cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


Haiti için Şarkı Söyleyecekler

Yazar mehmet | 20.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Haiti için Şarkı Söyleyecekler

Dünyanın Önde Gelen Yıldızları Haiti’deki Depreme Bağış Toplamak İçin Şarkı Söyleyecek.

Haiti’de 12 Ocak’ta meydana gelen deprem felaketinin ardından dünyanın önde gelen müzik yıldızları bağış toplamak için şarkı söyleyecek.

MTV Networks’tan yapılan açıklamada, aralarında Bruce Springsteen, Jay-Z, Taylor Swift, Justin Timberlake, Keith Urban ve Alicia Keys‘in bulunduğu sanatçıların, cuma günü ”Hope for Haiti” (Haiti için Umut) adlı 2 saatlik televizyon programında yer alacağı kaydedildi.

Açıklamada, cumartesinden itibaren iTune üzerinden her birine 99 sent ödenerek şarkıların satın alınabileceği ve bütün gelirin Haiti’ye bağışlanacağı belirtildi.

Programın New York, Los Angeles, Londra ve Haiti’deki tüm ana televizyon kanallarında yayımlanacağı kaydedildi.

Bu yazı toplamda 1239, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Mucizenin Simgesi Bu Kez İmran Bebek

Yazar mehmet | 20.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Mucizenin Simgesi Bu Kez İmran BebekHaiti’yi Ziyaret Eden Ban Ki -Moon’un Ülkede İlk Kucakladığı, Enkaz Altından Sağ Çıkarılan İmran Bebek Oldu.Marmara depremi sonrası Türkiye’yi ziyaret eden dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’un kucağında felaketin simgesi haline gelen ‘Erkan bebek’ten sonra, Haiti’yi yerle bir eden depremin simgesi de yine bir Türk bebeği oldu. Haiti’yi ziyaret eden BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un ülkede ilk kucakladığı, enkaz altından sağ çıkarılan henüz 5.5 aylık Türk bebeği İmran oldu.

KARAYİP ülkesi Haiti’de onbinlerce kişinin ölümüne neden olan 7.0 büyüklüğündeki depremin ardından, 90’dan fazla insan enkazdan sağ çıkarıldı. Bir Türk kızı da, felaketten mucize eseri kurtuldu.

Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı’nda İnsan Kaynakları Müdürü olan Esra Dildar ile BM Haiti İstikrar Misyonu’nda Şiddeti Azaltma Birimi şefi eşi William Gardner, başkent Porto Prens’de görevliydi. Çift, her zaman olduğu gibi 12 Ocak’ta da beş buçuk aylık kızları İmran’ı Haitili bakıcısına emanet edip işe gitti. Büyük deprem o gün, akşamüstü geldi.

Korkunç depremde, Gardner ailesinin oturduğu bina da çöktü. Beşinci kattaki dairede bulunan İmran ve bakıcısı enkaz altında kaldı. Ancak her ikisi de, beton yığınlarının altında kalmadıkları için ağır yara almadılar.

Onu kurtarmak için parmaklıkları kestiler

Haitili bakıcı, enkazdan sürünerek dışarı çıkmayı başardı. İmran ise demir parmaklıklar arasında sıkışmıştı. Bakıcının çabası ve komşuların da yardımıyla parmaklıklar kesilerek, Türk bebek kısa süre sonra kurtarıldı.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, yardım çalışmalarını koordine etmek için pazar günü Haiti’ye geldiğinde, ilk işi İmran’ı ve ailesini bulmak oldu. Ban’ın bizzat ilgilendiği İmran, kendisi gibi depremi sağ atlatan annesiyle beraber bir BM uçağına bindirilip ABD’ye gönderildi.

Erkan bebek gibi

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun ile İmran’ın fotoğrafı, 10 yıl önceki bir başka kareyi akıllara getirdi. 1999’daki Marmara depremi sonrasında da dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın kucağında depremzede Erkan bebek ile verdiği poz, uluslararası medyaya yansımıştı.

Bu yazı toplamda 1295, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Dondurucu Soğuklar Geliyor

Yazar mehmet | 19.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Dondurucu Soğuklar GeliyorTürkiye Genelinde de Hava Sıcaklığı 6 İla 8 Derece Azalacak.Türkiye genelinde hava sıcaklığı 6 ila 8 derece azalacak. Dogu Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’nin bir bölümünde kuvvetli yağışlar bekleniyor. Trakya ve Hakkari, Şırnak ve Bitlis‘in yüksek kesimlerinde yoğun kar yağışı olacak. Marmara, Kuzey Ege ve Güneydoğu Anadolu’da da kuvvetli rüzgar var.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan değerlendirmelere göre, Türkiye genelinde görülecek olan yağış; Doğu Akdeniz (Adana, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye), Trakya (Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ), Güneydoğu Anadolu ile Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Şırnak ve Hakkari çevrelerinde kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Hava sıcaklığı, batı bölgelerden başlayarak Türkiye genelinde 6 ila 8 derece azalacak. Rüzgar, batı kesimlerde kuzey ve kuzeybatı, diğer yerlerde güney ve güneydoğu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara, Kuzey Ege kıyıları ve Güneydoğu Anadolu’da kuvvetli ve kısa süreli fırtına (50-70 km/saat) şeklinde esecek.

