cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


Ramazan ve Oruç

Yazar yucin | 07.02.2008 | Kategori İslam

1. Ramazan Ayının Önemi
Ramazan ayı, bütün Müslümanlar için kutsal bir aydır. Her Müslüman ramazan ayına önem verir. Bunun iki sebebi vardır. Şimdi kısaca bunları görelim:
1.1. Kur’an Ramazan Ayında indirilmiştir
Ramazan ayının Müslümanlarca önemli kabul edilmesinin bir sebebi, kutsal kitabımız Kuran’ın bu ayda indirilmeye başlanmasıdır. Yüce Allah bize bunu Kuranıkerim’de şöyle anlatır: ”Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kuran’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun…” devamı »

Bu yazı toplamda 2298, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Hz. Muhammed’in evlilikleri

Yazar yucin | 07.02.2008 | Kategori İslam

Hz. Peygamber, hemşehrileri arasında iffetli, şerefli ve namuslu bir şahsiyet olarak tanınıyordu. 25 yaşında iken, kendisinden yaşça büyük ve iki defa evlenip dul kalmış olan Hz. Hatice ile evlenmiş; onunla 25 yıl mutlu bir hayat geçirmiştir. Hz. Peygamber’in Hz. Hatice ile beraberliğinde göze çarpan en önemli husus, sıcak bir dostluk ve arkadaşlıktır. Hz. Peygamber Allah’tan aldığı vahyi gelip ilk defa ona anlatmış ve onunla paylaşmıştır. Hz. Hatice de kendisini anlayış ve olgunlukla karşılamıştır. Hz. Hatice’nin vefat ettiği yıl, Resûl-i Ekrem’in en çok üzüldüğü yıl olarak “Hüzün Yılı” tabiriyle anıldığını daha önce görmüştük. Hz. Peygamber onun sağlığında başka bir kadınla evlenmemiştir. Halbuki o dönemin örf ve adetleri çok kadınla evliliğe müsaitti. Hz. Hatice’nin vefatından sonra onun aziz hatırasına saygı duyarak, yaklaşık 2,5 yıl yalnız ve bekar olarak yaşadıktan sonra Sevde bint Zem’a ile evlenmiştir. Hz. Peygamber, cinsel tatmin peşinde olsaydı, geleneğe, gençliğine, Kureyş kabilesine mensup oluşuna ve özellikle bir peygamber olarak, kendisine tabi olanlardan gördüğü itibara bağlı olarak 54 yaşına kadar birkaç evlilik gerçekleştirebilirdi. devamı »

Bu yazı toplamda 4602, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Kuran-ı Kerim ve Ana Konuları

Yazar yucin | 07.02.2008 | Kategori İslam

1. KURAN İSLAM DİNİNİN TEMEL KAYNAĞIDIR
Kuran; sözlükte okumak, toplamak, bir araya getirmek gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise Hz. Peygambere vahiy yoluyla indirilmiş, Fâtiha Suresi ile başlayıp Nâs Suresi ile biten son ilâhî kitaptır.
Bu kitap’ta Allah, öğütlerini, emir ve yasaklarını peygamberi vasıtasıyla bizlere iletmiştir.
Kur’an-ı kerim İslâm dininin temel kaynağıdır. Bir konuyla ilgili olarak İslam dini açısından hüküm verilirken Kur’an başvurulacak olan ilk kaynaktır. Kur’an insanlara en doğru yolu gösteren ilâhî bir rehberdir. Kur’an’da Allah ile insan, insan ile insan ve insan ile evren arasındaki ilişkileri düzenleyen ilkeler yer alır. Kur’an iyilik yapanlar için müjdeleyici ve kötülük yapanlar için ise uyarıcıdır. Kuran’da bu durum şöyle açıklanır: “Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir; iyi davranışta bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler.”
Kur’an’ın getirmiş olduğu esaslar, insanları hem dünyada ve hem de ahirette mutluluğa ulaştırmayı hedefler.Bu konu da Kur’an da şöyle buyurulur: “Ey insanlar! Size Rabbiniz’den bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için hidayet ve rahmet gelmiştir.”
Kur’an’ın hükümleri evrenseldir. Her zaman ve her yerde geçerlidir. Onun hükmü kıyamete kadar sürecektir.Kur’an’ın içeriğini ve özelliklerini belirleyen Yüce Allahtır. Bunun içindir ki Kur’an her devirde insanlığın ihtiyaçlarına cevap verecek ve insanlığı yüceltecek durumdadır.İnsanı yaratan Allahtır. Bunun içindir ki insanın ihtiyacının neler olduğunu da en iyi Allah bilir. devamı »

