Güncel ve Genel Bilgi Desteği

Lig Tv’ye Zam Yok

Yazar mehmet | 15.01.2010 | Kategori Gündem

Digiturk Genel Müdürü Ertan Özertem, “Lig TV için Şu Anlık Zam Kararımız Bulunmuyor.” Açıklamasında Bulundu.Digiturk Genel Müdürü Ertan Özertem, Turkcell Süper Lig ihalesini çok yüksek bir bedelle aldıklarını söyledi.

Futbol Federasyonu’nun İstinye’deki merkezinde bugün yapılan naklen yayın ihalesinin bitiminde ihaleyi kazanan Digiturk’te Ertan Özertem, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Özertem, ihalenin rekabetten dolayı çok yüksek bir bedelle alındığını belirterek, “Bu bedelin oldukça yüksek olduğunu düşünüyorum. Rekabet ortamı vardı. Artık 4 yıllık ihale bitti paralar gelecek diye bakılmaması gerekiyor. Bundan sonra futbolun değerini arttırmak için herkesin çalışması gerekiyor. Futbolun ne kadar sorunu varsa çözülmesi lazım. Bu futbolumuz için bir şanstır. Eğer bu şans iyi kullanılmazsa futbolumuz bir çöküşe doğru gider. 4 yıl sonra bu paraları verecek kimseleri bulamayız.” dedi.

Bir basın mensubunun maçların yayınlayan LigTV’ye zam yapılıp yapılmayacağı şeklindeki soruya ise Özertem, “Şu anlık öyle bir kararımız bulunmuyor.” diye cevap verdi.

Başka bir gazetecinin ihale başlamadan önce düşündüğünüz rakamın çok üzerine çıkıldı mı? sorusuna ise Genel Müdür Özertem, “Rakamlar konusunda birşey söyleyemeyeceğim.” diye cevap verdi.

Bu yazı toplamda 2005, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Ankara’da Karadeniz Fırtınası

Yazar mehmet | 15.01.2010 | Kategori Gündem

Ziraat Türkiye Kupası’nda Ankaragücü ile Trabzonspor Arasında Yapılan Karşılaşmayı Bordo-Mavili Ekip Kazandı.

Ziraat Türkiye Kupası’nda Trabzonspor, deplasmanda Ankaragücü‘nü 2-0 yendi.

İLK YARI

Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nda oynanan Ankaragücü – Trabzonspor maçının ilkyarısı golsüz berabere tamamlandı.

24. dakikada Ankaragücü‘nde, Trabzonspor savunmasının kısa düşen pasını önünde bulan Bebbe’nin vuruşunda top savunmaya da çarparak kornere çıktı.

40. dakikada gelişen Trabzonspor atağında Engin’in pasında Umut topla buluştu, savunmadan kurtulduktan sonra ceza alanına girer girmez vuruşunu yaptı, ancak meşin yuvarlak kaleci Serkan’da kaldı.

Karşılaşmanın ilk yarısı da iki takımında çabasından gol çıkmayınca golsüz berabere tamanlandı.

İKİNCİ YARI

48. dakikada Ömer’in ceza alanı ön çizgisinden yaptığı vuruşta, Ediz’in ayağına çarpan top üst direğin az farkla üstünden kornere çıktı.

52. dakikada Aydın’ın sol taraftan kullandığı serbest vuruşta ceza alanı içinde topla buluşan Bebbe’nin kafayla yaptığı vuruşta, meşin yuvarlak kaleci Onur’da kaldı.

53. dakikada Colman’ın akıl dolu ara pasında kaleciyle karşı karşıya kalan Alanzinho, topu daha uygun durumdaki Umut’a çıkardı. Bu futbolcu da meşin yuvarlağı altıpas içinden boş ağlara gönderdi: (1-0).

58. dakikada İlhan’ın ceza alanı dışından yaptığı vuruşta, kaleci Onur meşin yuvarlağı kontrol etti.

59. dakikada Broggi’nin sağ taraftan kullandığı serbest vuruşta, kaleci Onur son anda topu kornere tokatladı.

60. dakikada Aydın’ın sağ taraftan kullandığı korner atışında, ceza alanı içinde iyi yükselen Baki’nin kafa vuruşunda, meşin yuvarlak az farkla auta çıktı.

68. dakikada Colman’ın ara pasıyla topla buluşan Alanzinho, ceza alanına girdikten sonra çalımlarla Baki’den kurtuldu. Alanzinho, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı aşırtma vuruşla, farkı 2’ye çıkartan golü kaydetti: (2-0).

77. dakikada sol Aydın’ın sol çaprazdan kullandığı serbest vuruşta, top yan ağlarda kaldı.

Karşılaşma, Trabzonspor‘un 2-0 üstünlüğüyle sona erdi.

