Güncel ve Genel Bilgi Desteği

48. Ulusal, 22. Uluslararası Hacıbektaş-ı Veli’yi anma törenleriyle kültür sanat etkinliklerinde protokol krizi yaşandı. devamı »

J.D. Power’ın son 16 yıldır gerçekleştirdiği APEAL (Automotive Performance, Execution And Layout – Otomotivde Performans, Uygulama ve Teknik) araştırmasında, araçlar toplam 1000 puan üzerinden performans, donanım ve tasarım gibi konularda değerlendiriliyor. devamı »

Christchurch, Queenstown ve Dunedin havaalanları kapandı, karayollarında araç trafiği durdu. Wellington Sivil Savunma Yöneticisi Rian Van Schalkwyk, halkı daha kötü hava koşullarına hazırlıklı olma konusunda uyardı. Yeni Zelanda Meteoroloji Kurumu Başkanı Philip Duncan da ülkenin en büyük şehri Auckland’da 1970’ten bu yana en şiddetli kar yağışı yaşandığını ifade etti. devamı »

 Akerson, uzun dönemli stratejileri içinde Chevrolet’in Avrupa’da üretilebileceğinden bahsediyor ama bunun için net bir tarih vermiyordu. Avrupa için araçların Kore’de üretildiğini hatırlatan ama lojistik maliyetleri açısından Kore’den Avrupa’ya ihracatın pek verimli olmadığını kaydeden Akerson, bunun için 2014’ten (Kore’ye anlaşmanın bittiği tarih) sonraki bir süreçte Chevrolet’nin Avrupa’da üretilebileceği sinyali veriyordu.

Opel’in boş fabrikaları

Buraya kadar her şey çok açık. GM’e bağlı Alman Opel’in İşçi Temsilcisi Başkanı Klauz Franz, Akerson’un bu açıklamasını memnuniyetle karşılayıp, “Bunu uzun zamandır istiyorduk. Chevrolet’in Avrupa’da üretilmesi Opel’in Avrupa’daki atıl durumdaki fabrikaları için büyük güç olacaktır. Örneğin Opel Zafira’nın üretildiği Bochum fabrikasında çok rahatlıkla Chevrolet Orlando üretilebilir” yorumunu yapmış, bu da haberlerde yer almıştı. Çünkü Opel, son dönemde kendisini toparlamak ve kârlı duruma geçebilmek için açık olan kapasitelerini doldurmaya çalışıyor. Hatta bu yüzden Belçika’daki fabrikasını bile kapattı. Sonuçta GM’in ‘verimlilik’ diye yırtındığı bir dönemde Avrupa’da açık kapasite varken Chevrolet’in yeni yatırıma girişmesi çok da mantıklı gelmiyor. Zaten Opel’in Türkiye’de üretimi için de Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik hep aynı şeyleri söylüyor: “Önce atıl kapasitelerin dolması şart.”

Atladığım bir detay mı var

Tüm bu gerçeklere rağmen cumartesi günü Türkiye’de bir gazetenin manşeti ‘Şavrole Türk oluyor’ oldu. Perşembe günü ajanslardaki bu yazıyı okuduğum ve olayın Türkiye’yle hiç alakası olmadığını bildiğim için habere şaşırdım. ‘Acaba satır arasında benim atladığım bir detay mı var?’ diye düşündüm. Ama gördüm ki haberde benim okuduğumdan tek farklı yön, Chevrolet Türkiye Genel Müdürü Tolga Atmaca’ya konunun sorulmasıydı. Sonuçta Atmaca belli ki “Türkiye, Avrupa üretiminde aday ülkelerden biri olabilir mi?’ diye sorulunca ‘Türkiye’ye gelmemesi için hiç bir neden yok’ cevabını vermiş. Tamamen kişisel isteğini ve yorumunu aktarmış. Sonuçta, gazete için bu açıklama yeterli olmuş ve cumartesi günü haber ‘Chevrolet yatırıma geliyor’ başlığı atılmış.

Türkiye’nin adı geçmiyor

Şimdi burda tartışılması gereken bazı şeyler var. Evet zaman zaman kendi adıma bende geleceğine inanmamama rağmen uluslararası markaların üst düzey yetkilileri söylediği için ‘Yatırıma geliyor’ haberleri yaptım. Türkiye’de geniş haber olmak için bu bir dönem firmaların taktiği haline geldi. Ama bunların hepsinde muhakkak üst düzey yöneticilerin bir açıklaması vardı. (Örnek, Nissan yatırımı Carlos Ghosn, Opel yatırım eski GM Başkanı Rick Wagoner) Ya Türkiye aday ülkeler arasında diyorlardı, ya da Türkiye yatırım yapmak için en doğru ülke açıklamasını yapıyorlardı. Ama Chevrolet haberinde, yani CEO’nun açıklamasında kesinlikle ne Türkiye’nin ne de başka ülkelerin adı geçmiyor. Bir tek uzun dönemde Avrupa’da üretimden bahsediliyor. O üretim için de adresler çok belli. GM’e bağlı Opel’in mevcut fabrikaları.

