cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


Karakulak Tekrar Görüntülendi !

Yazar BeRKaN | 13.08.2009 | Kategori Dünya, Gündem, Yaşam

Karakulak Görüntüde

Bu güne dek sadece bir kez görüntülenen kedigiller ailesinden karakulaklak 2. kez görüntülendi. Fakat bu kez öğrenciler görüntüledi.

devamı »

Bu yazı toplamda 5762, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Öss Yerleştirme Sonuçları Mesaj ile Bildirilecek

Yazar BeRKaN | 11.08.2009 | Kategori Eğitim, Gündem, Yaşam

öss yerleştirme sonuçları, 2009

‘Mobilöğren ÖSS Mobil Bilgi Servisi’ ile öss yerleştirme sonuçları açıklandığı anda öğrencilere kısa mesaj ile bildirilecek.

devamı »

Bu yazı toplamda 5335, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Üniversite Harçlarına Yüzde 8 (%8) Zam !

Yazar BeRKaN | 11.08.2009 | Kategori Eğitim, Gündem, Yaşam

üniversite, harç, zam

Özellikle 2. öğretim öğrencilerine yapılacağı bildirilen yüzde 500 zam haberi havada kaldı.
İşte Harçlara Zam Miktarı:

devamı »

Bu yazı toplamda 10363, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Teknolojinin Yararları Ve Zararları

Yazar Salih | 04.05.2009 | Kategori Eğitim

TEKNOLOJİNİN İNSAN YAŞANTISINA ETKİLERİ
Teknolojinin oluşturulması ve kullanılması insan yaşamına olumlu ve olumsuz birçok etkiler yapmıştır.

İnsanın kendini tanıma yolunda durdurak bilmeyen çabaları ile birçok keşif ve icatlar gerçekleşmiştir. Elde edilen bu yeni değerler ilk aşamada laboratuar ortamında kullanılırken daha sonra günlük hayatında parçası olmuştur. Bu teknolojik gelişim tarih boyunca yaşanılan ölçekleri sürekli büyütmüştür. Bunlar insanlığın gelişimi için yararlı olmakla beraber bir kısmı da zarar anlamında kullanım bulmuşlardır.

Teknolojik gelişmelerle yaşam koşulları gittikçe iyileşirken diğer taraftan da dengeler değişmeye başlamıştır. Örneğin, insanlar küçük topluluklar halinde yaşarlarken kullandıkları basit silahlarla ancak yerel boyutta kalan savaşlar yapabiliyorlardı. Bu savaşlarda kayıplar az oluyordu. Teknoloji ile birlikte bölgesel ve hatta tüm dünyayı saran boyuta geldiler. Nükleer başlıkla yüklenmiş füzeler, bunlara enerji sağlayan atom santralleri, füzelere kumanda olanağı tanıyan radyo frekansı, laser kontrol devreleri, bilgisayar kontrollü savaş sistemleri ve buna benzerleri ile artık savaşlarda yüzlerle ölçülen kayıplar milyonlarla ölçülmeye başlanmıştır

devamı »

Bu yazı toplamda 4490, bugün ise 4 kez görüntülenmiş

Share

Vücudumuzdaki 16 Mucizevi Gerçek

Yazar Salih | 22.04.2009 | Kategori Sağlık

Vücudumuzdaki <b>16 mucizevi gerçek</b>OKUDUKTAN SONRA BİR KEZ DAHA ŞÜKREDECEKSİNİZ
İnsanlar kendi vücutlarını tepeden tırnağa bildiklerini söylerler.

Fakat bu haberi okuduktan sonra vücudunuz hakkında o kadar da çok bilginiz olmadığını göreceksiniz.

Howstuffworks adlı internet sitesinde yer alan habere göre, vücudunuz hakkında sizi şaşırtacak 16 olağanüstü gerçek:

1. Dil izi: Eğer kimliğinizi saklamak isterseniz, dilinizi çıkarmayın. Parmak izine benzer şekilde, herkes tek ve benzersiz bir dil izine sahip.