Stat: 19 Mayıs

Hakemler: İlker Meral xx, Mustafa Emre Eyisoy xx, Alper Ulusoy xx

Ankaragücü: Serkan x, Koray x (Dk. 56 İlhan x), Ediz xx, Baki x, Broggi x, Weeks xx, Cihan xx, Adem x (Dk. 72 Semavi x), Aydın xx, Metin x, Bebbe x (Dk. 72 Vassell x)

Trabzonspor: Onur xx, Ömer xx, Giray xx, Egemen xxx, Cale xx, Serkan xx, Colman xxx (Dk. 90 Ferhat ?), Selçuk xx, Engin xxx (Dk. 90+3 Ceyhun ?), Alanzinho xx (Dk. 72 Sezer x), Umut xx

Goller: Dk. 53 Umut, Dk. 68 Alanzinho (Trabzonspor)

Sarı kartlar: Dk. 38 Egemen, Dk. 43 Giray, Dk. 51 Ömer, Dk. 88 Sezer (Trabzonspor), Dk. 50 Baki, Dk. 85 Broggi (Ankaragücü)  (Anadolu Ajansı) 14.01.2010 21:33 [1879660]

Bu yazı toplamda 1358, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Refaeli’ye Boykot

Yazar mehmet | 15.01.2010 | Kategori Gündem

Dünyanın En Başarılı Mankenlerinden Bar Refaeli, Ülkesi İsrail’de Vergi Kaçırmak ve Askerlikten Kaçmakla Suçlanıyor.

Dünyanın en başarılı mankenlerinden Bar Refaeli, ülkesi İsrail’de vergi kaçırmak ve askerlikten kaçmakla suçlanıyor. Ünlü mankenin tanıttığı ürünlere boykot çağrısı yapılıyor.

HOLLYWOOD’un yakışıklı aktörlerinden Leonardo Di Caprio’nun eski sevgilisi İsrailli manken, vergi kaçırmak için yurtdışında iş kuracağı söylentilerinden sonra ülkesinde hedef gösterilmeye başlandı. İsrail ordusu insan kaynakları şefi General Avi Zamir, askerlikten kaçmak için evlendiği söylenen Bar Refaeli’nin (24 ) tanıttığı reklamlara boykot çağrısında bulundu. Tel Aviv’de öğrencilere konuşan Zamir, “Bar, bir İsrail markasının bile reklamını yapıyorsa onun ürünlerini almayın” dedi. Mankenin sahte evlilikle askerlik görevinden kaçtığını öne süren Zamir, “O gitti, 37 yaşında bir adamla evlendi” dedi. Boykot çağrısıyla ilgili mankenin annesi Tzipi Levin, ordunun açıklaması için “gülünç ve utanç verici” dedi. Bar Refaeli, 2007 yılında sahte evlilik yapmış, daha sonra boşanmıştı. Şimdi ise mankenin vergi dairesinde statüsünü “yurtdışında ikamet ediyor” diye göstermek istediği söyleniyor.

Bu yazı toplamda 1259, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

“Sokaklar Ceset Kaynıyor “

Yazar mehmet | 15.01.2010 | Kategori Gündem

Salı Günü Haiti’de Meydana Gelen Şiddetli Depremin Trajik Bilançosu Netlik Kazanmaya Başladı.Salı günü Haiti’de meydana gelen şiddetli depremin trajik bilançosu netlik kazanmaya başladı. Deprem bölgesinden Michael Castritius’un notları…

Depremin bütün şiddetiyle hissedildiği başkent Port-au-Prince sakinleri ikinci geceyi de dışarıda geçirdi. Kimi, ev ya da kulübesi yıkıldığından, kimi ise artçı sarsıntı korkusundan.

Başkentin caddeleri geçit vermiyor. Elektriğin kesilmesi sebebiyle Port-au-Prince geceleri karanlığa bürünüyor, sular akmıyor.

Sokaklar, üstü örtülü cesetlerle dolu. Enkaz altında ne kadar cesedin olduğu kestirilemiyor.

Yiyecek bir şeyler bulabilenler sokak kenarlarında yaktıkları ateşte yemek pişiriyor. Gün boyunca enkaz altındaki yakınlarını arayanlar, telefon bağlantılarının kesik olması yüzünden haber alamıyor.

Depremzedeler çaresiz

Alman açlıkla mücadele örgütünden Michael Kühn, depremde çöken başkanlık sarayının önünde mikrofonlarımıza şunları söyledi:

“Sayısız depremzede çaresizlik içinde tıbbi yardım bekliyor. Yara bere içinde, uzuvları kopmuş Haitililere hastanelerde yatak bulunamıyor. Yardım etmesi beklenenler de depremden etkilendiği için, herkes başının çaresine bakmak zorunda. Yardım ekiplerinde çalışanlar telefon edemedikleri için yakınlarının hayatta olup olmadığını öğrenemiyor. Yola koyulup, evlerinin bulunduğu sokağı aramaya başladılar.”