-UYARILAR-

Yağış; Doğu Akdeniz (Adana, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye), Güneydoğu Anadolu ile Elazığ, Bingöl, Bitlis, Muş, Şırnak ve Hakkari çevrelerinde kuvvetli olması beklediğinden yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı (ani sel, su baskını, taşkın, ulaşımda aksamalar vb) ilgililerin ve vatandaşların tedbirli ve dikkatli olunması istendi.

Trakya (Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ) ile Hakkari, Şırnak ve Bitlis‘in yüksek kesimlerinde kar yağışının kuvvetli olması beklendiğinden meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı, başta sürücüler olmak üzere ilgililerin ve vatandaşların dikkatli ve tedbirli olması gerektiği bildirildi.

Rüzgarın; Marmara ve Kuzey Ege Kıyılarında kuzey ve kuzeybatı (Karayel), Güneydoğu Anadolu’da güney ve güneydoğu (Keşişleme) yönlerden kuvvetli (50-70 km/saat) olarak esmesi beklendiğinden yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı (çatı uçması, ağaç devrilmesi, ulaşımda aksamalar vb) ilgililer ve vatandaşlar tedbirli ve dikkatli olmaları konusunda uyarıldı.

-BÖLGELERİMİZDE HAVA-

MARMARA: Çok bulutlu ve aralıklı yağışlı geçecek. Yağışların; genellikle yağmur, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ ile zamanla Balıkesir, İstanbul, Bursa ve Bilecik çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor. Yağışların; Trakya kesiminde (Edirne, Kırklaeli ve Tekirdağ) kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Rüzgar; bölge genelinde kuzey ve kuzeybatı (Karayel) yönlerden kuvvetli ve kısa süreli fırtına(50-70 km/saat) şeklinde esecek.

EGE: Çok bulutlu, bölge geneli aralıklı yağışlı geçecek. Yağışlar genellikle yağmur ve sağanak, akşam saatlerinden sonra Afyon, Uşak ve Kütahya çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Rüzgar; Kuzey Ege kıyılarında kuzey ve kuzeydoğu (Poyraz) yönlerden kuvvetli (40-60 km/saat) olarak esecek. Çok bulutlu, bölge geneli aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı geçecek.

AKDENİZ: Yağışların; Adana, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay çevrelerinde kuvvetli olacak.

İÇ ANADOLU: Çok bulutlu, bölge geneli aralıklı yağışlı geçecek. Yağışların; genellikle yağmur akşam saatlerinden sonra Sivas, Kayseri, Yozgat, Eskişehir, Ankara ve Çankırı‘nın yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor.

BATI KARADENİZ: Çok bulutlu, gece saatlerinden itibaren bölge geneli aralıklı yağışlı geçecek. Yağışların; genellikle yağmur; akşam saatlerinden sonra Bolu, Karabük ve Kastamonu‘nun yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak.

ORTA ve DOĞU KARADENİZ: Çok bulutlu, bölge geneli aralıklı yağışlı geçecek. Yağışların; genellikle yağmur ve sağanak, Bayburt ile Gümüşhane‘nin yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor.

DOĞU ANADOLU: Çok bulutlu, bölge geneli aralıklı yağışlı geçecek. Yağışların; Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Şırnak ve Hakkari çevrelerinde kuvvetli olmak üzere, bölgenin doğusunda kar, diğer yerlerde yağmur şeklinde olacak.

GÜNEYDOĞU ANADOLU: Çok bulutlu, bölge geneli kuvvetli olmak üzere yağmur ve sağanak yağışlı geçecek. Rüzgar; bölge genelinde akşam saatlerine kadar güney ve güneydoğu (Keşişleme) yönlerden kuvvetli ve kısa süreli fırtına (50-70 km/saat) şeklinde esecek

Bu yazı toplamda 1240, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Seferler 3 Gün Yapılamayacak

Yazar mehmet | 19.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Seferler 3 Gün YapılamayacakTCDD 19, 20 ve 21 Ocak’ta, Hızlı Tren Seferleri Yapılamayacağını Duyurdu.

TCDD Genel Müdürlüğü, inşaatı bitirilen Sincan-Esenkent ve Hasanbey-Eskişehir arasındaki demiryollarının, Yüksek Hızlı Tren (YHT) yoluna bağlantı çalışmaları nedeniyle 19, 20 ve 21 Ocakta YHT’lerin işletilmeyeceğini açıkladı.