2. Döküntü: Evde tüy dökme derdinden şikayetçi olan sadece evcil hayvanınız değil. İnsanlar her saat yaklaşık 600 bin deri partikülü döküyor. Bu her yıl yaklaşık 680 gram tutuyor, bu nedenle ortalama bir insan 70 yaşına kadar yaklaşık 48 kg deri dökmüş oluyor. devamı »

Bu yazı toplamda 1907, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Göcek tatil yerleri

Yazar jawscod2 | 29.04.2008 | Kategori Yaşam

Çam ağaçlarıyla kaplı küçücük durgun koyda kadife gibi pürüzsüz, talk pudrası kadar ince kumuyla Yassıcılar plajı ve ortasında göl bulunan doğa harikası Göcek Yarımadası, eşsiz bir güzellik sunuyor. Yat turizmine gönül verenlerin vazgeçilmez mekanlarından biri olan Göcek, temizliği, doğal güzelliği ve Avrupa kentlerine benzeyen görüntüsüyle kusursuz bir tatil olanağı sunuyor. Bu güzel beldede, dilediğinizce gezebilir, yüzebilir, yat gezilerine çıkabilir ve doğal ortamın keyfini sürerek dinlenebilirsiniz.Mavi yolculuğa çıkan teknelerin önemli konaklama noktalarından biri olan Göcek, ülke turizmine hayli olumlu hamlelerde katkıda bulunmuş şirin ve modern bir ilçe. Sahil dolgu çalışmalarıyla yepyeni bir çehreye bürünen Göcek, Avrupa kentlerine benzeyen görüntüsüyle yat turizmine gönül verenlerin de birinci tercihi. Fethiye Körfezi’nin dayanılmaz güzellikteki doğası ve günnük, çam, zeytin, piren makilerinin rüzgara karışan kokusuyla baş döndüren bu bölge, çeşitli antik kentlerin de kucağınde bulunuyor. Arymasa, Lissae, Krya, Kalimache gibi antik kalıntılar yatla bölgeye gelen yabancı turistlerin gezdikleri yerler arasında yer alıyor. Her türlü deniz sporuna imkan tanıyan Göcek çevresindeki durgun denizde, Dalyan ve Köyceğiz’den gelen Nil kaplumbağasına da rastlanıyor.
devamı »

Bu yazı toplamda 4175, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Cunda Adası ve Patriça Koyu

Yazar jawscod2 | 29.04.2008 | Kategori Yaşam

Adalar ve rüzgarlar ülkesi Ayvalığın şirin adası Cunda’ya (Ali Bey) gidiyor, ünü sadece deniz ürünü restoranlarıyla sınırlı kalmayan adanın arka yüzüne Patrica’ya uzanıyoruz. Ege’nin sofra kültüründe önemli yenilikleri, ağız tatlarının farklı lezzetlerle tanıştığı, buluştuğu Cunda Adasının birbirine tezat üç yüzüne ve son durumuna bakıyoruz. Rumlardan kalma taş evlerinin yer aldığı Cunda Adası bir zamanlar Ayvalığa yakın bir ada iken yapılan kara yolu bağlantıları ile ada olma özelliğini bir ölçüde kaybetmiş. Karayolu bağlantısı daha da genişletilip bir güzel asfaltlanmış, başı ve sonuna iki gösterişli tabela asılmış, adı da “Gönül Yolu” olarak kırmızı harflerle yazılmış. Diğer bağlantı ise köprüyle yapılmış. Köprünün de tabelası var, üzerinde “Bu köprü Türkiye’nin ilk boğaz köprüsüdür” diye belirtilmiş. Köprüyü geçip kaderine terkedilmiş görünen metruk yel değirmeni ile karşılaştığınız kavşaktan sola dönünce 16 balık restoranın bulunduğu restoranlar caddesine geliyorsunuz. Siz bakmayın restoranlar caddesi denildiğine, sahilin Ayvalık ve adalar manzaralı kıyı şeridi boyunca renkli, ahenkli bir hayat yaşanıyor. Kıyı şeridinde yan yana sıralı restoranların tam karşılarında sahil bölümleri var deniz kenarında oturmak isteyenlere. Ayvalık bağlantısının tekneler ile de yapıldığı iskeleler ve balıkçı motorları, pastane, kafe kompozisyonunu, bir türlü doymak bilmeyen balık bekleyen kediler tamamlıyor. Restoranlar arasında kalan bölüm ise hem piyasa caddesi (Bir çeşit podyum da denebilir) hem de çeşitli ağız tatlarının bulunabileceği satış noktaları ile devam ediyor. Bunlar arasında özellikle (Ayvalık Tostu olarak ünlenen) Cunda’nın ünlü peynirli tost yapanları, lokmacıları, sakızlı dondurmacıları, pamuk helva, kağıt helva, buzlu badem satıcıları yer alıyor. Gezici gül sunan kızlar, üstüne üstlük masa masa gezen müzik grupları ilgi çekerken, havalarda uçuşan Ege müzik kültürünün tanınmış ezgilerini harman edip atmosfer hakimiyetini ele geçiren kesif anason ve deniz kokusu buram buram hissediliyor. Masanıza piyangocu da uğruyor, fotoğrafçı da geliyor. devamı »

