cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


IMF ile zorunlu anlaşma

Yazar jawscod2

Her türlü güncel ve genel bilgi rafist.com

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, “Bizim IMF’ye
olan borcumuz kotamızın yüzde yüzünü aştığı için, eğer erken ödeme
yoluna gitmezsek program sonrası gözden geçirme zaten otomatik olarak
devreye girecek” dedi.

Şimşek, IMF ve Dünya Bankası Grubunun yıllık toplantılarına katılmak
üzere ABD’ye hareketinden önce İstanbul Atatürk Havalimanında basın
toplantısı düzenledi.

Bakan Şimşek, toplantıda gazetecilerin, IMF ile stand-by programına
ilişkin soruları üzerine, daha önce birçok platformda IMF ile iki
seçenek olduğunu ifade ettiğini hatırlatarak, bunların ihtiyati stand-by
düzenlemesi ve program sonrası izleme olduğunu söyledi.

Şimşek, “Bizim IMF’ye olan borcumuz kotamızın yüzde yüzünü aştığı için,
eğer erken ödeme yoluna gitmezsek program sonrası gözden geçirme zaten
otomatik olarak devreye girecek” dedi.

IMF’den alınan kaynaklar, piyasadan alınan kaynaklara göre nispi olarak
daha iyi olacağı için muhtemelen erken ödemeye gidilmeyeceğini kaydeden
Şimşek, temelde program sonrası izlemenin bir seçenek olduğunu söyledi.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, ”Gözden
geçirmeyi başarıyla tamamlamayı ve yaklaşık 3,7 milyar dolar tutarındaki
kredi diliminin mevcut stand-by düzenlemesi sona ermeden önce serbest
bırakılmasını hedefliyoruz” dedi.

Şimşek, IMF ve Dünya Bankası Grubunun yıllık toplantılarına katılmak
üzere ABD’ye hareketinden önce, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda
düzenlediği basın toplantısında, ABD’de gerçekleştireceği temaslara
ilişkin bilgi verdi.

Her yıl düzenlenen bu toplantılarda dünyanın her yerinden üst düzey
yetkililerin bir araya gelerek son gelişmeleri değerlendirme fırsatı
bulduğunu söyleyen Şimşek, program çerçevesinde Dünya Bankası Başkanı
Robert Zoellick, Avrupa Yatırım Bankası Başkanı Philippe Maystadt ve
Afrika Kalkınma Bankası Başkanı Donald Kaberuka başta olmak üzere pek
çok ikili görüşme yapacağını aktardı.

Şimşek, yarın George Washington Üniversitesinde Türk Finans
Piyasalarının Küresel Sistem İçerisindeki Görünümü konulu bir
konferansta konuşmacı olacağını, JP Morgan tarafından düzenlenen
yatırımcı seminerinin ”Türkiye Ekonomisine İlişkin Beklentiler”
başlıklı oturumunda yer alacağını, ABD’nin önde gelen düşünce
kuruluşlarından Brooking Enstitüsünde yapacağı konuşmanın ardından da
IMF ve Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurullarında Türkiye ile aynı
grup içerisinde temsil edilen ülkelerin bakan ve merkez bankası
başkanlarının katılacağı bir toplantıda yer alacağını söyledi.

4 Nisan 2008’de başlayan IMF ile Stand-By anlaşmasının gözden geçirme
çalışmalarının sona erdiğini hatırlatan Şimşek, ”Washington’da
bulunduğumuz süre zarfında gözden geçirme çalışmalarına yönelik
temaslarımız da olacaktır. Gözden geçirmeyi başarıyla tamamlamayı ve
yaklaşık 3,7 milyar dolar tutarındaki kredi diliminin mevcut stand-by
düzenlemesi sona ermeden önce serbest bırakılmasını hedefliyoruz”
şeklinde konuştu.

Şimşek, 14 Nisan Pazartesi günü Uluslararası Finans Enstitüsü tarafından
düzenlenecek ”Uluslararası Sermaye Piyasaları ve Yükselen Piyasa
Ekonomileri” konulu konferansa katıldıktan sonra Türk-Amerikan İş
Konseyinin yıllık konferansında da bir konuşma yaparak Washington
temaslarını tamamlayacağını anlattı.

Daha sonra New York’a geçeceğini söyleyen Şimşek, burada da uluslararası
yatırım kuruluşları ve kredi derecelendirme kuruluşlarının üst düzey
temsilcileriyle bir araya geleceğini ve Goldman Sachs gibi önde gelen
yatırım bankalarının toplantılarında sunumlar yapacağını kaydetti.

Şimşek, New York temaslarının ardından Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği’nin (TOBB) düzenleyeceği bir etkinliğe katılmak için Brüksel’e
geçeceğini söyledi.

