cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


İran’la Çin petrolde anlaştı

Yazar admin | 11.12.2007 | Kategori Dünya

İran ile Çin arasında uzun süreden beri bekletilen petrol yataklarının işletilmesi konusundaki anlaşma imzalandı.

Çin’in resmi haber ajansı Xinhua’nın haberine göre, anlaşma Çin Petro-Kimya Şirketi (China Petroleum and Chemical Corp.,) Sinopec’in Uluslararası Keşif ve Üretim Başkanı Zhou Baixiu ve İran Petrol Bakanlığı Uluslararası İşler Başkanı Hüseyin Nugrehkar Şirazi tarafından imzalandı. Mutabakat zaptının 2004’te yapıldığı anlaşma, İran’ın güneybatısında ve çıkarılabilir durumda 3.2 milyar varil petrolün olduğu, günlük üretim kapasitesi 300 bin varil olan Yadavaran’daki zengin petrol sahasının işletilmesini ihtiva ediyor. Bu bölge ayrıca 2.7 trilyon kübik fit gaz rezervine de sahip. Haberde, projenin başlangıç aşamasının 2 milyar dolara mal olacağı belirtiliyor.

Xinhua’ya göre, Çinli şirketin yapacağı yatırım iki bölümde olacak. İlk bölümde Sinopec, 4 yıl boyunca günlük 85 bin varil petrol üretecek. İkinci bölümde ise Çinli şirket yine 3 yılda tamamlanmak üzere günlük 100 bin varil petrol üretecek.

Yılda ortalama yüzde 10’un üzerinde büyüyen ekonomisini istikrarlı bir şekilde devam ettirmek isteyen Çin, enerji temini konusunda Sudan ve İran gibi ülkelerle işbirliğine gidiyor. Bu durum ise başta ABD olmak üzere diğer batılı ülkeleri endişeye sevk ediyor. Anlaşmanın, ABD’nin İran’a yeni yaptırımlar yapma dönemine denk gelmesinin dikkat çektiği kaydediliyor.

Pekin yönetimi İran’ın nükleer meselesinde bu ülkeye Rusya ile birlikte yaptırım yapılmasına karşı çıkıyor ve sorunun diplomatik yollardan çözülmesi gerektiğini savunuyor.

CİHAN

Bu yazı toplamda 2003, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Sağlam turdan emin

Yazar admin | 11.12.2007 | Kategori Spor

Ertugrul Sağlam turdan emin konuştu
Ertuğrul Sağlam, bugüne kadarki zor sınavlardan alınlarının akıyla çıkan futbolcularının yarın da başarılı olacaklarını söyledi.

Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde grubundaki son maçında yarın Portekiz’in Porto takımıyla karşılaşacak Beşiktaş’ın teknik direktörü Ertuğrul Sağlam, bugüne kadarki zor sınavlardan alınlarının akıyla çıkan futbolcularının yarın da başarılı olacaklarını söyledi.

Maçın yapılacağı Estadio Do Dragao’da bir basın toplantısı düzenleyen Sağlam, yarın Türk futbolu ve Beşiktaş camiası açısından önemli bir karşılaşmaya çıkacaklarını belirterek, ”Bizim çocuklar bugüne kadarki zor sınavlardan alınlarının akıyla çıktılar. Yarın da bu işi başaracaklarına inancım çok büyük” dedi.

Ertuğrul Sağlam, Beşiktaş tarihinde bir ilki başarmak için futbolcularının yarın ellerinden gelen mücadeleyi sahaya yansıtacağını ifade ederek, şöyle konuştu:”Gruplar belirlendiğinde herkes Liverpool ve Porto’nun gruptan kesin çıkacağını, Beşiktaş ve Olympique Marsilya’nın ise 3.’lük için yarışacağını söylüyordu. Bugünkü tabloya baktığımızda gruptaki 4 takımın gruptan çıkma şansı olduğu gibi, her takımın çıkmama gibi bir durumu da söz konusu. Belki de gruplar içinde en çekişmeli grubun bizimki olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.”