Bu yazı toplamda 10039, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Spa Merkezleri

Yazar jawscod2 | 29.04.2008 | Kategori Yaşam

SPA kelimesinin kaynağı hakkında rivayet muhtelif. Kimileri Latince Sanitas per aqua veya salus per aquam’dan -ki her ikisi de suyla gelen sağlık anlamına geliyor- geldiğini söylüyor. Spa ayrıca, Belçika’da, 17. yüzyıldan itibaren tüm Avrupalıları çeken ünlü bir kaplıca kenti. Zamanla tüm kaplıcaları tanımlayan bir kelime haline geldiğini iddia edenler var. Türkiye’nin de geleneksel kaplıcaları var. Ancak günümüzde spa deyince, Tayland ve Bali başta olmak üzere Uzakdoğu’nun rahatlatıcı masajları, suya dayalı terapiler, doğal ürünlerle yapılan cilt bakımları gibi pekçok hizmetin verildiği, sağlık turizminin gözbebeği olarak kabul edilen işletmeler akla geliyor.

devamı »

Bu yazı toplamda 2338, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Yeşilyurt tatil yerleri

Yazar jawscod2 | 29.04.2008 | Kategori Yaşam

Kazdağı eteklerinde sık bitki örtüsü ile hem deniz hem dağ turizminin birlikte yaşandığı Çanakkale’ye bağlı Yeşilyurt Köyü, oksijen çadırı gibi temiz bir havaya sahip… öyleki yüzde 50-55 civarındaki oksijen oranı ile Alpler’den sonra dünya sıralamasında ikinci… Köyde ki esen rüzgar Kazdağı’ndan inip çam ormanları üzerinde geldiği için özellikle astım ve kalp hastaları için de şifa kaynağı oluşturuyor.Yerli turistler tarafından az bilinen ancak hem deniz hem dağ turizminin birlikte yaşandığı, temiz havanın bol olduğu Kazdağı eteklerinde uzanan Yeşilyurt Köyü. Eski ismi “Büyük Çetmi”olan bu köy, Oğuzhanlar’ın 18. kolu anlamına geliyormuş. Köye o yıllarda Türkmen anlamını taşıyan Çekmiler de denilmiş. Ne varki, köy Türkmen köyü olmadığı için on yıl önce ismi Yeşilyurt olarak değiştirilmiş. 90 haneli köyün bu günkü nüfusu 200… köy halkının çoğu Yörük… Ayrıca İstanbullular’ın restore edilmiş evleri ve 10 tane de İngiliz ve Almanlar’ın satın aldığı mülk var. Kazdağı eteklerinde sık bitki örtüsü içinde yamaca kurulu olan Yeşilyurt Köyü’nün, deniz kıyısına uzaklığı sadece 3 kilometre. Ayvacık ve Küçükkuyu gibi Çanakkale’ye bağlı olan bu köyün en büyük özelliği oksijen deposu olması. Alpler’den sonra yüzde 50-55 civarında ki oksijen oranında Dünya sıralamasında ikinci geliyor Yeşilyurt… Oksijen çadırı durumundaki bölgede yorgunluk hissetmeniz imkansız. Hatta güinde 3-4 saat uykuyla yorucu bir gün geçirdikten sonra kendinizi hala dinç ve genç hissederseniz sakın şaşırmayın. Çünkü bu temiz havada sadece nefes almanız vücut dinamizminiz için yeterli. Köy, Kazdağı’ndan inip, çam ormanları üzerinde dönen ve Altınoluk’tan kopan rüzgarın, dere boğazından gaçiş noktasında yer alıyor. Bu nedenle de özellikle astım ve kalp problemi olan hastalar için şifa kaynağı… Köyün patika yolları, yürüyüş sevenler için ideal bir parkur oluşturuyor. devamı »