TCDD Genel Müdürlüğü’den yapılan açıklamaya göre, vatandaşlara daha hızlı ve konforlu hizmet vermek amacıyla YHT raylarına ilave edilmek üzere inşaatı bitirilen Sincan-Esenkent arasında 15, Hasanbey-Eskişehir arasında 6 kilometre uzunluğundaki yolların mevcut YHT yoluna bağlantı çalışmaları yapılacak. Çalışmaların sağlıklı yürütülebilmesi için 19, 20 ve 21 Ocak tarihlerinde Ankara-Eskişehir arasında YHT’lerin çalıştırılmayacağı bildirildi.

Yolcuların bu tarihlere alınan biletlerinin isterlerse başka tarihli bir seferle değiştirilebileceği veya ilk 50 adet promosyon dahil olmak üzere kesintisiz iade işlemi yaptırılabileceği belirtildi. YHT seyahat kartı sahibi yolcuların da kartlarının süreleri sonunda, 3 günlük ücretin iade edileceği kaydedildi.

Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi 2. Etap çalışmaları kapsamında da, Köseköy-Vezirhan arasındaki viyadük çalışmaları nedeniyle 8 Aralık 2009’dan bu yana Sarmaşık-Bayırköy istasyonları arasında dizel tren işletmeciliği yapıldığı için tren seferlerinde gecikmeler meydana gelebildiği, bu nedenle Haydarpaşa-Ankara arasında kombine bilet satışlarının ikinci bir duyuruya kadar durdurulduğu aktarıldı.

Ankara-Haydarpaşa arasındaki Hızlı Tren Projesi 1. Etap Hasanbey-İnönü hat kesimindeki inşaatı tamamlanan havai hatlara 20 Ocak 2010’da sabah 09.00’dan itibaren 25 bin voltluk yüksek gerilim verileceği, elektrikli tren havai hatlarının altında gezinme, direklere tırmanma, dokunma, iletkenlere yaklaşma ve yere düşen tellere dokunmanın can ve mal güvenliği açısından tehlikeli olduğu uyarısı yapıldı.

Bu yazı toplamda 1137, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Korucu Vurdu Şüphesi

Yazar mehmet | 19.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Korucu Vurdu ŞüphesiŞehit Serkan İpek’in Ölümünde Ateşi Nöbet Tutan Köy Korucularının Açtığı İddiası Üzerine Soruşturma Başlatıldı.Batman’ın Sason İlçesi ile Diyarbakır’ın Kulp İlçesi arasındaki dağlık kesimde Uzman Jandarma Çavuş Serkan İpek’in (24) şehit olması bir uzman çavuşun da yaralanmasıyla sonuçlanan olayda, bölgede PKK’lı terörist bulunmadığı ve havanın çok sisli olması nedeniyle ateşi nöbet tutan köy korucularının açtığı iddia edildi.

20 bin kişi uğurladı

? ŞEHİT Serkan İpek, memleketi Konya´nın Ereğli İlçesi´nde yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı cenaze törenin ardından toprağa verildi. Şehit annesi 60 yaşındaki Sevdiye İpek, oğlunun fotoğrafını elinden bırakmadı. Fotoğrafı sürekli öpen anne İpek, “Kuzumu verin bana” dedi. O sırada şehit İpek´in ablası 25 yaşındaki Elif İpek de sinir krizi geçirdi. Yakınları ise demokratik açılıma tepki göstererek, “Alın açılım size. Yavrumuz gitti. Kardeşimiz şehit oldu” diye bağırdı. 4´ü üvey 7 kardeş olan şehit Serkan İpek´in cenazesi evinin önüne getirildikten sonra, ailesinin isteği üzerine askerlerin omuzunda evin içine kadar alındı. Şehit İpek’in tabutu daha sonra, cenaze namazının kılınacağı Ulu Cami´ye getirildi. Cenaze namazına 20 bin kişi katıldı. Cenaze namazının ardından iki dev Türk bayrağı taşıyan kortej eşliğinde Meydan Başı Mezarlığı’na götürülen Şehit İpek’in cenazesi şehitlikte defnedildi.

Bu yazı toplamda 1861, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

İstanbul’u Bekleyen Büyük Tehlike

Yazar mehmet | 19.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: İstanbul'u Bekleyen Büyük Tehlike

İstanbul‘un Güneyinden Geçen Fay Hattı 7,6 Şiddetinde Tek Deprem Yerine 7 Büyüklüğünde Birden Fazla Depreme Yol Açabilir

Alman sismologların araştırmasına göre, İstanbul‘un 20 km güneyinden geçen sismik fay hattı, 7,6 büyüklüğünde tek bir deprem yerine, 7 büyüklüğünde birden fazla depreme yol açabilir.

Almanya’nın Karlsruhe Üniversitesi’nden Tobias Hergert ve meslektaşlarının, Kuzey Anadolu fay sisteminin parçası olan İstanbul fayının üç boyutlu modelini oluşturarak yaptıkları araştırmada, bu fayın yılda 12,8 ve 17,8 milimetre arasında bir hareket içinde olduğunu tespit ettiler.