Futbolcularının kendilerini buraya kadar getirdiğini hatırlatan genç çalıştırıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:”Bu çocuklar bu heyecanı hepimize yaşattılar. Türk futbolunda bizim başarımızı isteyen herkese bu heyecanı yaşattılar. Yarınki maçı da güzel sonuçlandırmayı hepimiz çok istiyoruz. Rakibimizi iyi tanıyoruz. Güçlü bir ekip. Değerli ve tecrübeli bir antrenörleri var. Porto’ya karşı sadece kazanmanın sonuç olarak bizi mutlu edeceği bir oyun oynamak bizim için çok zor. Ama kaybetmemek için oynayacağımız bir karşılaşma oynamaktansa kazanmak zorunda olduğumuz bir maçı oynamayı yeğlerim. Porto ile İstanbul’da yaptığımız ilk maçtaki son dakikadaki golü çıktığımızda 3-4 farkla rakibimizi yenebilirdik. Bu durum bizi umutlandırıyor. Zor bir karşılaşmaya çıkacağız. Bir taraftan kazanmayı düşünürken, bir tarafından da gol yememeyi düşüneceğiz, ya da yersek daha fazlasını atmanın yollarını arayacağız.”

Futbolcularının sorumluluklarının bilincinde olduğunu vurgulayan siyah-beyazlı takımın teknik adamı, ”Futbolcularımız bütün Türk halkına, Beşiktaş’ı seven herkese bu mutluluğu yaşatacaklardır. Yarınki maçın önemine binaen aynı kalitede, centilmence, izleyenlere zevk veren bir maç olmasını diliyorum. Onlara bizim maçtan sonraki karşılaşmalarda başarılar diliyorum” dedi.

-”KAZANILMAZ DENİLEN MAÇLARI GÜZEL BİTİRDİK”-

Ertuğrul Sağlam, yarınki maç tipindeki karşılaşmaları her futbolcunun oynamak isteyeceğini söyledi.

Bursaspor karşısında alınan galibiyetin moral verdiğini dile getiren Sağlam, ”Ama Porto gibi maçlardan önce futbolcuya motivasyona yönelik birşeyler söylemenin yersiz olduğunu düşünüyorum. Her futbolcunun oynamayı isteyeceği maçlardır. Kazandığımızda nelerin geleceğini futbolcular çok iyi idrak etmiş durumda. Herkesten daha çok istiyoruz. O yüzden bu konuda fazla birşey söylemeyi düşünmüyorum” ifadesini kullandı.

Porto’nun geçmişteki başarıları ve kendi sahasında kolay yenilmemesi ile ilgili soruyu genç çalıştırıcı, şöyle yanıtladı:”Bu nedenle umutsuzluğa kapılmadık. Biz bu takımı yenebiliriz. Önceki maçta bunu gördük. Porto’yu yenmememiz için hiçbir sebebimiz yok. Bizden daha tecrübeliler, Avrupa’da deneyim kazanmış daha çok oyuncuları var. Porto favori gibi görünüyor, ama bizim oyuncularımız bu sezonki bütün zor görünen maçları güzel bitirdi. Liverpool ve Olympique Marsilya gibi hiç kazanılmaz denilen maçları kazandılar. Yarın da bu maçın sonucunda güzel anlar yaşayacağımızı düşünüyorum.”

-”PORTO’NUN BERABERLİK İÇİN
OYNAYACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”-

Yarınki mücadelenin taktik savaşı şeklinde geçeceğini kaydeden Ertuğrul Sağlam, ”Porto’nun beraberlik için oynayacağını zannetmiyorum. Taraftarlarının önünde kazanmak isteyecekler. Kazanmamız gerekiyor, bunu biliyoruz. Porto karşısında sadece kazanmak için oynamak zor. Defansif önlemleri de almamız gerekiyor. Kazancı olan bu maçta herkes sınırlarını zorlayacaktır” diye konuştu.

Bobo’nun moralinin sorulması üzerine Sağlam, ”Bobo’nun morali çok iyi. Her futbolcunun performansında inişli çıkışlı grafikler oluyor. Özellikle Bobo’nun Avrupa maçlarında çok iyi performans gösterdiğine şahit olduk. İnşallah yarın da performansını üst düzeye çıkarır” dedi.