Haiti başkentindeki eski bir otelde bulunan Birleşmiş Milletler karargâhı da depremde yıkıldı. Enkaz altından 50 kişi kurtarılabildi. 150 BM görevlisinden ise haber alınamadı.

Port-au-Prince başpiskoposu da yıkılan katedralin altında can verdi.

Başkentin nezih semtlerindeki hastane ve oteller de harabeye döndü. Montana otelinin en az 200 kişiye mezar olduğu tahmin ediliyor.

Yurt dışından gelen yardımları, Haiti’nin devlet başkanı Rene Preval hava limanında bizzat koordine ediyor.

Evler, hastaneler, okullar yerle bir

Preval çöken başkanlık sarayından kendi gayretiyle ve cesetlere basarak kurtulabildiğini, meclis binasıyla, çeşitli bakanlıkların ve vergi idaresinin de depreme dayanamadığını anlatıyor.

“Tasavvur edilebilecek gibi değil. Gözleriyle görmeyen, inanamaz. Evler, hastaneler, okullar yerle bir olmuş. Sokaklar ceset almıyor. Bu afetin boyutlarını kestirmekte ve şimdi ne yapmamız gerektiğine karar vermekte zorlanıyorum. Hekime ve ilaca ihtiyacımız var. Ayakta kalan hastanelerde yer kalmadı, ağır yaralılar yerde tedavi görüyor. Daha fazla binanın yıkılmasından ve salgın hastalıkların patlak vermesinden korkuyorum.”

Devlet Başkanı Preval ve bakanlarının Haiti depreminde kaç kişinin öldüğüne dair verdikleri bilgiler, gerçeği yansıtmaktan ziyade bir temenni niteliği taşıyor. Kimse, depremin on binlerce mi yoksa yüz binlerce mi can aldığını söyleyecek durumda değil. Kızıl Haç yetkilileri, dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan dokuz milyon nüfuslu Haiti’de en az üç milyon kişinin depremden doğrudan etkilendiğini belirtiyorlar. Alman açlıkla mücadele örgütünden Michael Kühn de, ‘ebedi felaket ülkesi’ olarak tanımladığı Haiti’nin şimdi de böyle bir afet geçirmesi karşısında adeta şok geçiriyor.

Yardımlar yetecek mi?

Yedi büyüklükteki depremin yerle bir ettiği bölgelere yurt dışından bol yardım malzemesi geliyor ama bu yardımların yeterli olmayacağı, kesin. Dünya Bankası 100 milyon Dolar‘lık bir yardım programı başlattı. Amerikalı medya patronu Ted Turner bir milyon Dolar, Almanya hükümeti ise 1,5 milyon Euro’luk yardımda bulundu. Hip Hop yıldızı Wycleaf Jean kendi vakfı üzerinden depremzede hemşerilerine yardım edebilmek için memleketi Haiti’ye dönerken, beyaz perdenin ünlüleri Angelina Jolie ve Brad Pitt de bağış kampanyası başlattılar. Herkesin temennisi, yardımların acilen Haiti’ye ulaştırılıp, yaraların sarılmasına ve azami sayıda hayatın kurtarılmasına yaraması.

© Deutsche Welle Türkçe

Michael Castritius / Çeviri: Ahmet Günaltay

Bu yazı toplamda 2434, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Önce Fakirlik Sonra Deprem Vurdu

Yazar mehmet | 15.01.2010 | Kategori Gündem

BM, Önceliğin Hayat Kurtarmak, Enkazın Altından Canlı İnsan Çıkarabilmek ve Yaralıların Tedavisi Olduğunu Belirtti.en fakir ülkelerinden olan, çamur yiyen insanlarıyla gündeme gelen Haiti’de meydana gelen deprem onbinlerce can alırken milyonlarca insan da bu felaketten etkilendi.

Haiti’de 7 büyüklüğündeki depremde 45 bin ile 50 bin kişinin hayatını kaybettiği sanılıyor. Port-au-Prince Havaalanı hasar gören ve kontrol kulesi kullanım dışı kalan Haiti’de, yardım kuruluşları ciddi lojistik sorunlarla karşı karşıya.

BM İnsani Yardım Koordinasyon Dairesi (OCHA) sözcüsü Elisabeth Byrs, şu an için öncelikli ve acil olanın hayat kurtarmak, enkazın altından canlı insan çıkarabilmek ve yaralıların tedavisi olduğunu belirtti.

Yardım ulaştırma işlemlerinin birçok zorlukla karşılaşabileceği kaygısını taşıdığını, havaalanının kontrol kulesinin kullanım dışı kaldığını söyleyen Byrs, kulenin yeniden kullanılabilmesi için ekiplerin çalıştığını, yardım getiren uçakların şu anda pisti görerek indiğini, bu durumun gerçekten sorun teşkil ettiğini kaydetti.