Çalışmalarını Nature Geoscience dergisinin dünkü sayısında yayınlayan bilim adamları, bu hareketin şimdiye dek yapılan tahminden yüzde 45 düşük olduğunu belirterek, İstanbul‘un yakınındaki bu fayın enerjisini tek bir kez yerine parçalar halinde bırakabileceğini kaydettiler.

Bu farkın önemli olduğunun altını çizen ve 8 büyüklüğünde bir yer sarsıntısının, 7 büyüklüğündekinden 30 kat daha fazla enerji salıvereceğini belirten araştırmacılar, nispeten daha küçük bu deprem dizilerinin ”ilke olarak her an olabileceğini, ancak 30 yıl içinde meydana gelme ihtimali bulunduğunu” savundular

Bu yazı toplamda 2481, bugün ise 3 kez görüntülenmiş

Share

‘Darbeleri Biz Değil ABD Yaptı’

Yazar mehmet | 19.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: 'Darbeleri Biz Değil ABD Yaptı'Ergenekon Davasının Tutuklu Sanığı Çapan, Savcılar Tarafından Yapılan Çapraz Sorgusu Sırasında İlginç Yanıtlar Verdi.Birleştirilen Ergenekon davasının tutuklu sanığı Gürbüz Çapan, savcılar tarafından yapılan çapraz sorgusu sırasında, Veli Küçük ile bağlantısı bulunup bulunmadığına ilişkin sorulara, farklı cevaplar vermeyi seçti. ENKA’da yapılan toplantıya Veli Küçük‘ün hangi sıfatla katıldığı sorulan Çapan, içeri girdiğinde Küçük’ün de orada olduğunu söyledi. Çapan, bir kez birlikte yemek yediği bir kişi ile ne gibi bir ilişkisi olabileceğini söyledi

Sanıkların üzerine bir deli gömleği giydirildiğini savunan Çapan, ruhen anlaşamayacağı milliyetçi, ulusalcı grupla birlikte yargılandığını ve kimsenin kimliğinin kendisi için önemli olmadığını söyledi. Çapan, “Bizde devlet 1950’den sonra gençleri dövmüş, hapse atmış, hatta asmıştır.” diye konuştu.

Türkiye’de darbeleri Amerika’nın yaptırdığını savunan Gürbüz Çapan, “Bizim hiç bir darbede payımız yok. 1970 darbesinde okuma yazma bilen herkesi aldılar. Coğrafya kitabını bile 7 bölgeye ayrıldığı için, ‘vatan bölünüyor’ diye aldılar.” dedi.

Çapan, 1955’de Kars Çıldır‘da doğduğunu, Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra Giresun‘da doktorluk yaptığını anlattı. Gürbüz Çapan, daha sonra İstanbul Esenyurt’a tayin edildiğini söyledi. Esenyurt’ta doktorluk yaparken tesadüfen belediye başkanı seçildiğini belirten Gürbüz Çapan, belediye başkanı olduğu dönemde Esenyurt’ta yaptığı çalışmaları da anlattı.

Başakanlık yaptığı dönemde, Nurettin Sözen‘in de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu hatırlatan Gürbüz Çapan, “O dönemde İstanbul belediyeciliği Türk solunun mezarı haline geldi. İlk defa sol partide mezhep tartışması, ırk tartışması, din tartışması, yolsuzluk had safhaya çıktı. Hiçbir başarılı çalışma yapamadık.” diye konuştu. 1999’da yeniden belediye başkanlığına seçildiğini belirten Gürbüz Çapan, CHP’nin baraja takılarak yüzde 10’un altında oy aldığını söyledi.

Kendisinin yüzde 35 oy ile belediye başkanı seçildiğini ifade eden Gürbüz Çapan, “CHP, Türkiye’yi kuran parti, demokrasiye örnek olması gerek diyorduk. Başımıza gelmeyen kalmadı. Baykal 2000’de jandarmanın aktif yardımı ile seçimi aldı ve jandarma bana hamle yaptı. Nisan 2000’de çete kurmak, arsa yağmalamak, PKK‘ya yardım etmek, ne kadar suç varsa hepsinden 1 yıl hapis yattım. Hakkımda 50 tane dava açtılar, hepsinden beraat ettim. Bütün dertleri beni siyasetin dışına atmaktı. Hatta bu son seçimlerde içeri atmasalardı aday olacaktım.” dedi.

Çete suçlamasıyla yargılandığı davada 1 trilyon Dolar çalmakla suçlandığını hatırlatan Çapan, o dönem belediyenin parası olmadığını, Esenkent’te yaşayan insanların yoksul olduğunu söyledi. En zengin olanlarının Ataköy’de kapıcılık yapan ya da temizliğe gidenler olduğunu anlatan Çapan, “Gayri meşru hayatın olmadığı tek yer Esenkent’tir. Herkes kapı komşusunu bilir. Türkiye’de ilk zemin etüdü yapılan yer de Esenkenttir.” şeklinde konuştu.

