cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


“Gökçe ile görücü usulü tanıştım”

Yazar jawscod2

Her türlü güncel ve genel bilgi rafist.com

atv’deki ‘Benim Annem Bir Melek’ adlı dizide annesi ile eşi arasında kalan Ali Sunal, gerçek hayatta sevgilisi Gökçe Bahadır ile annesinin iyi anlaştığını söyledi ve ekledi: Bizimkisi çok ciddi bir ilişki!..

Kemal Sunal’ın oğlu Ali Sunal, ‘Benim Annem Bir Melek’ adlı dizideki oyunculuğuyla göz dolduruyor. Bir gelin-kaynana ilişkisi üzerine kurulu olan dizide, annesi ve eşi arasında kalan ‘Çetin’ karakterini canlandıran oyuncu, gerçek hayatta asla böyle bir durumun yaşanmasına izin vermeyeceğini söylüyor. Kendisi gibi oyuncu olan Gökçe Bahadır’la aşk yaşayan Sunal, “Annem ve Gökçe, birbirlerini tanıyor ve seviyor. Bu sevgi ve saygıyı kimse yıkamaz” diye konuşuyor. İşte yakışıklı oyuncudan diziye ve özel hayatına ilişkin samimi itiraflar…

* ‘Benim Annem Bir Melek’, ‘Everybody Loves Raymond’ adlı sit-com’un bir uyarlaması…

Konusuna bakıldığında bize çok yakın bir hikaye ama iki dizi tıpatıp aynı değil. İkisinde de gelin-kaynana çatışması var ama konu tamamen aynı değil. Taklit durumu yok yani.

ANNELER KISKANIR

* İnternetteki forumlara baktığımda, birçok seyircinin bu diziyi sizin için izlediğini gördüm…

Sağolsunlar. Ama ben daha tam performansımla oynamıyorum. Dizi reyting sıralamasında bir yere otursun, karakterlerimiz biraz daha yerleşsin, o zaman her şey çok daha iyi olacak. Şimdiden tüm kadro için güzel eleştiriler var. Ben de seyrederken çok keyif alıyorum diziyi.

* Dizi bir gelin-kaynana ilişkisi üzerine kurulu. Siz de annesi ve eşi arasında kalan ve ortalığı idare etmeye çalışan oğul rolündesiniz. Sanki tavrınız biraz daha eşinizden yana, öyle değil mi?

Anne karakteri çok baskın. Büyük olduğu için ona saygı gösteriyoruz. Çok dominant; gelinini ezdiği gibi, babayı da eziyor. Üzerimizde baskı kurduğu için zaman zaman gelini savunuyoruz. Ama çok savunmak ne mümkün! Hafif bir tırsma durumu var. (Gülüyor) Benim canlandırdığım ‘Çetin’ karakterinin ciddi bir sabrı var. En büyük hatası; annesiyle komşu olması. Ama kaderine de razı olmuş. Bu şekilde yaşayıp gideceklerini biliyor ve bunun da tadını çıkarmaya çalışıyor.

* Dizide anne ‘Neriman’ın, yorganı gelininin üstünden alıp oğluna örttüğü sahne çok komikti. Sizin anneniz de kıskanır mı sizi sevdiğiniz insanlardan?

Mutlaka kıskanır, kıskanmaz mı? İçinde alevler yanıyordur. (Gülüyor) Gördüğüm bir hareketi yok ama bence kıskanıyordur. Ben de Ezo’yu kıskanıyorum. O; hem kardeşim, hem de kızım gibi.

İLİŞKİMİZ ÇOK CİDDİ!

* Evlenince annenizle aynı apartmanda oturur musunuz?

Oturmayı isterim. Uzak kalmak taraftarı değilim çünkü o tarafın da erkeği benim. Bu kez dizideki annem Oya Başar’ın yerine ben geçerim. Yani; iki eve birden gidip gelen ben olurum. (Kahkahalar) Daha Ezo da evlenecek! Zor vallahi, kız çocuk vermek de çok zor! (Gülüyor)

* ‘Yaprak Dökümü’nün Leyla’sı Gökçe Bahadır’la ilişkiniz başlayalı ne kadar zaman oldu?

Makul bir süredir birlikteyiz. (Gülüyor) Ciddi bir ilişki bizimki.