Marketler yağmalanıyor

Ülkede bulunan Brezilyalı bir sivil toplum kuruluşunun sözcüsü Valmir Fachini, Port-au-Prince sokaklarında nereden geldiği belli olmayan birçok silah sesi duyulduğunu ve depremde kısmen yıkılan süpermarketlerin yağmalandığını anlattı.

Çocuklar şokta

İngiliz Sivil Toplum Kuruluşu “Save the Children”, depremin en az 2 milyon çocuğu etkilediğini bildirdi. Çok sayıda çocuğun geceyi sokakta cesetlerin yanında geçirmek zorunda kaldığına işaret eden örgüt, “Çocuklar şokta ve tehlikede. Birçoğu yetim kaldı veya yaralandı. Hemen tedavi edilmeliler. Binlercesi ailelerinden ve arkadaşlarından haber alamıyor” açıklamasını yaptı.

Yardımlar

– ABD Başkanı Barack Obama, Haiti’ye acilen 100 milyon Dolar yardım yapacaklarını bildirdi. Ülkeye 3 bin 500 askerden oluşan bir tugay gönderilecek.

– Uluslararası Para Fonu (IMF) Genel Direktörü Dominique Strauss-Kahn da kuruluşun çok acil biçimde Haiti’ye 100 milyon Dolar yardım sağlayacağını açıkladı.

– AB üyesi 27 ülkenin Yardım ve Kalkınma bakanları da Haiti’ye yardımı görüşmek üzere Pazartesi günü Brüksel’de toplanacak. Birleşik Krallık Kalkınma Bakanı Douglas Alexander, Haiti’ye 6.87 milyon euroluk bir yardım fonu tahsis edildiğini belirterek, bu yardımın Haiti’de insani yardım operasyonlarının başlamasına yardım etme olanağı vereceğini söyledi.

– Türk Dışişleri Bakanlığı, dün bölgeye bir Kızılay ekibi gönderildiği ve yine 9 kişiden oluşan ve hazırlıklarını tamamlayan GEA Arama-Kurtarma-Ekoloji Grubu’nun bugün İstanbul‘dan deprem bölgesine hareket ettiğini açıkladı.

Trajedi

Haiti’de meydana gelen depremden 3 milyon kişinin etkilendiği belirtiliyor. Kızılhaç Örgütü depremde 45-50 bin kişinin ölmüş olabileceğini belirtti. Enkaz altında kalan binlerce kişiyi kurtarmak için ise zamana karşı yarış sürüyor.

1 dakika süren büyük deprem ve ardındaki 5,5 ve 5,9 büyüklüğündeki artçı sarsıntılar nedeniyle çöken ve büyük zarar gören binalar arasında Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Parlamento binası, bakanlıklar, kiliseler ve oteller de bulunuyor.

Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı, depremde kaybolanların, yakınları tarafından bulunmasına yardımcı olmak için yeni bir internet sitesi açtı.

Teşkilatın izleme biriminin başkan yardımcısı Robert Zimmerman, sitenin, ayrı düşen aile fertleri arasında irtibatın sağlanmasına yardımcı olacağını umduğunu söyledi.

Zimmerman, Haiti ve yurt dışındakilerin, siteyi, kayıp yakınlarının isimlerini kaydetmek için kullanabileceğini belirtti. (Siteye ulaşmak için tıklayın)Yıkılan binaların etkisiyle havadaki tozlar kenti yaklaşık 20 dakika boyunca kararttı.

Başkentteki elektrik şebekesi de çöktü. Telefon bağlantısının tamamen kesildiği Haiti’de iletişim sadece internetle sağlanabiliyor.

BM’de önemli kayıp

Birleşmiş Milletler Haiti Şefi Hedi Annabi de ölenler arasında. Haiti Devlet Başkanı Rene Preval, “Büyükelçi Annabi öldü. Uluslararası topluma taziyelerimizi bildiriyoruz” dedi.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Haiti’deki depremde öldüğü teyit edilen BM barış gücü personelinin sayısının 22’ye ulaştığını söyledi.

Hillary Clinton programını erteledi

Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Pasifik’teki gezisini yarıda keserek Haiti’deki gelişmeleri izlemek üzere Washington’a dönme kararı alırken, ABD Savunma Bakanı Robert Gates, bu hafta sonu yapmayı planladığı Avustralya ziyaretini erteledi.