Portekizli bir gazetecenin Liverpool karşısında aldıkları 8-0’lık yenilginin manüplasyon olduğu yönünde çıkan iddialar konusundaki sorusunu ise Sağlam, ”En son UEFA Başkanı Platini bu konuda açıklama yaptı. Kendilerinin o maçın bu tür değerlendirme içinde olmadığını söyledi. Böyle birşey olması mümkün değil” diye yanıtladı.

Nobre’nin sakatlığının hatırlatılması üzerine genç çalıştırıcı, şunları kaydetti:”Kalecilerle beraber 26 futbolcumuz var. Hepsi çok önemli oyuncular. Her önemli maç öncesinde sakatlıklar oldu. Yoğun dönem geçiriyoruz. Bu yoğun dönemde sakatlıkların olması doğal. Yarın da görev alacak futbolcuların hepsi üst düzey sorumluluk alıp görevlerini layıkıyla yerine getireceklerdir.”

-”RÜŞTÜ OYNAYACAK”-

Sağlam, kendisiyle aynı adı taşıyan amcasının oğlunu kaybeden kaleci Rüştü’nün yarın forma giyeceğini dile getirdi. Rüştü’nün üst düzey profesyonel bir oyuncu olduğunu vurgulayan Ertuğrul Sağlam, ”Bu acı nedeniyle üzüntü yaşadı. Ama sahaya yansıtacağını düşünmüyorum. Kendi içinde yaşayacaktır. Performansına olumsuz etkide bulunacağını düşünmüyorum” dedi.

-BEŞİKTAŞ SON ANTRENMANINI YAPTI-

Beşiktaş, Porto maçı için son antrenmanını ise bugün karşılaşmanın oynanacağı statta gerçekleştirdi.

Basın mensuplarının 15 dakika takip ettiği idmanda yönetim kurulu üyeleri de takımı yalnız bırakmadı.

Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören ve yöneticiler de siyah-beyazlı takımın son antrenmanını izledi.

AA

Bu yazı toplamda 2271, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Sir Ferguson! yakışıyormu sana.

Yazar admin | 11.12.2007 | Kategori Spor

İngiltere Premier Ligi takımlarından Manchester United’ın menajeri Alex Ferguson, maçın hakemi Mark Clattenburg’a küfür edip, onu aşağıladığını kabul etti.

İngiltere Futbol Federasyonu’ndan (FA) yapılan açıklamada, Ferguson’un şahsi duruşma talep etmediği belirtilirken, kendisine ”uygun bir zamanda” para cezası verileceği bildirildi.

Manchester United’ın 24 Kasım tarihinde Bolton Wanderers’la oynadığı ve 1-0 yenildiği maçta, Clattenburg’a sözlü sataşmada bulunan Ferguson, maç sonrası yaptığı açıklamada, ”İlk yarıyı ne kadar kötü yönettiğini anlatmıştım. Çünkü oyun, mezbahaya dönmüştü” diye kendini savunmuştu.

AA

Bu yazı toplamda 8494, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Milli formalar ‘turkuaz’ oluyor

Yazar admin | 11.12.2007 | Kategori Spor

Nike, sponsoru olduğu Türk Milli Futbol Takımı için yepyeni bir forma tasarladı.

Dış saha forması olarak kullanılacak yeni forma, Türkiye’nin geleneksel mimarisinde çok önemli yer tutan çinilerin rengi olan turkuaz detaylarla tasarlandı. Yüksek hedeflere koşan millilerimizin giyeceği yeni forma vücuda oturan ve terletmeyen özelliklere sahip.

TÜRK MİLLİ FUTBOL TAKIMI’NA NIKE’TAN YENİ FORMA

Türk Milli Futbol Takımı’nın sponsoru Nike, dış sahada giyilmek üzere millilerimiz için yepyeni bir forma tasarladı. Bundan böyle Türk Milli Futbol Takımı, deplasman maçlarına Türkiye’nin geleneksel mimarisinin en önemli unsurlarından çinilerin rengi olarak bilinen ve tüm dünyada adı Türk halkı ile birlikte anılan turkuaz renkli formalarla çıkacak.