Bu yazı toplamda 3905, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

İzmir – Sığacık

Yazar jawscod2 | 29.04.2008 | Kategori Yaşam

İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı sahil semti Sığacık, ailece gidebileceğiniz huzurlu ve sakin bir tatil yöresi. İzmir’e yakınlığı, ulaşım kolaylığı, tarihi kalesi, şirin marinası, tertemiz denizi, lezzetli deniz ürünleriyle Sığacık, insanları kendine çekiyor.Üzüm, satsuma, mandalina, zeytin gibi ürünlerin yanısıra son yıllarda turizmde gelişme göstermeye başlayınca bölgedeki pansiyonlara ilave birçok yeni konaklama tesisleri yapılmış.Sığacıkta kale surları içinde eski Sığacık evleri yer alıyor. Birçoğu günümüze korunarak gelmiş. Kaleiçi evleri arasında yapacağınız yürüyüş sonrası Cenevizlilerden kalma kalenin burçlarına çıkıp yat limanını ve çevreyi seyredebilirsiniz. Koyun kıyısı deniz ürünleri üzerine çalışan restaurantlarla dolu. Denizden dönen balıkçıların ağlarını temizlemelerini seyrederek yemek yiyenlere günün her saatinde rastlanıyor. Yemek sonrası değişik mekanlar arayanlar için marina çevresinde çay bahçeleri, kahve, cafe, müzikli bahçe barları bulunuyor. Siz Sığacık’ın hafif esen rüzgarında içeceklerinizi yudumlarken çocuklar için oyun aletlerinin yer aldığı geniş ve bakımlı birde park bulunuyor. Yabancı teknelerin demirlediği marina çevresi, yürüyüşü sevenlere imkan tanıyor. Koyu çevreleyen asfalt yola devam ederseniz, işte tüm Sığacığı seyredebileceğiniz tepeye ulaşacaksınız. Rampanın batıya bakan inişinde kumu ile ünlü plajı Akkum bulunuyor. Sembolik giriş ücreti ve mütevazi tesisleri ile günboyu faydalanabileceğiniz geniş koy, aynı zamanda Fransız tatil köyüne gelen yabancıların sörf öğrendikleri yer. Ege’nin berrak denizinde su altı doğa güzelliğini seyretmek ve dalış yapıp zıpkınla balık avlamak isteyen meraklılar için bölgedeki koylara bot gezileri düzenleniyor. Çevredeki koylardan biri de Ekmeksiz koyu. Akkum’a inen yolun soluna devam ederseniz Teos orman içi dinlenme yerinden geçen orman işletmesine bağlı Teos Ekmeksiz plajına geleceksiniz. Çadırlı kamp ve günübirlik plaj girişi ücretli. Poyraz tutmayan koy ay biçimli ve ince kum ne varki dipten denize karışan buz gibi tatlı kaynak suları ile diğer denizlere oranla daha soğuk. Koyun yamaçları ise piknik masaları çadır yerleri ile dolu. Bölgede duş, wc, otopark, kabinler, ve restaurant da bulunuyor. Günübirlik gelenlerin çekilmesiyle sakinleşen koyda güneş batışında yer gök kızarıyor.
devamı »

Bu yazı toplamda 10658, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share