Bu yazı toplamda 1593, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Peres Günah Çıkardı

Yazar mehmet | 15.01.2010 | Kategori Gündem

İsrail Cumhurbaşkanı Peres, Türkiye ile Gerilimle İlgili “Bu Tür Hataları Yapmamayı Öğrenmeliyiz” Uyarısında Bulundu.İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Ayalon’un Türk Büyükelçisine yönelik aşağılayıcı davranışlarından dolayı Türkiye’den özür dilemesini sağlayan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Ayalon’un tutumunun tüm devletin sorumlu tutulamayacağını vurgularken Ayalon’un hatasından dolayı özür dilemesinin iyi olduğunu da ifade etti.

Tel Aviv’de konuşan Şimon Peres, Türkiye’nin çektiği “Büyükelçiyi çekeceğim” resti üzerine özür dilemesini sağladığı Ayalon’u eleştirirken davranışlarının, “tüm devletin değil, sadece bir kişinin hatasını yansıttığı”nı belirtti.

“Bu diplomasi değil, daha çok bir kişinin hatasıdır. Bu kişi, yani Dışişleri Bakan Yardımcısının, hatasını düzelttiği iyi oldu” diyen Peres, “Bundan tüm devlet veya tüm diplomatlar sorumlu tutulmamalı. Bu tür hataları yapmamayı öğrenmeliyiz” uyarısında da bulundu. (ANKA)

Hatırlanacağı gibi, İsrail Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol ile görüşmesinde büyükelçimizi seviye olarak daha alçak bir koltuğa oturtmuş, İbranice olarakda İsrailli gazetecilere elçimizi küçük düşürücü açıklamalarda bulunmuştu.

Bu olay hem Türk hem de dünya medyasında ‘çirkin bir tavır’ olarak nitelendirilmiş, Türkiye, İsrail’in özür dilememesi halinde büyükelçisini çekeceğini açıklamıştı. Dün gece beklenen özür gelmiş ve iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler daha fazla gerilmeden normale dönmüştü.(

Bu yazı toplamda 2270, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

‘Padişah Erdoğan!’

Yazar mehmet | 15.01.2010 | Kategori Gündem

Türkiye’nin “Ayalon Krizi”nde İsrail’e Çektiği Rest, Arap Basınında Övgülere Neden Oldu.Türkiye’nin “Ayalon krizi”nde İsrail’e çektiği rest Arap basınında alkışlandı. Al Akhbar gazetesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ı överek “Padişah Erdoğan” manşetini kullanırken “İsrail ancak Türkçe anlar. Tehdit etkili oldu” diye yazdı. Al-Quds Al-Arabi ise, “Erdoğan hükümeti, İsrail’in terbiyesizliğine hak ettiği yanıtı verdi” yorumunu yaptı.

Lübnan’da yayınlanan Hizbullah’a bağlı Al Akhbar gazetesi, “Padişah Erdoğan” manşetini attığı haberinde “İsrail sadece Türkçe anlar” ifadesini de kullandı.

-“İSRAİL ÇABUCAK DİZ ÇÖKTÜ”

İsrail basını tarafından yansıtılan yorumlarda Türkiye’nin büyükelçiyi geri çekme restine ilişkin olarak “Tehdit etkili oldu” diyen gazete, Ayalon’un özür mektubuna değinerek “İsrailliler, çabucak diz çöktü ve yaptıkları aşağılama ile orantılı bir adım attılar” diye yazdı.

Merkezi Londra’da bulunan Al-Quds Al-Arabi ise, İsrail ile ilişkilerin her zaman Erdoğan hükümeti omuzlarında “etik, dini ve ruhsal bir yük” oluşturduğu, bu yükün de Gazze saldırısı ile arttığı görüşünü dile getirdiği değerlendirmesinde şu yorumu yaptı:

“Erdoğan hükümeti, İsrail’in yaptığı terbiyesizliğin hak ettiği yanıtını kuvvetli ifadelerle ve kararlılıkla. Bu, İsrail hükümetlerinin alışık oldukları bir tarz değil, özellikle Arap ülkelerine gelince.” (ANKA)

Bu yazı toplamda 1351, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

İsrail’de Ortalık Toz Duman

Yazar mehmet | 15.01.2010 | Kategori Gündem

İsrail’de Muhalefet, Türkiye Tavrıyla İsrail’i Küçük Düşüren Hükümetin Tüm İsrailliler’den Özür Dilemesini İstedi.İsrail’de ana muhalefet partisi Kadima Konseyi Başkanı Haim Ramon, gereksizce Türkiye ile ihtilaf yaratarak İsrail’i küçük düşürdüğü için Netanyahu hükümetinin İsrail halkından özür dilemesini istedi.

Haim Ramon, İsrail Radyosunca yayınlanan açıklamalarında Netanyahu hükümetinin, gereksizce Türkiye ile ihtilaf yaratarak İsrail’i küçük düşürdüğü için tüm İsrail vatandaşlarına bir “özür mektubu”nu göndermesi gerektiğini söyledi.