-”TÜRKİYE ŞU ANA KADAR YOLUNA DEVAM EDEBİLMİŞTİR”-

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Şimşek, dünyada son 7-8 ayda
yaşanan ciddi sıkıntılardan Türkiye’nin de mutlaka bir miktar
etkileneceğini her zaman söylediğini, ancak şimdiye kadar Türkiye’ye
olan yansımalarının sınırlı olduğunu söyledi.

Şimşek, Borsanın nispi olarak daha sığ ve yabancıların ağırlıklı olduğu
bir piyasa olduğu için buradaki volatilitenin daha yüksek olduğunu,
ancak reel ekonomiye yansımaların sınırlı kaldığını belirterek,
”Türkiye şu ana kadar yoluna devam edebilmiştir. Geçen yıl büyümede bir
miktar yavaşlama olmakla birlikte bunun ağırlıklı olarak tarımdan
kaynaklandığını söylemek isterim. Türkiye’nin geçen yıl tarım dışı reel
büyüme oranına baktığımızda büyüme 5’in yani hedefin üzerinde” diye
konuştu.

Yine de içeride ve dışarıdaki belirsizlikler karşısında gelişmeleri
yakından izlediklerini ve temkinli davranmak zorunda olduklarını ifade
eden Şimşek, bunun için politika çerçevesinin güçlendirildiğini ve yılın
ilk üç ayında bütçe performansı, ihracat, sanayi üretimi ve yabancı
ilgisinin iyi olduğunu kaydetti.

Şimşek, ”Ancak böyle bir süreçten geçerken tabii ki kayıtsız değiliz.
Önlem olarak ne diye sorarsanız, benim aklıma gelen, genel çerçevenin
dışında şu anda çok spesifik bir şey yok. Neden? Çünkü burada önemli
olan bütçe disiplinidir. Bütçe disiplini, yatırım ortamının
iyileştirilmesi gibi unsurlardır. Bunlar hep devam eden unsurlar” diye
konuştu.

Şimşek, bunların yeni değil ama önemli unsurlar olduğunu, bu nedenle
bunlara vurgu yaptıklarını kaydetti.

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, ”Program
Mayıs ayında bittikten sonra hangi seçeneği seçeceğimiz tamamen bizim
tercihimiz” dedi.

Şimşek, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası Grubunun yıllık
toplantılarına katılmak üzere ABD’ye hareketinden önce düzenlediği basın
toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, önceliklerinin
gözden geçirmeleri Nisan sonuna kadar aradan çıkarmak olduğunu, aradan
çıkarır çıkarmaz da iki seçenek çerçevesinde bundan sonraki ilişkinin ve
diyaloğun düzeyini belirlemek olduğunu ifade etti.

Her ne kadar konu kendi bakanlığı portföyünde yer alsa da hükümetin bir
kararı olacağını belirten Şimşek, ”Bunun için zaman var. Ama bir an
önce o belirsizliği aradan çıkarmak, kaldırmak için önümüzdeki hafta
diyaloglarımızı yoğunlaştıracağız” diye konuştu.

Mevcut gözden geçirmenin başarılı olması için tüm şartların aşağı yukarı
yerinde olduğunu, Sosyal Güvenlik Reformu görüşmelerinin Mecliste devam
ettiğini, orta vadeli mali çerçeve üzerinde çalıştıklarını ifade eden
Şimşek, ”Genel hatlarıyla bir mutabakat olduğunu söyleyebilirim. Ama
tabii Washington’da iken hem program sonrası ilişkini düzeyi, hem mevcut
gözden geçirmelerin başarılı bir şekilde sonuçlandırılması için gerekli
temaslarımız devam edecektir” dedi.

-”STAND-BY YAPILACAKSA KOŞULLARININ GÖRÜŞÜLMESİ GEREKİR”-

Mehmet Şimşek, bir gazetecinin ”Mutabıkız dediniz. IMF de iki seçenek
üzerinde sizinle fikir birliğinde mi?” şeklindeki sorusunu şöyle
yanıtladı:

”Program Mayıs ayında bittikten sonra hangi seçeneği seçeceğimiz
tamamen bizim tercihimiz. Tabii ki koşullar müzakere edilir. Ama program
sonrası izlemeye otomatik olarak geçer miyiz, ihtiyati bir stand-by
düzenler miyiz, o konudaki fikir, irade tamamen bize kalmış bir konu.
Dolayısıyla bu aşamada o konuları tartışmadık. Yalnız şöyle bir şey var:
Gözden geçirmeler tamamlandıktan sonra oturup eğer bir ihtiyati stand-by
düzenlemesi yapılacaksa onun koşullarının görüşülmesi gerekiyor.
Özellikle yapısal reformlar çerçeve-sinde vesaire… Çünkü her ne kadar
normal stand-by’a göre ihtiyati stand-by’ın koşulsallığı biraz daha
esnekse de yine bir miktar koşulsallığı var. Bizim için önemli olan
Türkiye için en iyi seçenek neyse onun uygulanmaya konması. Hem program
kredibilitesi hem finansman esnekliği açısından birçok değişik
perspektiften bakıyoruz. Birkaç kriter belirledik. O kriterler
çerçevesinde bakıyoruz. Onun için her iki seçenek de şu anda olası.
Herhangi bir seçenek konusunda karar verilmiş değil.”