Çok sıkıntı çektiğini ve durmadan çalıştığını belirten Çapan, dik durduğunu, durmaya çalıştığını söyledi. Türkiye’de dik durmaya çalışmanın zor birşey olduğunu belirten Çapan, dik duruşu nedeniyle de lüzumsuz yere hapse konulduğunu iddia etti.

Kendisine suikast yapılacağı yönünde ihbar geldiğini anlatan Gürbüz Çapan, bu ihbarı basın mensupları ile paylaştığını söyledi. Silah ruhsatı almak için valiliğe başvurduğunu sözlerine ekeleyen Gürbüz Çapan, “Ancak silah ruhsatı alamadım. Bunun bir tezgah olduğunu şimdi anlıyorum. Elime silah almamı sağlamaya çalışıyorlardı. İyi yurttaş olmaya çalıştım ama görüntüm başka bir şey oldu. Benim dışarıya yansımamı mafya, gaspcı, kabadayı olarak anlattılar. Yampiri yampiri yürüyorum ya herkes benim silah taşıdığımı sanıyor. Silah kullanırım ama silah taşımıyorum. Kars‘lıyım, köyde büyüdüm. Ailem kan davalıydı. Ama 1979 yılbaşısından beri elime silah almadım. Türkiye, sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Belki soğuk savaşın artıkları ıslah edilecek. Burada yargılananların çoğunun hastaneye yatması gerekiyor, hapishaneye değil.” dedi. Çapan, bu fikriyle alakalı olarak, tutuklanmadan önce savcı Zekeriya Öz‘ün çocuklarının korumalığını yapan sanık polis memuru Kenan Temur’un hastaneye kaldırıldığını söyledi.

Savunmasının ardından, gözaltındayken emniyette alınan ifadesi okunan Gürbüz Çapan, “Cumhuriyet Gazetesi bizim için bir prestij merkezidir. Nasıl ki bir mumin, bir cami yaptırınca sevap kazandığına inanırsa, biz de Cumhuriyet’e öyle bakıyoruz. İlhan Selçuk bizim ağabeyimizdir, önderimizdir. Nasıl ki onların imamı varsa, İlhan Selçuk da bizim için öyledir. Orası Mustafa Kemal ve arkadaşlarını evidir.” dedi.

Soruşturma aşamasında Emniyet Müdürlüğü, savcılık ve hakim karşısındaki ifadelerin okunmasının ardından Gürbüz Çapan‘ın çapraz sorgusuna geçildi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel tarafından Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ile ilişkisininin sorulması üzerine, tutuklu sanık Çapan, Bahçeşehir’de ADD’nin açılışına katıldığını ve bir ilişkisinin bulunmadığını söyledi. Dernek için kendisinden bir otobüs ayarlanması konusunda yaptığı telefon konuşmasının hatırlatılması üzerine Çapan, “Bir sivil toplum örgütü tarafından kullanılmak üzere araç isteniyor. Bunda birşey yok ki. Daha önce Saadet Partisi ve MHP de kullandı.” diye konuştu.

Ulusal Kanal’ın toplantılarına gitmek istemediğini belirten Çapan, ancak konumu nedeniyle bazan kaçamadığı için Ulusal Kanal ya da Cumhuriyet gazetesinin toplantılarına katılmak zorunda kaldığını söyledi. Kurmaya çalıştıkları televizyon kanalı için alet edavat da aldıklarını, hatta 3 ay da test yayını yaptdıklarını belirten Çapan, frekans tahsisi alamadıkları için kapandığını söyledi.

Savcı Pekgüzel, yapılan bir görüşmede, İlhan Selçuk‘un İ.S. kısaltma ismiyle, H.K. yani Hikmet Çiçek’le konuştuğunu, bu konuşmada G. kısaltmasıyla Gürbüz Çapan‘ı kastederek RTÜK tarafından kanalın kapandığı, yapılan 4 milyon dolarlık yatırımın çöpe gittiği şeklinde ifadeleri olduğunu hatırlatarak, “Siz 4 milyon harcadınız mı?” diye sordu. Çapan da bu kadar para harcamadığını söyledi.

Cumhuriyet gazetesinin satışının da konuşulduğu ENKA’da yapılan toplantıya Veli Küçük‘ün de katıldığını hatırlatan savcı Pekgüzel, “Veli Küçük, bu toplantıya Cumhuriyet’in hissedarı ya da USİAD’ın bir üyesi olarak mı katıldı?” diye sordu. İçeri girdiğinde Veli Küçük‘ün de orada oturduğunu belirten sanık Çapan, bu soruyu, verdiği başka cevaplarla geçiştirdi. Çapan, Veli Küçük ile irtibatının olup olmadığı şeklindeki soruya sinirli bir ifadeyle, “Bir kez oturup yemek yemişiz. Ne ilişkimiz olabilir ki?” şeklinde bir soru ile cevap verdi.