-“SERAMİK DÜKKANINDA BOĞA GİBİ HAREKET ETMEMELİYDİ”-

İsrail hükümeti için “Seramik dükkanında boğa gibi değil, akıllıca hareket etmeliydi” diyen Ramon, Başbakan Binyamin Netanyahu‘nun da, Türk Büyükelçisini aşağılayan Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Alayon’a deste verdiğine de dikkat çekti.

Kadina Konseyi Başkanı, Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in sorunu çözmek için devreye girmesine değinirken de “Türkiye ile büyük bir diplomatik krizi, sorumlu bir yetişkin rolü oynayan Peres’in müdahalesi önledi” değerlendirmesini de sözlerine ekledi. İsrail’de Türkiye tartışmasının bir süre daha devam edeceği tahmin ediliyor.

Bu yazı toplamda 1312, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Referanduma Alışmalıyız

Yazar mehmet | 15.01.2010 | Kategori Gündem

Başbakan Erdoğan, Anayasa Değişikliği İçin Referandum Yolunun Açık Olduğu Mesajını Verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni Anayasa değişikliği için referandum yolunun açık olduğu mesajını, “Türkiye referandumlara alışsın” sözleriyle verdi.

Erdoğan Ermenilerin işgal ettikleri Azeri topraklarından çekilmeye başlaması halinde kapalı sınır kapısının açılmasının gündeme geleceğini açıkladı. Başbakan’a Moskova-İstanbul yolunda 8 gazetenin temsilcilerinin yönelttiği sorular ve yanıtları şöyle:

14 Mart’ta kesildi

* Referandum süresi 120 günden 45 güne düştü, Anayasa değişikliği mi planlıyorsunuz?

Kısmi bir Anayasa değişikliği olabilir. Bunun ilk adımı olarak referandum süresi kısaldı. Türkiye referanduma alışsın. Bizde referandum zor oluyor. Geçmişte referandumlara pek başvurulmuyordu.

* Anayasa paketinde neler olabilir?

Siyasi partiler yasa ve Anayasa düzenlemeleri yapmakla mükellef. Mevcut şartlar çok detaylı değişikliğe imkan vermiyor. Anayasa’da yapılacak değişikliklerle ilgili olarak 2007 yılında çalışma başlattık. 14 Mart süreciyle kesintiye uğradı. Ama çalışmalarımızı sürdürdük. Şöyle adım olacak dersem yanlış olur. Bir hazırlık mevcut.

* Uzlaşma olacak mı?

Toplumdan talep geliyor, konsensus Parlamento içinde olursa, Baykal’ın anladığı alamda konsensus değil. Çünkü uzlaşmadan ne anladığını bir türlü açıklamadı. Yüzde 100 uzlaşma olur diye bir iddia içinde değiliz. Uzlaşma yönünde çaba gösteririz kim uzlaşma adımı atarsa biz de atarız. Daha önce Anayasa değişikliğiyle ilgili uzlaşma komisyonu oluşturalım dedik. CHP üye vermedi.

Dar kapsamlı olur

* Meclis Başkanı 12 maddelik değişiklik temenni ettiğini açıklamıştı.

Değişiklik geniş olmaz. Muaccel olması gereken çalışma gündeme gelebilir. Meclis’i günlerce meşgul edecek paket olmaz. En basit değişiklikler de çalışmaları kilitliyorlar. Madde sayısı az olan bir Anayasa değişikliği yapabilir.

* Türkiye milletvekilliği olur mu?

Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu’nda yapılacak değişiklik konsensusa bağlı. Hangi konuların gündeme geleceğini diğer partilerin yaklaşımı belirler.

Ermeniler çekilirse atılacak adım belli

* Putin Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki sorunların paket çözümüne karşı çıktı, değerlendirmeniz ne?

Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme süreci ile Karabağ sorununun çözümü bağlantılı. Ne kadar birbirinden ayrı yürütülmeye kalkılırsa kalkınsın perde arkasında bu iki konu birbiriyle bağlantılı. Kapıların kapanması Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sıkıntı ile başladı. Yasa ile gelen yasa ile gider meselesi var ya. Burada da böyle bir adımın atılması için barış sağlanması gerekir. Azerbaycan-Ermenistan arasındaki sıkıntı giderilsin. Karabağ işgali kalksın. Türkiye Ermenistan konusu rahat hallolacak. Ermenistan iyi niyetli ise öncelikle reyonlardan çekilmekle işe başlayıversin. Reyondan çekildiği anda olumlu gelişmeler olur.

Kapılar var

* Peki bizim atacağımız adım belli mi?

Bu süreçte Türkiye için atılacak adım belli. Önümüzde kapılar var. Bazı riskler aldık. Kargo uçuşlarını, Erivan İstanbul seferlerini biz başlattık. Hava kapısını açtık ama kara kapısını açmak farklı.