-”TEMEL KURGUDA DEĞİŞİKLİK GÜNDEMDE DEĞİL”-

Mali planla ilgili bir soru üzerine de Şimşek, orta vadeli mali
çerçevenin, her ne kadar gözden geçirme gündeminin bir parçasıysa da
aslında bundan sonraki dönem için çok önemli bir doküman olduğunu
söyledi.

Türkiye’nin bazı maliyetli yapısal reformlara çok ciddi altyapı
yatırımlarına ihtiyacı olduğuna işaret eden Şimşek, GAP’ın
bitirilmesinin çok önemli bir proje olduğunu, önümüzdeki 4-5 yıllık
süreçte bu projeyi tamamlayacak bir çerçevede kaynağı ortada vadeli mali
plan çerçevesinde göz önüne almak gerektiğini kaydetti.

Şimşek, diğer önemli konunun iş gücü piyasası reformu olduğunu, bunun da
bir maliyeti bulunduğunu belirterek, sosyal güvenlik primlerinin 5 puan
indirilmesinin maliyetinin bu çerçeveye yansıtılması gerektiğini ifade
etti.

Bakan Şimşek, önümüzdeki 4-5 yıllık perspektifle Türkiye’nin temel
yatırım ihtiyaçlarını dikkate alan gerekli ama maliyetli olan bazı
yapısal reformları da dikkate alan dolayısıyla yatırımcılara orta uzun
dönem perspektif veren, itibarı ve kredibilitesi yüksek bir mali çerçeve
üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Mali kural konusunu da değerlendirdiklerini, bir kaç ay içinde bu konuda
bazı çalışmalar yapacaklarını kaydeden Şimşek, şöyle konuştu:

”Türkiye artık program itibariyle başlangıçtaki noktada değil.
Türkiye’nin ihtiyaçları, öncelikleri bir miktar değişiyor. Temel kurguda
bir değişiklik gündemde değil. Temel Kurgu ne? Türkiye’de mali disiplini
devam ettirip borç yükünün daha da aşağıya çekilmesi, cari açığın
kontrol altında tutulması, enflasyonun tek haneli rakamlara çekilmesi,
yatırım ortamının iyileştirilmesi, özelleştirme yoluyla, doğrudan
yabancı yatırımlar yoluyla Türkiye’de hem yatırımları yükseltmek hem
verimliliği ve inovasyonu artırmak… Kurguda değişiklik yok. Ama bu
kurguyu destekleyecek, dışarıda ve içerde programın kredibilitesini
artıracak orta vadeli mali program üzerinde çalışmalar epey ilerledi.
Önümüzdeki bir kaç hafta içinde sizlerle muhtemelen paylaşırız.”

-”CARİ AÇIK TÜRKİYE’DE BİR TASARRUF AÇIĞIDIR”-

Mehmet Şimşek, cari açığa ilişkin bir soru üzerine de cari açığın
Türkiye’de bir tasarruf açığı, bir tür yapısal problem olduğunu ifade
etti.

Türkiye’nin daha fazla tasarrufa ihtiyacı olduğunu belirten Şimşek,
ancak kısa dönemde yapılacaklar çerçevesinde bakıldığında yatırım
ortamının iyileştirilmesi, özelleştirme programının devam ettirilmesi ve
cari açığını büyük bir kısmını yabancı doğrudan yatırımlarla finanse
etmenin büyük önem taşıdığını söyledi.

Bakan Şimşek, bu konuda orta döneme ilişkin bir planları bulunduğunu
kaydederek, bu çerçevede özellikle enerji piyasası reformu, doğal gaz ve
petrol bağımlılığının azaltılmasıyla ilgili çok ciddi çalışmalar
olduğunu anlattı.

İş gücü piyasası reformu, Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi ve teşvik
sisteminin gözden geçirilmesine ilişkin çalışmalara da değinen Şimşek,
orta uzun dönem perspektifteki çalışmaların son hızıyla devam ettiğini
belirtti.

Bakan Şimşek, başka bir soru üzerine de IMF’nin uzun süredir kendisini
yeniden yapılandırdığını ve daha sürdürülebilir bir konuma gelmesi
yönündeki çalışmalarını uzun süredir devam ettirdiğini söyledi.

Bu yazı toplamda 899, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share
Ev ve İş Telefonu Başvurusu Yapmak İçin; Buraya tıklayınız...

CommentYorum