cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


Türkiye ilk ülke oldu

Yazar Kursat

Her türlü güncel ve genel bilgi rafist.com

Nahide Opuz’un (Akgün) yaşadıkları, gazete sayfalarına yansıyan onlarca haberden sadece biriydi.

Dayak, bıçaklı saldırı başta olmak üzere eşinin türlü işkencelerine maruz kaldı. Her defasında savcıların kapısını çaldı, ancak şiddet uygulayan kocası Hüseyin Opuz ya delil yetersizliğinden serbest bırakıldı ya da para cezasıyla kurtuldu.

En son annesiyle birlikte kaçmaya çalışırken genç kadın büyük bir acıyla yıkıldı. 2002’de ayrıldığı kocasının kurşunlarıyla annesini kaybetti. Bu olaydan sonra yargılanan Hüseyin Opuz, 6 yıl cezaevinde yatıp çıktı. Ancak 37 yaşındaki Nahide’nin çilesi bitmemişti. Can korkusuyla yıllardır saklanan Nahide Opuz, derdine Türkiye’de çözüm bulamayınca soluğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde aldı. Devletin kensini yeterince korumadığı gerekçesiyle şikayetçi oldu. 2002’de açılan dava dün sonuçlandı. Önemli bir karara imza atan uluslararası mahkeme, Türkiye’nin şiddet gören bir kadını, savcılığa başvurduğu halde, kocasından koruyamayarak ayrımcılık yaptığına hükmetti. Heyet oybirliğiyle ‘Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ayrımcılık, kötü muamele ve işkenceyi yasaklayan, hayat hakkını koruyan maddelerinin ihlal edildiği sonucuna vardı. Böylece Türkiye aile içi şiddet konusunda Avrupa’da mahkumiyet alan ilk ülke oldu. Nahide Opuz, şimdi devletten 36 bin 500 Euro tazminat alacak. Ancak ne para ne de verilen tarihî karar ona özgürlüğünü sağlamıyor. Eski eşinden kaçmaya devam eden Nahide, öldürülme korkusuyla ne çocuklarını görebiliyor, ne de onları almak için başvuruda bulunabiliyor.

Nahide Opuz (37), 1995 yılının kasım ayında Hüseyin Opuz ile evlendi. Bİr süre sonra Hüseyin Opuz, eşini ve kayınvalidesini darp etti, bıçakladı, arabayla ezmeye kalktı. Kadının şikâyeti üzerine hakkında dava açıldı. ‘Delil yetersizliği’ gerekçesiyle salıverildi. 29 Ekim 2001’de eşini yedi bıçak darbesiyle yaraladı. Para cezasıyla kurtuldu. Genç kadın, 2002 yılında ‘hayati tehlikesi bulunduğunu belirterek’ yeniden şikâyetçi oldu. Eşinin tutuklanmasını istedi. Devletten umudunu kesen Nahide Opuz, çareyi kaçmakta buldu. 2002’de annesi ve çocuklarıyla İzmir’e taşınırken yolu kocası tarafından kesildi. Hüseyin Opuz, kayınvalidesini öldürdü. Yargılama sonunda 15 yıl hapse mahkum edildi ancak geçtiğimiz yıl serbest bırakıldı. Bu arada, Hüseyin Opuz’un öldürdüğü kayınvalidesinin aynı zamanda üvey annesi olduğu öğrenildi.

Eşinden boşanan Nahide Opuz (Akgün), 2002 yılında AİHM’nin kapısını çaldı. Kendisini döven, bıçakla yaralayan, ölümle tehdit eden ve daha sonra İzmir’e kaçarken annesini tabancayla vurarak öldüren eski kocası Hüseyin Opuz’a karşı Türkiye’nin kendisini ‘etkili bir şekilde koruyamadığı’ şikâyetinde bulundu. Akgün, Türkiye’de mahkemelere yaptığı başvurularda etkili sonuç alamadığını anlattı. AİHM, söz konusu başvuruyu karara bağladı. Mahkeme, Türkiye’nin, ‘Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) kötü muamele ve işkencenin yasaklanması ile ilgili 3, ayrımcılığın yasaklanmasıyla ilgili 14 ve yaşam hakkıyla ilgili 2. maddelerini ihlal ettiğine’ hükmetti. Açıklamada, başvuru yapan kadın ve annesinin, yine ağır tehditler yüzünden bu dava ile ilgili başvurularını geri çekmek zorunda kaldıkları kaydedildi. Nahide Akgün’ün avukatlarından Arzu Başer, kararla Türkiye’de kadın ve erkek arasında ayrım olduğunun hükmedildiğini söyledi. Müvekkilinin salıverilen eşinden tehdit aldığını anlatan Başer, “Hüseyin Opuz, kayınvalidesini öldürmekten 15 yıl hapis cezası aldı. Dosya Yargıtay’da. AİHM’deki kararın ardından dosyanın Yargıtay’dan dönerek yeniden yargılama sonucunda müebbet verilmesini umut ediyoruz.” dedi. Genç kadının diğer avukatı Mesut Beştaş ise müvekkilinin eski eşinin korkusundan sürekli yer değiştirdiğini söyledi. Beştaş, “13, 15 ve 16 yaşlarındaki çocukları da Hüseyin Opuz’un yanında. Nahide hanım yerini öğrenmemesi için çocuklarını bile göremiyor.” dedi.

Avukatı aracılığıyla açıklama yapan Nahide Akgün ise şunları söyledi: “Maddi bir çıkar ya da beklenti içerisinde de değilim. Keşke mutlu bir yuvam olsaydı da bunları yaşamasaydım. Umarım bu karar kadın hakları konusunda pozitif bir katkı sağlar.”

AİLE İÇİ ŞİDDET TÜRKİYE’NİN GERÇEĞİ

Türkiye’de daha önce de aile içi şiddet olaylarına rastlanmıştı. Yaşanan örnekler aile içi şiddete karşı verilen cezaların yetersiz olduğunu ortaya koydu. Çiftçilik yapan Ali Doğru, eşi Şahibe Doğru kendisinden boşanmak isteyince kadının babası ve erkek kardeşini vurmuştu. Afyon’da Seviye Başaran (28) kocasının başka bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenince babasının evine dönmüştü. Polis olan eşi Zafer Başaran, eşi, 4 yaşındaki oğlu, kayınvalidesi ve baldızını öldürmüştü. Emekli polis memuru Rıdvan Özen (55) de eşi Nazan Özen’i (50) internette biriyle chat yaparken yakalamış, tartıştığı eşini öldürdürdükten sonra intihar etmişti.

Bu yazı toplamda 1446, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share
Ev ve İş Telefonu Başvurusu Yapmak İçin; Buraya tıklayınız...

CommentYorum