Türk kültürünün simge rengi turkuaz tonları ile beyazın bir arada kullanıldığı yeni forma, futbolcunun sahada en rahat şekilde mücadele etmesine olanak tanıyan incelikli bir teknolojinin ürünü olarak ortaya çıktı.

Formanın üst kısmı beyaz üzerine turkuaz tonda modern bir yaka ile omuzlardan ve her iki koldan aşağıya inen turkuaz ince şeritten oluşuyor. Göğsün sol tarafında ise Türk bayrağı yer alıyor. Boynun arka kısmında “Türkiye” yazısı, iç kısmında ise ülkenin çeşitli tarihi eserlerindeki çini desenlerinden esinlenmiş geleneksel Türk mozaiği yer alıyor. Tamamen turkuaz renkte tasarlanan dış saha şortlarının yanı sıra üst kısmında ince beyaz şeritlerin bulunduğu turkuaz renkli çoraplar da yeni formanın en önemli parçaları. Formaların üzerinde yer alan numaralar ve harfler Türkçe karakterlerle yazılmış olup yine Türkiye’nin tipik mimari ve tekstil tasarımlarının derin izlerini taşıyor. Yeni forma, gerek tasarımı gerekse üretiminde kullanılan malzemenin niteliğiyle sahada mücadele veren millilerimizin mücadele performanslarını artıracak özelliklere sahip. Bu özelliklerden biri, formanın vücuda oturan ve vücut üzerinde daha sıkı bir görüntü verecek şekilde tasarlanmış olması. Futbolcumuzun oyun içerisinde rakip tarafından tutulup, çekilmesini zorlaştıran yeni formanın arka kısmında da vücuda hava aldıran ve serin tutan ergonomik bir ağ bulunuyor.

Deplasman maçlarına beyaz-turkuaz renk kombinasyonu ile çıkacak olan Türk Milli Takımı’nın kendi evindeki maçlarda giymesi için tasarlanan klasik kırmızı renkli forma da pek yakında lanse edilecek. Türk halkının tutkuyla bağlı olduğu kırmızı renk, millilerimizi ve taraftarlarımızı iç saha maçlarında ateşlemeye devam edecek.

Türk futbolunun parlayan yıldızı ve Milli Takımın başarılı oyuncusu Arda Turan, turkuazın Türkiye ile özdeşleşen bir renk olduğunu, yeni formayı çok beğendiğini ve Türkiye’yi diğer ülkelerden ayıracak bir özellik olduğunu söylüyor. Turan, şöyle devam ediyor: “Herkesin bizi formalarımızdan hatırlayacağı yepyeni bir tasarımla karşı karşıya-yız. Bu formamızla güzel başarılara imza atacağımızı düşünüyorum. Türkiye Milli Takımı’nı bu formayla izlemek halkımızın da çok hoşuna gidecektir. Formanın bana kendimi nasıl hissettirdiği gerçekten performans açısından çok önemlidir. Çünkü futbolcular maça psikolojik olarak da hazırlanmak zorundalar. Forma ile kendimi iyi hissetmem gerçekten performansımı da etkileyen, çok önemli bir unsur. Ben, milli takım formamı ne zaman giysem çok heyecanlanıyorum ve bu çok hoşuma gidiyor. Bana çok güzel bir his veriyor. Kendimi daha iyi hissediyorum ve maça daha iyi konsantre oluyorum.”


Arda Turan yeni formanın vücuda oturan, daha dar kesimli olmasının da bir avantaj olduğunu düşünüyor: “Milli takımın yeni formalarının dar olması çok büyük bir avantaj. Futbolda saniyelerin hatta saliselerin çok önemli olduğunu biliyoruz. Formanın darlığı rakibin seni çekmesini engelliyor. Bunlar skorları değiştirebilecek hareketler. Nike’ın tasarladığı yeni forma bize büyük bir avantaj sağlayacaktır diye düşünüyorum.”