* Nasıl tanıştınız?

Onlar çok özel şeyler. Anlatmanın hiç lüzumu yok bence.

KAÇMAMIZA GEREK YOK

* Gökçe Hanım’la birlikteyken görüntülendiğinizde, rahatsız oluyor musunuz?

Rahatsız olmuyorum, olsam her yere onunla el ele gitmezdim. İlk başlarda gazeteciler; “Şok, şok, şok! Onları yakaladık” dediler. İlgisi yok. Bir arkadaşımızın mekanıydı eğlenmeye gittik. Orada gazeteci olduğunu bile bile gittik hem de! Niye kaçayım ki? Ben görünmekten korkacağım biriyle beraber olmam. Saçma geliyor bana kaçmalar, kovalanmalar… Sadece ilişkimi anlatmayı, magazin basınının önünde olmayı sevmiyorum. Ama artık magazin basınını yeterince yorduğumu düşünüyorum! (Kahkahalar) Pek mutlu değiliz böyle şeylerden dolayı… Ben ayıp bir şey yapıyorsam yakala, görüntüle. Kucağındayım zaten, nedir bu oyunlar? Şok, şok, şok! Neyin şoku; oturuyorum orada! İki tane bekar insan yan yana oturuyor, neyin şoku?

* Nasıl bir sevgilisiniz?

Bilmem; onu Gökçe’ye sorun. Benimle ilgilenilmesini isterim ve ben de ilgi göstermeyi çok severim. Sevdiğim insanla birlikte olmayı çok severim. Yani onunla yan yana olmayı, birlikte vakit geçirmeyi… (Gülüyor)

COŞKULU BİR MAÇOYUM

* Kıskançlık huyunuz var mı?

Vallahi var! Sorunca söylüyoruz işte! Şok mu bu? Çok kıskanılacak bir şeyi hiç kıskanmam, hiç kıskanılmayacak bir şeyi de çok kıskanırım. Öyle! Sanatçıyız ya! Tuhaf şeyler oluyor; insanın sevgilisini kendinden bile kıskanası geliyor. İçinizde öyle bir aşk ya da sevgi varsa; oluyor böyle şeyler…

* Onu çok fazla sıkıp, kaçırmaktan korkmuyor musunuz?

Tam boğarken vazgeçmek lazım! (Gülüyor) Benim de mutlaka hatalarım oluyordur. Dikkat etmek, karşı tarafı sıkmamak lazım.

* Kıyafetlerine, gideceği yerlere karışır mısınız mesela?

Yok, çok karışmam. Sadece fikrim alınacaksa söylerim.

* Maço bir tarafınız varmış gibi geldi bana…

Maçoluk var ama çirkinleşmeyecek düzeyde. Biraz Türk erkeği, Akdeniz erkeği durumu mutlaka var. Bütün duygularını coşkulu yaşayan o Akdeniz erkeği tipi, maki bitki örtüsü var ya; oyuz işte biz! (Kahkahalar)

* Klasik Türk erkeği olduğunuzu söylüyorsunuz. Evleneceğiniz kişinin de, klasik bir Türk kadını olmasını mı istersiniz?

Bilmiyorum ki… Hem kalbimi attıran, hem de birlikte vakit geçirmekten keyif alacağım, onunlayken eğleneceğim, bir sıkıntımı anlatınca da gerçekten beni dinlediğini bildiğim insan; doğru insandır benim için. Amerikan tipi mi, Türk tipi mi, Afrika tipi mi bilmem! (Kahkahalar)

* Gökçe Hanım’ı annenizle de tanıştırmışsınız. Araları nasıl?

Onlar benden önce tanıştılar zaten. (Gülüyor) Ben görücü usulüyle tanıştım Gökçe’yle! Annem bir ‘Yaprak Dökümü’ hayranı. Bir galada karşılaşmışlar ve tanışıp, konuşmuşlar. Araları da iyi, neden kötü olsun ki? Ortada sevgi ve saygı olduktan sonra, bunu yıkacak ne olabilir ki?
* Mimikleriniz ve gülüşünüz, babanızı andırıyor…

Ben aslında babamın ev haliyle inanılmaz benzerlikler gösteriyorum. Bazen ben bile fark ediyorum bunu ve “Tam onun gibi oldum” diyorum. Bir hareketimle, babamdan bir rüzgar estiriyorum. Tipimiz benzemiyor ama ses tonumuz, mimiklerimiz ve gülümseyişimiz gerçekten benziyor.