Rusya gevşemesin

* Bu meseleyi Ruslarla görüştünüz mü?

Konuyu Medvedev ve Putin ile açık açık konuştuk. MİNSK üçlüsü içinde Ermenistan üzerinde en etkili ülke Rusya. Bu konuda Rusya gevşek davranırlarsa netice almak zorlaşır.

Ertesi gün geri sardı

* Baydemir’in açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Önce zehir zemberek konuştu ertesi günü geriye sardı. Şık değil, çirkin. Ben, ‘Sen siyasetçi değilsin’ demem. Siyasetçinin ne dediğini iyi bilmesi lazım.

Asla siyaset yapamaz, kanaat belirtemez demem. Konuşurken ahlaki ölçüler içinde konuşması lazım. AK Parti’nin bölgede yaptığı çalışmalar var, 80 yıl içinde yapılmamış yatırımlar. Görmemezlikten gelmek hiç yakışmaz. Baydemir, bizden önceki iktidarlar döneminde belediye başkanı olsaydı, eline para geçmezdi. Baydemir’in son çağrısına gelince, biz zaten o yerdeyiz

% 20 küsura düştüysek Baykal zil takıp oynasın

* Ekonomik kriz yüzünden oylarınızın düştüğü yazılıyor, söyleniyor.

Sivil dikta ve faşizm deniliyor. Ey Baykal ve yandaşları! Böyle bir durum varsa, AK Parti’nin oyları yüzde 20 artıya, yüzde 20 küsura düştüyse zil takıp oynayacağınıza, sivil diktadan bahsediyorsunuz. Oyumuz 26 veya daha aşağıya düştüyse CHP ile MHP’nin toplamı 40’lara varır. Durum böyle ise niye ağlıyorsunuz? Seçimlere kalmış 1.5 sene. Daha yükselirsin. Halk seni seçer. Millet getirirse iktidara gelirsin. Ama iftiralarla bir yere varmak mümkün değil. Türkiye’de demokrasi çıtası AK Parti ile yükseldi. 7 yıl, 8 yıl, 10 yıl öncesine gidelim, köşe yazarlarına kimler müdahale ediyordu. Olağanüstü hali bir kenara koyamayız. Nereden nereye geldik. Roman vatandaşlarımız kimsenin gündeminde değildi. Biz girince MHP hazırlığa girişti. Günaydın. Düne kadar Roman yok muydu? 2005’te Diyarbakır’da konuştum. Milli birlik ve kardeşlik projesi azınlıkları da Alevileri de Romanları da kapsıyor.

Alevi raporu

* Alevi Çalıştayı sürüyor değil mi?

28 Ocak’ta Alevi Çalıştayı son toplantısını yapacak. Faruk Bey (Çelik) çalışıyor, rapor hazırlayacaklar. Hayata geçirmek için çalışmalar yapacağız. Genelgeyle yapılacaklar, yasayla yapılacaklar, Anayasa değişikliği ile yapılacaklar şeklinde öncelik sırasına göre çözümler üreteceğiz.

Romanlara konut

* Romanlarla ilgili?

Romanlar 40 küsur ilde yaşıyorlar. Yerleşik düzene geçmeleri için özel idareler, belediyeler ve TOKİ çalışıyor. Onların yaşam alışkanlıklarına göre yerleşkeler yapılacak. Çok katlı, yüksek binaları sevmiyorlar. TOKİ proje hazırlıyor. Süratle yapılaşma olacak. Yer noktasında arazi verebiliriz. Bazı belediyeler başladı bile. Bir Roman çocuğunu okula gönderdiğinde bazı yerlerde diğer veliler çocuklarını o sınıftan alıyordu. Okul lafını duyunca çok neşelendiler. Bu bir zulümdür. Ortadan kaldıracağız? Okulları olacak, alışveriş yerleri olacak, sosyal mekânları olacak. Topluma kazandırılacaklar.

Vize kararı haziranda İstanbul’da

* Vizenin kaldırılmasını biz mi teklif ettik?

Vizenin kaldırılmasını biz teklif ettik. İnanıyorum ki, çok önemli neticeler doğuracak. Vatandaşlarımızın girişimcilerimizin sıkıntılarını giderecek. Rahatlama sağlayacak. Turizmde alanında her iki tarafa da katkı yapacak.

* Karar ne zaman verilecek?

Medvedev mayıs veya haziranda Türkiye’ye gelecek. Türk-Rus İş Konseyi’ni İstanbul’da toplamayı da teklif ettik. ‘Vizeyle taçlandıralım’ diye teklifte bulunduk. Bu ziyarette ‘Stratejik İşbirliği Anlaşması’ imzalamayı bekliyoruz. Suriye ve Irak’la olduğu gibi. Rusya, daha önce böyle bir anlaşmayı Almanya ve Fransa ile yapmıştı.