2020’de aday olabiliriz

Tabi ki Opel’in fabrikaları yeterli olmazsa başka bir ülkede yatırım düşünülebilir ama bu çok ama çok uzun bir plan olur. Çünkü zaten Chevrolet bugün düğmeye bassa, Avrupa’da üretime ancak 2015 gibi başlayabilir. Oldu da ilk etapta Opel’in fabrikaları yetmedi, o zaman yeni yatırım için ülke bakılır ve düğmeye basılır. Bu da size söyleyeyim en az 2020’yi bulur. Ama, Türkiye’de değişen bir çok şey var. Eskiden, Türkiye ismi yatırım yapılacak aday ülkeler arasında geçtiğinde büyük haber yapardık, artık Avrupa dendiğinde Türkiye’de yatırım yapılacağını çıkartıyoruz. ‘Leb demeden leblebiyi anlamak’ durumu. Krizdeki Avrupa’da ekonomik anlamda o kadar güçlüyüz ki, başka bir alternatif olacağı aklımızından ucundan geçmiyor. devamı »

 Zirvede piyasaların beklediği ölçüde kararlar çıkmasa da, Euro Bölgesi Ekonomik Konseyi’nin kurulmasının yolu açıldı. Zirveden ayrıca eylül ayından itibaren ‘Finansal işlem vergisi’nin devreye girmesi kararı da çıktı.

ALMANYA Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin piyasalardaki krize çözüm için acil gerçekleştirdiği zirvede somut bir yol haritası çıkmazken, birlik ruhunun altı çizildi. Dün global piyasaların nefesini tutarak beklediği zirve sonrasında iki lider yaptıkları ortak açıklamada, “Euro Bölgesi gerçek bir ekonomik hükümettir. Bu ekonomik blok içindeki işbirliği ve ortak yönetimi artırmak için Euro Bölgesi Ekonomik Konseyi’nin kurulmasına karar verildi” dedi.
Finansal işlemlere vergi
Euro Bölgesi için kurulacak Ekonomik Konsey’in Avrupa Birliği (AB) Başkanı Herman Van Rompuy’un önderliğinde gerçekleşeceğini kaydeden Sarkozy, “Ekonomik entegrasyonu daha da güçlendireceğimiz bir sürece doğru gidiyoruz. Almanya ve Fransa olarak eylül ayında finansal işlemler vergisi getirilmesi konusunda öneride bulunma kararı aldık” diye konuştu.
Bütçede altın kural
İki ülkenin Euro’yu korumada kesinlikle kararlı olduklarını belirten Sarkozy, şöyle konuştu: “Her iki ülke de Euro’nun korunması için özel sorumluluklar üstlenmeye hazır. Bunun için Euro Bölgesi üyelerinin tamamının finansman dengesi ve bütçe disiplini konusunda taahhütte bulunması kararı aldık. Tüm üye ülkelerin bu taahhüdü 2012 yaz dönemine kadar anayasalarına yazması kuralı getireceğiz. Böylelikle Euro Bölgesi’ndeki mali disiplin için gerekli altın kuralları netleştirmiş olacağız.”
Ortak tahvil beklentisi
Paris’teki Elysee Sarayı’nda 2 saat görüşen iki liderin ‘ortak Euro tahvili’ ve 440 milyar Euro’luk Avrupa Finansal İstikrar Fonu’nun büyütülmesi konusunda ortak karara varmamaları piyasalarda hayal kırıklığı yarattı. Almanya Başbakanı Merkel, Fransa ve Almanya’nın Euro’yu güçlendirmede kararlı ve fikir birliği içinde olduklarının altını çizerek, “EFSF’nin mevcut haliyle yeterince büyük. Ayrıca ortak Euro tahvilinin çıkarılması şu andaki krizin çözümünde yardımcı olmayacaktır” dedi. Finansal işlemler vergisine ihtiyaç bulunduğunu belirten Merkel, AB yapısal fonlarının büyümeyi desteklemeye odaklanması gerektiğini kaydetti.
Son çareye başvurulmadı
Merkel, şu değerlendirmeyi yaptı: “Euro Bölgesi yeni bir safhaya giriyor. Liderlerin çözüm için formüle etmeye başladıkları politikalar üzerinde ‘adım adım’ çalışmaları gerekiyor. Avrupa’nın henüz son çareye başvurduğunu düşünmüyorum. Sorunu tek bir bing-bang politikasıyla çözebileceğimizi sanmıyorum.”
Kriz popüler yaptı
Merkel ve Sarkozy ikilisine, Avrupa’nın güç merkezi benzetmesi yapıldı. Her kritik karar öncesinde ikilinin yaptığı işbirliğine göndermede bulunmak üzere ‘Mer-Kozy’ ismi takıldı. Ortak kararlarla gündeme oturan iki lider, son dönemlerin en popüler ikilisi haline geldi.

