cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


Vergi kaçırmak zenginliğin temelidir

Yazar jawscod2

Her türlü güncel ve genel bilgi rafist.com

Habertürk dünden beri çok önemli bir soru soruyor.
“Neden vergiyi hep aynı kişiler ödüyor?”
Bakın vergi listelerine, tepelerde hep aynı kişiler, aynı aileler.
Koç, Sabahcı, Doğan, Şahenk, Ciner.
Araya bazen birisi giriyor ama pek uzun süre kalmıyor, ertesi yıl çekiliyor.
Forbes’un dolar milyarderleri listesindeki Türklerin sayısı her yıl artıyor ama her ne hikmetse bunların bazılarına vergi listelerinde rastlayamıyoruz.
Yıllardır yazarım; “Nerede bu müteahitler?” diye.
Gerçekten merak ediyorum, müteahitler vergi listelerinde neredeler?
Konut sektörü patlamış, fiyatlar uçmuş gitmiş, adam binlerce daire yapıp satıyor. Nerede bunlar?
Ya özelleştirme şampiyonları?
Milyar dolarlık özelleştirmelerin en atak isimleri, aynı ataklığı her nedense vergi listelerinde gösteremiyorlar.
AKP döneminin parlattığı işadamları nerede?
Vergiyle devlete vermek  yerine, cemaate aktarmak daha mı iyi oluyor acaba?!
Lüks otomobil satışları patlamış.
400 bin avroluk otomobiller peynir ekmek gibi satıyor.
Otomobilin parası kadar vergi verse, bir yerinden listeye girecek.
Nerde?
Eşine aldığı hediyelerle hava atanlar, gece hayatının gezme şampiyonları, assolistlerin ayaklarını 100 şişe şampanya ile yıkayan “Hırtlar” vergi listelerinde yoklar.
Herhalde bütün bu masrafları şirketten yapıyor olmalılar ki, vergi mergi hak getire!
Nerede kardeşim bu adamlar?!
Maliye yakaladığını oyuyor.
Ama yakaladıkları zaten, vergisini verenler.
Vergi verene durmadan yeni “Salma” çıkarıyorlar!
Maliye müfettişleri ellerine bir magazin dergisi, bir OK, bir Şamdan, bir Alem alsalar emin olun vergi gelirleri katlanır, vergi listeleri sallanır.
Ama ne gerek var?
Verenden, biraz daha fazla al.
Ücretliye yüklen.
Gerisi vur patlasın çal oynasın.
Vergi vereceğine, parti adına kömür dağıt.
Hem daha sevap, hem daha ucuz.


Boşuna sevinmeyin

Ertuğrul Özkök “Veda mektubu” gibi bir yazı yazınca, Babıali taifesinin bir bölümü neredeyse zil takıp oynayacaktı.
Üstelik bunların çoğu, Özkök’ü karşılarında görünce ceketini ilikleyip yalakalık yapan taifeden.
Hani, ‘Hürriyet’te bana bir köşe düşer mi?’ diye.
Özkök o yazıyı yazınca, dedikodular da aldı yürüdü.
Kod çözmekte usta geçinen salağın biri etrafa anlatıyormuş, “Gitti. Zaten aylardır Aydın Doğan’la görüşemiyormuş. Ne zaman görüşmek istese, ‘Mehmet Ali Yalçındağ ile görüş’ yanıtını alıyormuş. Eee, her şeyin bir sınırı var.” diye.
Kovuldu diyenler, AKP kellesini istedi Aydın Doğan da verdi diyenler.
‘Gidişin olsun da, dönüşün olmasın’ diye açık açık yazan bile oldu ki, en saygı değer olan oydu.
Önceki gün mesajlaştık.
Sevinenler, kurtulduk diyenler, ikbal bekleyenler sevinmesin.
Ertuğrul Özkök’ün bir yere gittiği yok.
“Her zaman tatile giderken böyle bir yazı yazarım, ama bu sefer herkes farklı anladı” diyor.
Galiba herkeste Özkök gitsin diye bir beklenti var.
Ama ben size söyleyeyim gitmez.
Şu anda bütün Babıali’de, Hürriyet’i Özkök gibi yönetecek tek bir isim yok.
Hürriyet Genel Yayın Yönetmenliği bir tür ip cambazlığı.
Bir yandan patronun beklentileri karşılanacak ki, söz konusu Aydın Doğan olunca bu hiç de kolay değil, bir yandan siyasetin beklentileri karşılanacak, bir yandan asker ve sivil bürokrasinin beklentileri karşılanacak, bir yandan da okurun beklentileri karşılanacak.
Bunlar yapılırken de, beklentileri karşılanan tarafların her biri ayrı ayrı memnun edilecek.
En azından, dönemsel olarak sıraya koyulacak ve memnun edilecek.
Bütün bunlar yapılırken de; ilkesizliğin sınırlarında dolaşılacak ama, hiç bir zaman tam olarak aşağıya düşülmeyecek.
Ben, bunu yapabilecek bir babayiğit tanımıyorum.
Aydın Bey’in de tanıdığını zannetmiyorum.
Zaten tanıyor olsaydı, Özkök O koltukta Aydın Doğan döneminde 14 yıl oturamazdı.
Özkök’ün koltuğunu koruduğu 14 yıl boyunca Aydın Doğan’ın diğer gazetesi Milliyet’te, yanlış hesaplamıyorsam 6 yayın yönetmeni değişti.
Bu nedenle sevinenler sevinmesin.
Özkök o suyun başında daha çook oturur.
Siz de önünden geçer gidersiniz.

NOT: Özkök’e herkes kızar. Zaman zaman ben de kızarım. Ama şunu söyleyeyim ki, Özkök, kendisine yönelik kızgınlıkların büyük bölümünü hakediyor bile olsa, Babıali’de adam zannedilenlerin çoğundan daha adamdır.
Beşiktaş’ı Hürriyet’ten okumayın

Beşiktaşlılar’a bir tavsiyem var.
Beşiktaş’la ilgili haberleri Hürriyet’ten okumayın.
Çünkü Fikret Ercan Beşiktaş Yönetim Kurulu’na girdiğinden beri, Hürriyet’in Beşiktaş haberleri tamamen palavradan ibaret hale geldi.
Gerçekleri değil, Fikret Ercan’ın yazılmasını istediklerini yazıyorlar.
Dünkü durum ise, tam bir rezaletti.
Beşiktaş’ın önemli isimleri; Tuncay Özilhan ve Cemil Kazancı biraraya gelmişler, Başkan Demirören’e isyan bayrağı açmışlar.
Bütün gazeteler durumu böyle vermiş, Hürriyet ise “Duayenlerden yönetime destek” şeklinde çarpıtılmış bir haber.
Bir takımın taraftarı olan okurları aptal yerine koymak bir spor sayfasına hiç yakışmıyor.
Hem de hiç.

Bu yazı toplamda 887, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share
Ev ve İş Telefonu Başvurusu Yapmak İçin; Buraya tıklayınız...

CommentYorum