Bu yazı toplamda 16615, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Kötü Davranışlardan Kaçınalım

Yazar yucin | 07.02.2008 | Kategori İslam

1. DİNİMİZİN SAKINMAMIZI İSTEDİĞİ BAZI KÖTÜ DAVRANIŞLAR
1.1 Yalan Söylemek ve Hile Yapmak
Dinimiz kişiye ve topluma zararlı olan tutum ve davranışlara elbette izin vermez. Allah, insanları yalandan kaçınmaya ve doğru olmaya çağırır. Nitekim Kuran’da şöyle buyrulmaktadır: ”… Yalan sözden kaçının!” , ”…Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” 2 Yüce Allah, doğruluğu, adaletle hükmetmeyi, yalan ve hileden uzak durmayı herkesten istemektedir.
Peygamberimiz de doğruluğa sarılmayı emretmektedir .0, doğruluğun iyiliğe, iyiliğin de cennete; yalanın kötülüğe, kötülüğün ise, cennetten mahrum edeceğini bildirmiştir.3 Bu demektir ki, insan, yalan söylemeyi alışkanlık haline getirirse, kötülüklere yakın olur. Bunun sonunda da cezalandırılır. Aklını kullanan herkes, yalan ve hilenin ne kadar kötü olduğunu bilir. Ancak, aklını iyi kullanamayanlar, yalan ve hile ile elde ettikleri geçici yararları kar zannederler, halbuki, onlar zarar etmişlerdir. devamı »

Bu yazı toplamda 4245, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Namazın Faydaları

Yazar yucin | 07.02.2008 | Kategori İslam

Sağlık açısından namazın hikmetleri:

İbadetlerin bir hedefi de,insanı ruhen ve bedenen sağlam tutmak,ruhi ve bedeni hastalıklara karşı korumak;hatta malının sağlığını bile korumaktır.Çünkü namaz gibi ibadet ve yıkanmayı Ön şart kabul etmekle beden temizliğine,özellikle namaz,oruç ve hac insanın ruhi temizliğe vasıtasıdır.

Genelde bazı hastalıklar vardır ki,sebebi mikrobiktir,insanın cismine arız olur.Bazı hastalıklar da vardır ki,sebebi mikrobik değildir,yani ruhidir,insanın ruhi fonksiyonlarına ve yaşantısına arız olur.Fakat bununla beraber arasında kesin bir kategorik bir ayrım olmadığından ,bedeni bir hastalık,bazen ruhi yaşantıyı da hasta ettiği gibi,ruhi bir hastalık bazen bedeni de etkileyebilir.O halde tam sağlıklı bir kişilik için hem bedeni hem de ruhu dengeli bir şekilde sağlıklı tutmak gerekir.İslam,namaz ve diğer ibadet sistemiyle her türlü hastalığa karşı hem koruyucu bir hekimlik ,hem de iyileştirici etkin bir ilaçtır. devamı »

Bu yazı toplamda 1433, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Kuran-ı Kerim’de Hz. Muhammed’ten Bahsedilen Ayetler.

Yazar yucin | 07.02.2008 | Kategori İslam

MUHAMMED’İN (A.S.) PEYGAMBERLİĞİ

Şüphesiz biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak hak (Kur’an) ile gönderdik. Sen cehennemin halkından sorumlu tutulmayacaksın. (2/119)

İşte bunlar Allah’ın ayetleridir; onları sana bir hak olarak okuyoruz. Sen de gönderilen elçilerdensin. (2/252)

Şüphesiz Allah’ın sana gösterdiği gibi insanlar arasında hükmetmen için biz sana Kitabı hak olarak indirdik. (Sakın) Hainlerin savunucusu olma. (4/105) devamı »

Bu yazı toplamda 6707, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Dünyanın En Büyük Camisi

Yazar admin | 27.01.2008 | Kategori İslam


Türk mimar tarafından dizayn edilen ve mimari yapısı, dizaynı ve görünümü ile bildiğimiz camilerden çok daha farklı bir yapıya sahip olan bu cami ‘en büyük’ özelliği ile Guiness Rekorlar kitabına girdi.

The Shah Faisal Mosque Guiness Rekorlar kitabına girebilmis dunyanın en buyuk camisidir. Pakistan’in baskenti Islamabad’da bulunuyor. Yapimi 1976 yilinda baslayip, 1986 yilinda sona erdi. Caminin alani 5000 metrekare, 700000 kisinin ibadet edebilecegi alan var. Cami bir Turk mimar olan Vedat Dalokay tarafından dizayn edildi.
Geleneksel camilerin aksine gorunumu cok farkli. Arap cadirlari seklinde, cok genis ibadet yeri var ve 4 minareye sahip.