Ergenekon ana davası tutuklu sanıklarından Doğu Perinçek‘i önceleri solcu olarak bildiklerini belirten Çapan, “Ancak daha sonra milliyetçi ve ulusalcı oldular. Bunlar 10 yılda bir çizgi değiştirirler.”^dedi.

Savcı Pekgüzel’in, yaptıkları toplantı sırasında Cumhuriyet gazetesinin zor durumda olduğu ve kurtarılması gerektiği konusunun konuşulup konuşulmadığı şeklindeki sorusuna Çapan, “Hem Cumhuriyet hem de Cumhuriyet gazetesinin zor durumda olduğu ve kurtulması gerektiğini konuştuk.” diye cevap verdi.

Yaptığı bir telefon konuşmasında, karşısındaki kişiye üstünün örtülmesini istediği konunun ne olduğu sorulan Gürbüz Çapan, önemsiz bir telefon konuşması olduğunu söyledi.

Gözaltına alındığı sırada ele geçirilen Pentagon ile alakalı, üzerinde gizli ibaresi bulunan belgeyle alakalı soruya ise Çapan, “Bunu bir arakadaş, Baykal aleyhine kullanılması için vermişti. Ancak bankacı olan bir arkadaş da belgenin düzmece olduğunu söyledi. Biz de kullanmadık.” şeklinde konuştu.

Savunmasının birçok yerinde Atatürk Cumhuriyetine sahip çıkmak gerekliliğini ifade eden Çapan, Savcı Pekgüzel’in sorusu üzerine Atatürk’e hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada, 18 ay hapse mahkum edildiğini, ancak itiraz ettiklerini ve dosyanın Yargıtay aşamasında olduğunu söyledi.

Cezaevinde, DHKP/C’li bazı mahkumlara yardım edip etmediği, dışarı çıktıktan sonra kendisini ziyarete gelip gelmedikleri sorulan Çapan, “Evet yardım ettim. Ancak çıktıktan sonra benim yanıma gelmediler. Siz DHKP/C’yi bilmiyorsunuz tabi. Bunun için geldiler mi diye soruyorsunuz.” dedi.

Bu yazı toplamda 11834, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Haiti’nin Kahramanı ‘Yılmaz Türkler’

Yazar mehmet | 19.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Haiti'nin Kahramanı 'Yılmaz Türkler'

Haiti’de Mucizeler Yaratan Türk Kurtarma Ekibini Haitililer ‘Kahraman’ İlan Edip Onlara ‘Yılmaz Türkler’ Adını Verdi.Herkesin bırakıp gittiği bir alışveriş merkezi enkazının altından önceki gün iki kişiyi sağ çıkaran GEA ekibi, ABD’nin Florida eyaletinden gelen bir ekiple birlikte dün de bir mucizeye imza attı. İki ekip, yine ‘boşverilmiş’ bir enkazın altından 3 kişiyi daha, depremden yaklaşık 103 saat sonra sağ çıkarmayı başardı.

Haitililerin ‘kahraman’ ilan edip ‘Yılmaz Türkler’ adını verdiği Türk ekibi ve Amerikalılar, 5 can kurtarmanın mutluluğunu birbirlerine sarılarak kutladı. Türk ebinin başarısını duyan Amerikan Cnn ve NBC televizyonları, canlı yayınlarla Türklerin başarısını anlattı, Türk kurtarma ekibiyle röportaj yaptı.

HAİTİ’deki şiddetli depremin ardından başkent Porto Prens’e ulaşan Türk arama ve kurtarma ekibi Yeni Yüksektepe, yabancı ekiplerin arama yaptıktan sonra “canlı yok” diye terk ettiği şehrin en büyük alışveriş merkezi Carrebean Center’dan, iki günde beş kişiyi sağ çıkarınca kahraman oldu.

Daha önce dev marketin enkazına gelen Venezuela, İzlanda ve ABD’ye ait ekiplerin bıraktığı “canlı yok” işaretlerini gören Türk timi, bölgedeki Haitililerin içeride yaşayanlar olduğu yönündeki ısrarları ve daha önceki tecrübeleri ışığında enkazda arama yapmaya karar verdi. Bunun üzerine 9 kişilik Türk ekibi, kendilerine destek olması için, ABD’den gelen 80 kişilik Güney Florida Arama Kurtarma ekibine tekrar haber verdi.

