cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


Milli varlığa düşman cemiyetler

Yazar yucin

Her türlü güncel ve genel bilgi rafist.com

Kurulma yolundaki bu dernekler dışında, memleket içinde daha başka birtakım dernek ve kuruluşlar da ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında Diyarbakır, Bitlis, Elâzığ illerinde, İstanbul’dan idare edilen Kürt Teali Cemiyeti vardı. Bu derneğin amacı yabancı devletlerin himâyesi altında bir Kürt devleti kurmaktı.Konya ve dolaylarında İstanbul’dan yönetilen Tealî-i İslâm Cemiyeti’nin kurulmasına çalışılıyordu. Memleketin hemen her tarafında itilâf ve Hürriyet , Sulh ve Selâmet Cemiyetleri de vardı.İstanbul’da çeşitli maksatlarla gizli ve açık olmak üzere kurulmuş, parti veya dernek adı altında birtakım kuruluşlar da vardı.

İstanbul’da önemli sayılabilecek kuruluşlardan biri İngiliz Muhipleri Cemiyeti idi. Bu addan, İngilizlere dost olanların kurduğu bir dernek anlaşılmasın. Bence, bu derneği kuranlar kendi şahıslarını ve kendi çıkarlarını gözetenler ile, kendi çıkarlarının korunma çaresini Lloyd George (Loyt Corc) hükûmeti aracılığı ile İngiliz himâyesini sağlamakta arayanlardır. Bu zavallıların, İngiliz Devleti’nin Osmanlı Devleti’ni bir bütün olarak korumak ve himaye etmek isteğinde olup olamayacağını bir defa olsun dikkate alıp almadıkları, üzerinde düşünülmeye değer.

Bu derneğe girenlerin başında Osmanlı Padişahı ve Halîfe-i Rûy-i Zemîn ünvanını taşıyan Vahdettin, Damat Ferit Paşa, Dahiliye Nâzırı olan Ali Kemal, Âdil ve Mehmet Ali Beyler ile Sait Molla bulunuyordu. Dernekte Rahip Frew (Fru) gibi İngiliz milletinden bazı macera heveslileri de vardı. Yapılan işlemlerden ve gösterilen faaliyetlerden anlaşıldığına göre, derneğin başkanı Rahip Frew idi:

Bu derneğin iki yönü ve iki ayrı niteliği vardı. Biri açık yönü ve usulüne uygun teşebbüslerle İngiliz himâyesini sağlama amacına yönelmiş olan niteliği idi. Öteki de gizli yönüydü. Asıl faaliyet bu gizli yöndeydi. Memleket içinde örgütlenerek isyan ve ihtilâl çıkarmak, millî şuuru felce uğratmak, yabancı müdahalesini kolaylaştırmak gibi haince teşebbüsler, derneğin bu gizli kolu tarafından idare edilmekte idi. Sait Molla ‘nın derneğin açıktan yaptığı çalışmalarında olduğu gibi gizli çalışmalarında da ondan daha çok rol oynadığı görülecektir. Bu dernek hakkında söylediklerim, sırası geldikçe yapacağım açıklamalar ve gereğinde göstereceğim belgelerle daha kolay anlaşılacaktır.

İstanbul’da erkekli kadınlı ileri gelen bir kısım kimseler de gerçek kurtuluşun Amerikan mandasını sağlamakta olduğu görüşünde idiler.

Bu görüşte olanlar, düşüncelerinde çok direndiler. En doğru yolun kendi görüşlerinin benimsenmesinde olduğunu ispata çok çalıştılar.  NUTUK

MİLLİ VARLIĞA DÜŞMAN CEMİYETLER

Ateşkes’in yarattığı ortam, İmparatorluğun dağıldığı ve Devletin ne olacağı düşüncesi, yalnızca siyasi partilerin değil, “Heyet”, “Cemiyet” adı altında çeşitli kuruluşların da ortaya çıkmasını hazırladı. Bunlar; da siyasi partiler gibi siyasi ve hukuki işlere karıştılar. Hatta bunların içinden İngiliz Muhipleri Derneği ile Kürdistan Teali Cemiyeti’nin 1919 seçimine katılmama kararı almış olmaları pek önemli yeri olmayan Mühendisler Cemiyeti’nin ise aday göstermek istemesi bu durumu açıkça belirler. İttihatçı düşmanlığı ve İ.T. mensuplarının tutuklanması Hürriyet ve İtilaf Partisi’ni İstanbul’da güçlendirmiş ve iktidarı ele geçirmelerini sağlamıştı. Fakat bu parti bu fırsatı değerlendirememiş İngiliz güdümüne girmişti. Diğer küçük cemiyetler de amaç ve yöntemleri bakımından zararlı ve yararlı olmak üzere iki guruba ayrılıyorlardı.