Caminin ic bolgesindeki duvarlarda Pakistan’ın unlu sanatcisi Gul Jee’ye ait mozaikler ve kalografiler bulunmakta. 

Bu yazı toplamda 1404, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Besmele’nin anlamı ve önemi

Yazar aSh | 25.01.2008 | Kategori İslam

Besmele; bütün mevcudatın lisan-ı haliyle ve kavliyle dillerinde devamlı tekrar edilen dua, zikir ve anahtardır.

BESMELE’NİN ANLAMIRahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla başlar ve ancak Ondan yardım dileriz. Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, medih ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

HERŞEY ALLAH’I TESBİH EDER

Besmele Allah’a uzanan manevî bir hat ve irtibattır. Bu duaya insanlar, hayvanlar ve bitkilerden tutun, cansız varlıklara kadar her şey iştirak etmektedir. Zira Kur’ân-ı Kerîm’deki “O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ama siz onların tesbihini anlamazsınız” (İsrâ sûresi, 17/44) âyeti, bu hususu ortaya koymaktadır. devamı »

Bu yazı toplamda 1196, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Dileklerin kabul olması

Yazar yucin | 19.01.2008 | Kategori İslam

Mevcut durumumuz sebeplere müracaatın yanında Müsebbibü’l-Esbab olan Allah’a dua dua yalvarmalarımızı artırmamızı icap etmektedir. Bunun için hep beraber, bir yürek, tek gönül halinde Mevla-yı Müteal’in huzuruna gidip, gözyaşlarımızı ceyhun edelim. Rahmet Arşı’nı velveleye verelim. Umulur ki, Rahmet ihtizaza gelir ve hakkımızda düzenlenen oyunları ters yüz eder. Çünkü “Allah, oyun bozanların en hayırlısıdır.” Neticede O’nun dediği olacak ve meşieti galebe çalacaktır.

Devr-i Risalet Penâhî’de başa gelen bela ve musibetler karşısında Efendimiz (sav) hacet namazı kılmış ve dua etmişlerdir. Dua Mecmuası’nın 70-73. sayfalarında tamamen sahih rivayetlere istinât ederek anlatılan hacet namazı ve duası şöyledir:

Hâcet Namazı ve Duası

Hacet namazı ile alâkalı iki rivayet vardır: İkisini de teferruatıyla arzetmeye çalışalım:

1) Abdest alınır. İki rekat namaz kılınır, namazdan sonra Allah’a hamd u sena tesbihat ve takdisatta bulunulur. “Subhanallahi ve bihamdihi Subhanallahil azim” gibi.

Daha sonra makbul bir dua olan Peygamber Efendimiz’e (sav) bol bol salat u selam getirilir ve şu dua okunur: devamı »

Bu yazı toplamda 13389, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Kuran-ı Kerim’ e göre Hz.Muhammet (S.A.V.)

Yazar yucin | 17.01.2008 | Kategori İslam

Hz. Muhammed’i bize en iyi şekilde tanıtabilecek kaynak Kuran’dır. Kuran’ı bize ulaştırıp, açıklayan Hz. Muhammed’dir. O’nu bize ulaştıran kişi hakkında en sahih bilgiye ulaşabileceğimiz kaynak yine Kuran’ın kendisidir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. Muhammed’in beşer olması, Peygamber olması, Kur’an-ı Kerim’de bize açıklayan olması, uyarıcı olması, alemlere rahmet olması vb. bir çok özelliği zikredilmektedir.

1-Hz. Muhammed Bir İnsandır

Allah’a ve kendine yabancılaşan insanları, doğru yola çağırmak için her seferinde Allah insanlara vahiy göndermiş ve onları doğru yola çağırmıştır. Vahye muhatap olan insanlara, vahyi ulaştıracak olanında insan olması ilahi bir yasadır. Bize mesajı ulaştıran Peygamberler bizim gibi insan değil de insan üstü bir varlık olsaydı, bizim o varlıkla ilişki kurabilme imkanımız asgari seviyeye inerdi. “Eğer yer yüzünde yürüyen ve nimetlerinden istifade eden melekler olsaydı, biz onlara elçi olarak gökten bir melek indirirdik” ayetinde de söylendiği gibi bizim dertlerimizden anlamayan, bizim gibi olmayan bir varlığın Peygamber olmasının hiçbir anlamı olmayacaktır. devamı »

Bu yazı toplamda 12583, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share