50’den fazla TV kanalı Türk ekibinin peşinde

İki ülke ekiplerinin koordineli bir şekilde 17 saat aralıksız süren çalışmaları sonucunda ilk olarak önceki gün sabaha karşı 7 yaşlarındaki bir kıza, ardından da 20 yaşlarında bir erkeğe ulaşıldı. Ardından bir Suudi Arabistanlı, Türk ekibinin yanına gelerek ısrarla içeride kardeşinin eşinin olduğunu ve yaşadığına inandığını söyledi. Bunun üzerine Türk ekibi, Amerikalılar dinlendiği sırada, Suudi’nin akrabasına da ulaştı.

İki ülkenin arama kurtarma ekipleri, dün gece 30 yaşlarında bir kadın ve bir erkeği daha alışveriş merkezinin süpermarket kısmından sağ olarak çıkardılar. Türk ve Amerikalı arama ve kurtarma ekipleri, enkazdan çıkardıkları son iki Haitili’nin ardından başarılarını birbirlerine sarılarak kutladılar.

Türk ekibin başarısı üzerine, 50’nin üzerinde basın mensubu çalışmaları yakından takip etmeye başladı. Cnn ve NBC televizyonları, canlı yayınlarla Türklerin başarısını anlattı, ardından Türk kurtarma ekibiyle röportaj yaptı.

‘Haitililer’de Türk dayanışması yok’

Türk arama kurtarma ekibinin başında bulunan Umut Dinçşahin, Türkiye’ye çok uzak bir bölgede, yoksulluk içindeki insanların hayatlarını kurtarmanın ve Haitililerden “Yılmaz Türkler” şeklinde övgüler almanın kendilerini mutlu ettiğini söyledi.

Dinçşahin, Haiti’de en büyük sorunun sosyal dayanışma eksikliği olduğunu vurgulayarak, “Marmara Depremi’nde bizim sosyal dayanışmamız ortaya çıktı. Haiti’de ise yoksulluk çok yüksek, insanlar arasında sosyal dayanışma yok” dedi.

Bu yazı toplamda 1106, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

“Hrant Dink Davası Fiilen Bitti”

Yazar mehmet | 19.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: 'Hrant Dink Davası Fiilen Bitti'

Hrant Dink Davasının Müdahil Avukatlarından Ergin Cinmen , “Bu Dava Fiilen Bitmiştir, Bundan Sonrası Yargılama Rutinidir.” Dedi.Hrant Dink, üç yıl önce bugün arkasından vurularak öldürüldü.

Üç yıl içinde tetikçiler ve işbirlikçileri tutuklandı ve Türkiye, pek çok mahkeme sürecine tanıklık etti. Mahkeme salonunda Hrant Dink‘in eşi ve ailesi ile birlikte avukatlar tehdit edildi. Tehditler Orhan Pamuk‘a kadar uzandı. Üç yıl sonra gelinen nokta, Avukat Ergin Cinmen‘in ifadesiyle şu: ‘Bu dava fiilen bitmiştir!’

Hrant Dink davasının müdahil avukatlarından Ergin Cinmen cinayetin üçüncü yılında yargılama sürecini kilitleyen üç noktaya dikkat çekti ve “Bu dava fiilen bitmiştir, bundan sonrası yargılama rutinidir. Artık davaya avukatlar girmese de rutin sürer. Üç-beş meczuba cezalar dağıtılacak, dosya kapanacak” dedi.

Cinayetin üç kilitlenme noktasını tanımlayan Cinmen, sanıldığının aksine olayın perde arkasının da aydınlandığını belirterek, “Agos’un önüne bir polis koysalar

Hrant ölmezdi” dedi.

Hrant Dink‘in kardeşi Orhan Dink ise davanın bitimiyle birlikte ailece açıklama yapacaklarını söyledi.

Uzun süre Dink Ailesi’nin avukatlığını yapan Erdal Doğan da, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Hrant Dink cinayeti konusunda gerekli hassasiyeti göstermedi, cinayet öncesi ve sonrasındaki delil karartmalar, görev ihmalleriyle ilgili hiçbir şey yapmadı, tek bir suç duyurusu yapmadı” dedi.

Yüzleştirme istiyoruz

Cinmen, yargılamanın kilitlenme sürecini şöyle özetledi:

? İki celse önce dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İhsan Güler, Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Ali Öz ve dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek’in mahkemeye çağrılıp yüzleştirilmelerini istedik, sorularımız var dedik. Mahkeme kabul etmedi ve bu kararla birlikte Hrant Dink davası fiilen bitti.

? Trabzon Emniyet İstihbaratı’ndan, cinayetten 11 ay önce İstanbul Emniyeti’ne Dink’in öldürüleceğine ilişkin bir bilgi geliyor. Bu bilgi Cerrah’a gösteriliyor. Ne oldu orada, ne gördün, gördün de ne yaptın? Bunlar sorularla olacak şeyler. Emniyet Müdürü’nün İstihbarat Daire Başkanı ile Ramazan Akyürek ile yüzleştirilmesi lazım. Yüzleştirme diye bir kurum var, maddi vakayı iyi anlamak için.