Birinci Dünya Savaşı içinde İtilaf Devletleri Osmanlı İmparatorluğu’nu içten yıkmak amacıyla, yaptıkları propagandalardan birisi de Kürt Devleti kurulması kışkırtmaları oldu. Kürtler tarafından bir dernek kurulması olayı 1908 yılında İkinci Meşrutiyetle başladı. 1908’de “Kürt Teavün Derneği” kuruldu. Kanun-u Esasi ve Osmanlıcılık ideali için çalışmıştır. Fakat savaş sonunda Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalandığını gören başta Seyyit Abdülkadir olmak üzere birkaç kişi, Mayıs 1919 da merkezi İstanbul’da olan “Kürdistan Teali Derneği” ni kurdular. Bu dernek Kürtleri ayrı bir kavim sayarak, bu dağılma döneminde Wilson prensiplerinden yararlanarak ayrı bir devlet kurmayı amaçlamakta idi. İstanbul dışında Diyarbakır, Bitlis, Elazığ illerinde de şubeleri açılmıştı. Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuku Milliye Derneği ile birleşmeyi kabul etmeyerek, işgal kuvvetlerine dayanmak ve bu yolla Kürt göçmenlerin yerlerine dönmesini sağlamak, Kürdistan’a (Erzurum, Van, Bitlis, Diyarbakır, Harput bölgesi olup 207.000 km2 dir) Kürt memurlar atanmasını sağlamak istiyordu. Bu amaçla İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthrope’a 2Ocak 1919’da baş vurarak, Erzurum, Van, Bitlis, Harput, Diyarbakır ve Musul illerinin nüfusunun ezici çoğunluğunun Kürt olduğunu ve Ankara, Konya, Sivas, Adana, Halep illerinde de çok sayıda Kürt yaşadığını ileri sürerek İngiliz mandası altına özerklik istediler. Aslen Türk olan ve İngilizler tarafından kışkırtılan Kürtlerin istedikleri iller, Ermeni istekleri ile çatışıyordu. Binbaşı Noel İngiltere adına Barış Konferans’ında Kürtlerin isteklerinin ihmal edilmediğine dair Kürtlere güvence vermekle görevlendirildi. Kürtler de Ermeniler gibi İngiliz çıkarları için İngiliz entrikalarına alet ediliyorlardı. Özellikle Türk-Kürt arasında tarihsel bağlar ve din bağlarının bulunuşu ve Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti’nin kurulmasının kendileri için de büyük tehlike olması ayrılıkçı Kürtleri etkisiz bıraktı. Buna karşılık birçok aşiret Mustafa Kemal hareketini desteklediler ve T.B.M.M.’ne temsilci gönderdiler.

Zararlı bir başka dernek de, merkezi İstanbul’da bulunan “Teali İslam Derneği” idi. 19 Şubat 1919’da İskipli Mehmet Atıf Efendi’nin başkanlığında İstanbul Medreseleri’nde görevli bazı müderrisler tarafından kuruldu. Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu çaresizlikten din esaslarına dayanılarak, ilmi, sosyal ve ahlaki araçlarla Saltanat ve Hilafet makamının nüfusunu kuvvetlendirmek, siyasi hayata etki yapmak istiyordu. Bu amaçla çalıştığı için Hürriyet ve İtilaf Partisi’ni destekledi ve Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’ne cephe aldı. Bunun için çeşitli bildirilerle Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’ne saldırdı. Özellikle Konya yöresindeki ayaklanmalarda büyük etkisi oldu.