Ekonomik Konsey Euro’yu koruyacak

NICHOLAS Sarkozy, kurulacak Euro Bölgesi Ekonomik Konseyi’nin detaylarını şöyle özetledi: “Almanya ve Fransa olarak gerçek bir Avrupa Ekonomik hükümeti oluşturulmasını istiyoruz. 17 üyeli Euro Bölgesi’nin liderlerinin oluşturacağı bu yapı yılda iki kez toplanacak. Kriz süreçlerinde ise daha hızlı toplanacak konsey, uzun vadede Euro’nun geleceğini koruma altına almış olacak. Konsey’in kuruluşunda öncülük etmesini istediğimiz Herman Van Rompuy’a ortak bir mektup göndereceğiz.”

AB’nin büyüme motoru Almanya hayalleri yıktı

AVRUPA’nın en büyük ekonomisi Almanya’nın ilk çeyrekle karşılaştırıldığında ikinci çeyrekte sadece yüzde 0.1 büyümesi Avrupa piyasalarında hayal kırıklığına neden oldu. 2009 yılının ilk çeyreğinden bu yana en zayıf büyümeyi yaşayan Almanya’nın bu yılın ikinci çeyreği için yüzde 0.5 büyümesi bekleniyordu. Daha önce yüzde 1.5 olarak açıklanan ilk çeyrek büyümesi ise yüzde 1.3’e revize edildi. Almanya ekonomisi ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 2.8 büyüdü. Avrupa’nın büyüme motoru olarak görülen Almanya, Avrupa’daki borç krizine rağmen güçlü büyümesini sürdürüyordu. Federal İstatistik Bürosu (FSO), büyüme ile ilgili açıklamasında, olumsuz ticari denge, düşük tüketim ve zayıf inşaat yatırımı nedeniyle büyüme oranının düşük kaldığıın kaydetti.    

 
devamı »

Reis 3. Bölüm – 15 Ağustos 2011 Pazartesi – ATV
Başrollerinde Mehmet Akif Alakurt (Murat) ve Melisa Sözen’in (Ayşe) oynadığı ATV’nin yeni dizisi Reis’in yeni ve son bölüm fragmanını burada izleyebilirsiniz.FRAGMAN BİR SONRAKİ SAYFADA*ŞOK! TIKLAYIN VE İNGİLİZCE KONUŞMAYA BAŞLAYIN! *Dünyanın en büyük ilan sitesi Türkiyede. Üstelik ücretsiz tıkla!! devamı »

Koçdemir’in 2003’de 2 ay Eskişehir’de vali vekilliği yaptığı belirtildi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bazı illere yeni vali atanması, bazı illerin valilerinin de değiştirilmesi ve bazı illerin valilerinin de merkeze alınmasına ilişkin yeni Valiler kararnamesini onayladı.
Buna göre, 7 vali’nin merkeze alınırken, 8 vali’nin yerini değiştirildi 8 Vali’de yeni atandı. devamı »

Televizyon gazetesinin haberine göre; Oyuncu Hatice Aslan’ın bir porno yıldızını canlandırdığı, Mustafa Nuri’nin yönettiği Vücut adlı film önümüzdeki kış sezonunda gösterime girecek.Filmin Fragmanını izlemek için tıklayınızFotoğraflar ise diğer sayfalarda ZORLANDILAR
Eski bir porno film oyuncusu olan “Leyla” ile pornolarda rol alarak para kazanmaya çalışan “İzzet”in aşkını anlatan film, cesur sevişme sahneleriyle dikkat çekiyor. Aslan ve filmdeki partneri Hakan Kurtaş?ın; bu sahnelerin çekimlerinde zorlandıkları söyleniyor. devamı »

AK Parti Karabük Milletvekili ve eski Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, gazetecilere yaptığı açıklamada, yangın söndürme çalışmalarına İstanbul ve Bursa’dan talep edilen 2 helikopterin de katıldığını belirterek yangının kontrol altına alındığını kaydetti.

AA muhabirinin Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Ödemiş köyü mevkisinde henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangında kızılçam, ziraat ve orman olmayan alanlar olmak üzere yaklaşık 40 hektar alan zarar gördü.

Yangına 2 helikopterin yanı sıra 100 yangın söndürme işçisi, 30 orman işçisi, 20’şer teknik eleman ve memur ile 17 kamyonet, 18 arazöz, 4 adet 12 tonluk su tankeri, 2’şer minibüs, dozer ve treyler ile 1 greyderle müdahale edildi.

Yangında soğutma çalışmalarının başlatılacağı bildirildi. devamı »

5. 6. 7. devamı »