Bu arada Ağustos ayında oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş süper kupa finalinde logonun turkuaz ağırlıklı olması maç öncesinde kriz yaşanmasına neden olmuştu. Bu renkleri Fenerbahçe’nin de kullanıyor olması nedeniyle Beşiktaş Kulübü maça çıkmayacağı tehdidini yapmış ve logolar kaldarılmıştı.

DHA

Bu yazı toplamda 2217, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Sanal alemdeki derbi esprileri

Yazar admin | 11.12.2007 | Kategori Spor

Kadıköy’de Galatasaray’ı 2-0 yenen Fenerbahçe’de taraftarlar internet sitelerinde, rakibiyle ile dalga geçiyor.

Sarı-lacivertliler ‘Kazanmak artık keyif vermiyor’ diyor. İşte sanal alemdeki espriler:

Artık heyecan almaz olduk

FENER’İN Galatasaray’ı Kadıköy’de üst üste 8’inci, ligde de üst üste 6’ncı kez yenmesi Sarı-Lacivertli taraftarların birçok espri üretmesine neden oldu. İnternet sitelerinde gezen yorumlar arasında ‘Sürekli kazanmak artık heyecan vermiyor’ tarzında olanların yoğunluğu dikkat çekti: ‘Böyle derbi olmaz ki’ denildi.

İŞTE en ilginç ‘Derbi geyikleri’:

*Her maç 3 ihtimallidir, 6alatasaray maçları dahil; 2-0, 4-0, 6-0…
*6 ihtimalli. 1’den 6’ya kadar atarız. Katalog yapalım, seçsinler..
*Bir kere de G.Saray maçı üzüntüsü yaşasak. İyice tadı kaçtı..
*Aslan’ın Kanarya karşısında titremesinden zevk alıyoruz.
Saymayız, 6 çayına bekleriz

*G.Saraylılar, Kadıköy’e gitmemek için Federasyon’a başvurup ‘Maçlar 3-0 hükmen olsun’ desin.
*Semih gol attığı için gerçek Fenerli, kaleci Orkun da gol yediği için gerçek G.Saraylı oldu..
*Galatasaraylılar.. Bunu saymayız, sizleri 6 çayına da bekleriz.
*Adnan Polat yeni bir saat almış. 20.45’i göstermiyormuş.
*Sevinmiyoruz. Aslan’ı yenmeye alışık bir bünyemiz var.
*Galatasaraylıların yerinde olmayı hiç istemezdim. Yenme ümidi ile değil, fark yememek için geliyorlar Kadıköy’e.
*Fener, Galatasaray derbisine PAF’la çıkacak.

MİLLİYET

Bu yazı toplamda 1746, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Avni Aker’de gol düellosu!

Yazar admin | 11.12.2007 | Kategori Spor

Turkcell Süper Lig’de
Trabzonspor – Gaziantepspor karşılaşması nefes kesti. Bordo Mavililer evinde 3-2 kazandı.

Turkcell Süper Lig’de Trabzonspor-Gaziantepspor maçı golle başladı.17. saniyede Gaziantepspor kalecisi Ömer, inanılmaz hatası sonucu ilk golü yemişti. Karşılaşmanın 52. dakikasında Trabzonspor kalecisi Ahmet Şahin de elinden kaçırdığı topu gole dönüştürmek isteyen Zurita’yı düşürünce hem kırmızı kart gördü hem de bir penaltı yaptırdı. Bu arada, Ahmet’in yerine oyuna giren kaleci Jeferson penaltıyı kurtardı.

Son zamanların en zevkli maçlarından biri oynanıyor Trabzon’da…

PERDEYİ UMUT AÇTI

Maçın 14. saniyesinde Umut, Trabzonspor’u 1-0 öne geçiren golü ağlarla buluşturdu. Gaziantep kalecisi Ömer, kendisine verilen geri pası uzaklaştırmak isterken araya giren Umut 14. dakikada Trabzonspor’u 1-0 öne geçiren golü kaydetti.