* Doğalgaz fiyatında Türkiye aleyhine durum giderildi mi?

Şu anda ortalamayı yakalar havada görünüyor. Süreç içinde konuşmaya açıklar. Bir iyiniyet söz konusu

* Beyaz ette alım garantisi verdiler.

Türkiye’de 17 tesisi incelediler, 6’sını uygun gördüler. 500 bin tona kadar beyaz et alabileceklerini söylüyorlar. Verebileceğimizin azamisidir bu. Bizim üretimiz 1.5 milyon ton civarında.

Bu yazı toplamda 1239, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Ergenekon’da Sürpriz Tahliye

Yazar mehmet | 15.01.2010 | Kategori Gündem

Ergenekon Davasının Tutuklu Sanıklarından Adil Serdar Saçan Tahliye Edildi.İkinci ‘Ergenekon’ davasının tutuklu sanıklarından eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan tahliye idildi. Gece 02.00 sıralarında cezaevinden çıkan Saçan, kendisini karşılamaya gelen yakınları ile Silivri‘den ayrılarak Bahçeşehir’deki evine gitti.

İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan hakkında tahliye kararı çıktıktan sonra yakınları Silivri Cezaevi’ne akın etti. Saçan 02.00 sıralarında görevli askerler tarafından cezaevi çıkışına getirildi. Burada bekleyen yakınları Saçan’ı alkışlarla karşıladı. Yakınlarına sarılarak tahliye kararından duyduğu sevinci paylaşan Saçan, kararla ilgili, “Henüz suçlu ya da suçsuz olduğumuz belli değil. Tutuksuz yargılama devam ediyor. Sonuçta görüşeceğiz.” dedi. Bu sözlerinin dışında herhangi bir açıklama yapmayan Saçan, Bahçeşehir’deki evine gitmek üzere yakınlarına ait bir otomobille Silivri‘den ayrıldı.

Saçan’ın avukatı Celal Ülgen, müvekkilinin tutuksuz yargılanmasının devam edeceğini vurgulayarak, tahliye konusunda şunları söyledi: “Yargılama aşaması devam ediyor. Müvekkilimin, delilleri ortadan kaldırma ya da yurdışına çıkma gibi durumları ortadan kalkmış olduğundan tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Biz hukukumuza ve yargımıza güveniyoruz.”

Saçan’ın avukatı ve kardeşi olan Serkan Saçan da “Mahkeme, durumu suç vasfının değişmesi olarak yorumladı. ‘Ergenekon Terör Örgütü’ diye bir örgüt varsa eğer, onun üyesi olarak değil ama başka suçlara karışıp karışmadığı araştırılmak üzere tutusuz yargılama devam edecek. İnşallah sonuçta beraat edecek” şeklinde konuştu. Serkan Saçan, İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidilip gidilmeyeceği yönündeki bir soruya da, “Biz ülkemizi başka bir yere şikayet etmeyiz” diye cevap verdi. (CİHAN)

*** Ergenekon Sanığı Jitem’i İtiraf Etti ***

Güneydoğu’da görev yapıp JİTEM’i bilmeyen yoktur. Bizimle birlikte kahramanca çarpışan çocuklardı ama zamanla dejenere oldu.” Bu iddia, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Eski Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan’a ait.

2. Ergenekon davasında Adil Serdar Saçan’ın çapraz sorgusu devam eden Saçan, bir soru üzerine varlığı sürekli tartışılan JİTEM ile ilgili açıklamalarda bulundu:

“JİTEM, Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele’dir. Daha sonra JİT yani Jandarma İstihbarat Teşkilatı adını aldı. Güneydoğu’da görev yapıp da JİTEM’i bilmeyen yoktur. Bizimle birlikte kahramanca çarpışan çocuklardı. Ama zamanla dejenere olmuş bir kurumdur. Ben tanık olduklarımı söylüyorum. JİTEM dediğiniz budur.”

Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım‘ın da JİTEM adına faaliyette bulunduğunu anlatan Saçan, şu anda yargılananların kendisinin çökertmeye çalıştığı örgüt olmadığını öne sürdü:

“Yeşil, Güneydoğu’da birçok suça karıştı. Bunların çoğu faili meçhul kaldı. Devlet desteği olmadan bunu yapabilir mi? Eğer Yeşil’i bulabilseydim çok iyi operasyonlar yapacaktım ama bulamadım. Davası süren bu örgüt bizim çökertmeye çalıştığımız örgüt değil. Bu, politik olarak sulandırılmış bir örgüttür. Asıl örgüt gizleniyor. Hatta örgüt kurtulmuş oluyor. Asıl örgüt Susurluk‘un askeri kanadı. JİTEM’in, bazı askerlerin karıştığı örgüttür.”(

Bu yazı toplamda 1484, bugün ise 1 kez görüntülenmiş