Yine İstanbul merkez olmak üzere kurulan zararlı ve düşmanla işbirliğinin en açık örneklerinden birini oluşturan bir dernek de “İngiliz Muhipler Derneği” idi. Ağustos 1919’da kurulmuş olan bu dernek üyeleri arasında Osmanlı Padişahı ve “Halife-yi Ruyi Zemin” unvanını taşıyan Padişah Vahdettin, Damat Ferit Paşa bir çok politikacı da bulunmakta idi. Derneğin başkanı Rahip Fru idi. Bu derneğe göre idaresi altında milyonlarca Müslüman barındıran İngiltere “Kavm-i Necip” (Seçkin Kavim) idi.
İngiltere ile Osmanlı Hilâfet ve Saltanatı arasında mevcut samimiyetin devamı ve kuvvetlendirilmesini bir beyanname ile ilan eden bu dernek, İstanbul’da yirmi ve İstanbul dışında da Hürriyet ve İtilaf Partisi’nin desteği ile çeşitli şubeler açmayı başardı. Ulusal Mücadele’ye karşı olan bu dernek, Kavm-i Necip olan İngiltere ile ilişkilerini yeniden düzeltmek ve himayesini kazanmak amacıyla kurulmuştu. 1919 seçimlerinde ise Hürriyet ve İtilaf Partisini destekledi. Dernek ileri gelenlerinden ikinci reis Said Molla grubu ile muhalif grubun anlaşamaması üzerine 1921 sonunda da ulusal kuvvetlerin üstünlük elde etmesi sonunda silindi.

Ateşkes döneminin en önemli kuruluşlarından birisi de, kuşkusuz Hürriyet ve İtilaf Partisi idi. 21 Kasım 1911’de i.T. ye karşı kurulmuş bulunan bu parti. İ.T.’ nin diğer rakipleri ile birleşmiş veya isteklerini sağlamış ve bu sayede seçimlerde etkinlik kazanmıştı. Osmanlılık ve Adem-i Merkeziyet prensibini programına alan parti çalışmasını İ.T.’yi yıkmaya yöneltmişti. Fakat Balkan Savaşı sırasında iktidarı ele geçiren İ.T.’nin baskısı karşısında ve birçok üyesinin sürgün edilmesi üzerine Ateşkes dönemine kadar hareketsiz kaldı. Ocak 1919′ da Ateşkes ortamından yararlanarak yeniden çalışmaya başladı. “Mesuliyet”, “Peyam Sabah” ve “Alemdar” gazeteleri tarafından desteklendi. Damat Ferit Paşa’nın Sadrazamlığı sırasında kendisini iktidar partisi durumunda görüp, ateşkes döneminin diğer zararlı dernekleriyle işbirliği yapıp seçimlerde onların desteğini sağlamak istediyse de kendi deyişiyle “İttihat ve Terakki Hortlağı” Müdafaa-i Hukuk karşısında yenildi. Damat Ferit Paşa’nın son Sadrazamlığı ve Tevfik Paşa’nın yeniden Sadrazam oluşu ile tarihe karıştı.

Bütün bunların yanı sıra ateşkes ve işgal döneminin İstanbul şehrinde kurulan birçok dernek daha bulunmaktadır. Osmanlı İlâyı Vatan, Tarik-i Salâh, Trabzon ve Havalisi Adem-i Merkeziyet Dernekleri buna örnektir. Bütün bu dernekler, Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğini ve varlığını sürdüremeyeceğine inanan ve başka bir devletin, özellikle İngiltere’nin koruyuculuğu altında yaşama şansı arayan insanlarca kurulmuşlardır. Fakat hepsinin birleştiği tek nokta ise Milli Mücadele’yi boğmak idi.

Bazı aydınlar yukarıdaki dernekler gibi olmamakla beraber ülkenin kurtuluşunu Amerikan Mandası’na (Himayesi) girmekle sağlanabileceğini umarak “Wilson Prensipleri Derneği” ni kurdular. Ocak 1919′ da Halide Edip Hanım, Celaleddin Muhtar, Refik Halid , Celal Nuri, Necmeddin Sadık, Ahmet Emin gibi önemli kişilerin yer aldığı bu dernek, İngiltere’nin artık yardımı söz konusu olmayacağı için parası çok ve aramızda ciddi bir sürtüşme geçmemiş, uygar dünyanın büyük devleti A.B.D.’nin mandasını istiyorlardı. Filipinleri bile kısa zamanda uygarlaştırmış olan A.B.D. Osmanlı Devleti’ni himayesi altına alırsa, hızla ilerleyeceğini düşünüyorlardı. Bu da diğerleri gibi erimiş ve adı geçen kimseler Ulusal Mücadele’ye katılmışlardır.

Kaynak:Ergün AYBARS,Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1

Bu yazı toplamda 9156, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share
Ev ve İş Telefonu Başvurusu Yapmak İçin; Buraya tıklayınız...

Okuyucu Yorumları

  1. ersel |

    ben amacını aramıştım ama olsun yınede yazdım ışşallah dogrudur

CommentYorum