GÖKDENİZ’LE 2. GOL

Karşılaşmanın 15. dakikasında Gökdeniz Trabzonspor’u 2-0 üstünlüğe taşıyan golü ağlarla buluşturdu.

İKİNCİ DEVRE

AHMET KIZARDI

52. Dakika – Trabzonspor ceza sahasına gelen topu kontrol eden Ahmet daha sonra elinden sektirince topu Zurita pozisyona girdi. Gole gidiyordu ki Ahmet rakibini düşürdü ve penaltı kazandı G.Antepspor. Jefferson penaltıyı kurtardı. Uğur Yıldırım’ın penaltısını çıkardı Brezilyalı kaleci.

ANTEP MAÇI BIRAKMADI

73. Dakikada ceza sahasına gelen ortaya çok şık vurdu Ekrem ve farkı bire indirdi.

Trabzon penaltı kaçırdı

80. Dakika – Trabzonspor penaltı kazandı. Yattara müthiş hareketlerle ilerledi ceza sahasındaki Umut’a pasını verdi. Umut tam topa vuracakken Deumi’nin mücadelesine hakem penaltı kararı verdi. Yattara’nın vuruşu direğe vurup dışarı çıktı. G.Antepspor’dan sonra Trabzonspor da penaltı atışından sonuç alamadı ve skor 2-1 devam ediyor.

Hüseyin Avni Aker Stadı’nda saat 19.00’da başlayan karşılaşmada son dakikalar…

MAÇA DENGE GELDİ

88. Dakika – Bülent’in serbest vuruşuna De Nigris iyi yükseldi ve topu ağlara gönderdi.

GÖKDENİZ’LE TRABZON TEKRAR ÖNDE

89. Dakika – Santra yaptı Trabzonspor. Yattara sağ kanattan ortaladı Gökdeniz düzgün vurdu ve Trabzonspor bir kez daha öne geçti.

MAÇ SONA ERDİ

Bu galibiyetle Trabzonspor haftalar sonra kazandı ve puanını 19’a çıkardı. G.Antepspor ise 15’de kaldı.

Bu yazı toplamda 1780, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Bebekler televizyon izlemeli mi?

Yazar Swan | 10.12.2007 | Kategori Sağlık

Son zamanlarda, TV’de bebeklere yönelik kanallar veya programlar, bebeğinizi olumlu etkilediği söylenen özel DVD’ler belki de anne baba olarak sizlerin de kafasını karıştırıyor olabilir. Acaba gerçekten bunları izlemek, bebek için yararlı mı? Bebeğinizi bunlardan mahrum bırakmamalı mısınız? Ya da bu tarz yayınları izlemesi olumsuz etkilere yol açabilir mi?

 Bu konuyla ilgili yapılan bir çalışma, geçenlerde ‘ The Journal of Pediatrics’ dergisinde yayımlandı. Buna göre; 8-16 aylık bebeklerden bu tarz yayınları izleyenler, izlemeyen akranlarına göre 6-8 kelime daha az bir kelime dağarcığına sahipler. 17-24 aylık bebeklerde ise izleyenler ve izlemeyenler arasında bir fark saptanmamış. Bebeklerin, tam da ilk kelimelerini öğreneceği aylarda olumsuz etkiye daha açık oldukları düşünülebilir. 2 yaş altı bebeklerin dil gelişimi için olmazsa olmaz şart diğer insanlarla iletişimde olmalarıdır. TV’den izlenen ne olursa olsun, bu hassas dönemde pek de olumlu etkisi olmayacağı açıktır. Bu tarz eğitici programlar, DVD’ler anaokulu çağında yararlı olabilir. Beyin gelişimi için çok önemli olan 0-2 yaş arası dönemde, bebeklerin TV ile hiç tanışmamaları en doğrusu olacaktır.

 Nasıl Daha Zeki Bir Bebek Yetiştirebiliriz?