O BENİM USTAM!

* Özellikle dizide, eşinize kur yaptığınız sahnelerde babanızın aynısısınız…
Eee, ustam o! Her şeyi ondan öğrendim. (Gülüyor)

* Bu benzerliğin dezavantaja dönüştüğü oluyor mu?

Hayır çünkü babam çok hoş işler yapmış biri. Onun yüzde biri benim içimde varsa ve ben bunu sergileyebilirsem; ne kadar güzel olur.

* Ortaya bir Kemal Sunal taklidinin çıkmasından korkuyor musunuz?

Taklitler her zaman aslını yaşatır. Genç arkadaşlara buradan seslenmek istiyorum; Kemal Sunal taklidi yapmamak lazım. Yaptığın sürece altında ezilir, kaybolur gidersin. Ben tam tersi bundan kaçıyorum. Benim özel bir durumum var. Yapacak bir şey yok, tohum böyle! Ali olarak bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Kemal Sunal taklidi ve kopyası değilim! Kendime has özelliklerim olduğunu düşünüyorum. Babamla oyunculuk tarzlarımız da farklı. İnsanların da artık bunun farkına vardıklarını düşünüyorum. Komedi oynadığımda babama benziyor olabilirim ama sadece komik rollerin adamı olmak, böyle bir kalıba oturmak istemiyorum. Her rolü yapabilen bir oyuncu olma arzusundayım.

Anneniz Gül Hanım’a düşkün müsünüz?

Evet! Babamı kaybedince ailenin reisi oldum. Israrlarım sonucu annem ve Ezo, benim oturduğum sitede oturuyorlar. Her zaman onların yakınlarında olmaya özen göstereceğim.

* Ya evlendiğinizde, anneniz ve eşiniz arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsanız?
Ne ben, ne de annem olayları o duruma getiririz. O hale getirecek biriyle de birlikte olmam! Annem bana böyle konularda karışmaz ama ben evlilik meraklısıyım. (Gülüyor)

* Oysa ki erkekler genelde kaçarlar evlilikten… Nesi cazip geliyor size evliliğin?
Evet, ben kovalayan tarafım. (Kahkahalar) Ben çok güzel bir ailede büyüdüm. İnsanlara yaklaşabilen, çabuk güvenebilen biri değilim. Bir hayat arkadaşım olduğunda, üstümdeki tüm yükü onunla paylaşacağım.

* Nasıl bir eş olacaksınız?

Onu, bekleyip hep birlikte göreceğiz. (Gülüyor)

Gökçe’yi bazen kendimden bile kıskanırım!
* Komedi rollerinin dışına çıkmak istediğinizi söylüyorsunuz ama seçimleriniz hep komedi yönünde. Neden?
Aslında bu sene sit-com yapmak istemiyordum. Daha ağır bir rol istiyordum. Gerçi ağır diziler de yaptım ama nedense iyi gitmedi. Halbuki dışarıdan baktığın zaman sert mizaçlı, ağır bir tipim var. 4 senedir tiyatroda da hep komik oyunlarda oynadım. Madem bu diziyi yapıyoruz, en sevimli halimi göstereyim bari. (Gülüyor)

* Bence insanlar sizi ne seviyor, ne sevmiyor. Nötrler size karşı. Bu istediğiniz bir şey mi?

Tam istediğim gibi! Ne yapacaklar beni, ne iş yapıyorsam onunla ilgilensinler! Ben sevmiyorum öyle enseye tokat olmayı herkesle. Kimse beni tanısın, ciğerimi bilsin istemiyorum. Ne iyi bilen iyi bilecek kadar biliyordur, ne de kötü bilen kötü bilecek kadar tanıyordur beni. Nötr olsunlar bana. Kimseyle sarmaş dolaş olmak zorunda değilim.

Sabah- Günaydın

Bu yazı toplamda 1169, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share
Ev ve İş Telefonu Başvurusu Yapmak İçin; Buraya tıklayınız...

CommentYorum