? Perde arkası nedir deniliyor. Perde arkasında Ali Öz var mesela. Ali Öz’e soracağız, niçin sana gelen cinayet istihbaratını ilgili yerlere vermedin diye. Albay Öz ile Trabzon jandarması arasında hiçbir bilgi akışı yok. Trabzon jandarması bilgiyi saklıyor.

Laubali bir dava

? İstihbaratın geldiği astsubayların yargılandığı Trabzon Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki dosya bir felaket. İstanbul‘daki davayla bu dosyanın birleştirilmesi istemimiz reddedildi. Davanın sümen altı edildiğini gösteren ikinci kilit nokta budur. Laubali gidiyor bu dava.

? Bu o dönem görev yapan amirler açısından basit bir görevi ihmal davası değil. İhmal yoluyla icra suçu bu, cezası da 20 yıl hapis. Üç kurum da, İstanbul ve Trabzon emniyetleri ile Trabzon jandarması bu cinayetin önünü açmış, cinayeti haber vermeyerek en azından açmış.

? Üçüncü ve en önemli kilit nokta, davayı fiilen bitiren ve rutine bindiren nokta, İdare Mahkemesi’nin Cerrah ve diğer istihbarat şube müdürüyle ilgili aldığı yargılamanın reddi kararıdır. Bugün itibarıyla söyleyeceğim ve çok önemli bulduğum üç kilit nokta budur.

? Beşiktaş‘taki davadan artık kimse hiçbir şey beklemesin. Bu davalara artık kimseler girmese de olur. ‘Hrant davası bitti’ tespitimi sokaktaki duyarlı vatandaş hissediyor, biliyor.

Bugün saat 14.30’da Agos’ta

Hrant Dink bugün Türkiye’de ve dünyada çeşitli etkinliklerle anılacak.

? İstanbul: Saat 14.30’da Agos Gazetesi önünde buluşma ve anma, Saat 19.00’da Taksim Meydanı’nda buluşma ve Galatasaray‘a kadar meşalelerle yürüyüş.

? Ankara: Saat 18.00 Kızılay’daki SSK İşhanı’nın önünde buluşma.

? İzmir: Saat 17.00 Konak Pier önünde buluşma, Saat 17.30’da Konak eski Sümerbank binası önünde anma etkinliği, Saat 19.00’da Bayraklı’daki MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde “19 Ocak’ta Ne Olmuştu” başlıklı panel ve film gösterimi.

? Bursa: Saat 12.00’de Setbaşı Mahfel önünde buluşma ve Kent Müzesi’ne yürüyüş.

? Berlin: Saat 18.00’de Kottbusser Tor Meydanı’nda buluşma.

? Cardiff: Temple of Peace günü ilan edildi. Saat 13.00’ten 21.00’e kadar Barış Anıtı’nda etkinlikler düzenlecek.

? Brüksel: Saat 19.00-20.00 arasında Michaux Meydanı’nda anma etkinliği.

? Ottawa: Saat 19.00’da Topkapı Restoran’da buluşma.

Bu yazı toplamda 2079, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Dışişlerinden Ermenistan’a Açılım Uyarısı

Yazar mehmet | 19.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Dışişlerinden Ermenistan'a Açılım UyarısıDışişleri Bakanlığı Ermenistan Anayasa Mahkemesi‘nin Kararında, Açılım Protokollerine Aykırı Hükümler Olduğunu Açıkladı.Dışişleri Bakanlığı, ”10 Ekim 2009 tarihinde imzalanan Türkiye-Ermenistan Protokollerine ilişkin olarak Ermenistan Anayasa Mahkemesi‘nin anayasaya uygunluk konusundaki gerekçeli kararında, protokollerin lafzına ve ruhuna aykırı ön koşullar ve kısıtlayıcı hükümlerin zikredildiğinin tespit edildiğini” bildirdi.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

”10 Ekim 2009 tarihinde imzalanan Türkiye-Ermenistan Protokollerine ilişkin olarak Ermenistan Anayasa Mahkemesi 12 Ocak 2010 tarihinde, anayasaya uygunluk kararını kısa bir metinle açıklamıştı. Bu kez mahkeme gerekçeli kararını yayımlamıştır. Söz konusu kararda, protokollerin lafzına ve ruhuna aykırı ön koşullar ve kısıtlayıcı hükümlerin zikredildiği tespit edilmiştir. Bu karar, söz konusu protokollerin müzakere gerekçesini ve protokollerle hedeflenen temel amacı sakatlamaktadır. Bu yaklaşım tarafımızdan kabul edilemez.

Türkiye, uluslararası alandaki taahhütlerine olan her zamanki sadakati istikametinde söz konusu protokollerin asli hükümlerine bağlılığını muhafaza etmektedir. Aynı sadakati Ermenistan Hükümetinden de beklemekteyiz.”

Bu yazı toplamda 2069, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share