 İnsan hayatının ilk yılları beyin gelişimi için çok önemlidir. Bu dönemde bebeğinizi desteklemek, zeki bir bebek yetiştirmek anne baba olarak sizin elinizdedir. Bunun için ihtiyacınız olan biraz sabır, bebeğinize ayıracağınız biraz zamandır. Bebeğin gelişimi için en gerekli şey insanlarla iletişime girmektir. Gelişimini desteklemek için yapabileceklerinize örnekler şunlardır:

  • Yenidoğan bebeğinizle göz teması kurun, gözlerinin açık olduğu o değerli anları kaçırmayın.
  • Bebekle konuşun, ona bir şeyler anlatın.
  • Bebeğinizi emzirin. Anne sütünün yararları yanında, beslenme seansları bebekle göz göze gelme, konuşma, şarkı söyleme fırsatı yaratacaktır.
  • Bazı mimikler yapın, yüzünüzü komik şekillere sokun. 1-2 günlük yenidoğan bebekler bile yüz hareketlerini taklit edebilirler.
  • Aynada kendisini görmesini sağlayın.
  • Onu gıdıklayın, gülmesini sağlayın.
  • Birlikte yürüyüşlere çıkın. Etrafta gördüklerinizi, duyduklarınızı ona anlatın. Onu markete, alışverişe, parka götürün.
  • Ona şarkılar söyleyin. Bu, sizin uydurduğunuz bir şarkı da olabilir.
  • Ona müzik dinletin. Bazı çalışmalarda, müzik ritmlerini öğrenmenin ileride matematik öğrenmeyi kolaylaştırıldığı gösterilmiş.
  • Bir şey yapmadan önce, ona ne yapacağınızı söyleyin ( Şimdi ışığı kapatıyorum…gibi ) Böylece, neden-sonuç ilişkisi kurmaya başlayacaktır.
  • Ona kitap okuyun, resimleri gösterin, her şeyin adını söyleyin.
  • Değişik dokulu kumaşları, giysileri ellemesini sağlayın, onları cildine değdirin.
  • Yiyecekleri ellemesine, kendini beslemeye çalışmasına izin verin.
  • Hareketlenip emeklemeye başladığında, yerde yastıklar, oyuncaklarla engelli bir parkur oluşturun.
  • Ona masal anlatın.
  • Televizyonu kapatın.
  • Banyo sırasında, plastik kaplara su doldurup boşaltmasına, suyla oynamasına izin verin.
  • Bu yazı toplamda 2427, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

    Share

    Bisküvili kolay pasta

    Yazar Swan | 10.12.2007 | Kategori Yaşam

    malzemeler:
    alt tabanı:

    • 1 paket (175gr) sade pötibör bisküvi
    • 2 yemek kaşığı kakao
    • yarım paket (125gr) margarin, tereyağı, erimiş
    • 2 çay bardağı süt
    • muhallebi:
    • 1 litre süt
    • 2 yemek kaşığı mısır nişastası
    • 2 yemek kaşığı pirinç unu
    • 1 adet yumurtanın sarısı
    • 7 yemek kaşığı toz şeker
    • 1 paket (1 tatlı kaşığı) vanilya
    • yarım paketten az margarin, tereyağı

    en üste:

    • kakao

    hazırlanması:

    1. Geniş bir kasenin içinde bisküvileri elinizle kırarak un  haline getirin.
    2. Üzerine kakaoyu ve erimiş yağı ekleyin.
    3. Sütü azar azar ekleyip malzemeleri karıştırın. (ne çok cıvık ne de çok katı bir hal almalı)
    4. Bu karışımı dikdörtgen bir borcama kaşıkla bastırarak yayın. (Tarifin aslında kare kullanılmış ama onda çok kalın olacağı için teyzem dikdörtgeni tercih etmiş.)
    5. Muhallebi için gereken tüm malzemeleri tencereye koyup bir yandan karıştırarak koyulaşana kadar pişirin.
    6. Muhallebiyi hâlâ sıcakken düzgün bir biçimde bisküvili karışımın üzerine yayın.
    7. Muhallebinin soğumasına fırsat vermeden kakaoyu üzerine serpin

    Bu yazı toplamda 1614, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

    Share

    Rahimağzı kanseri aşısı

    Yazar Swan | 10.12.2007 | Kategori Sağlık

    HPV (human papilloma virus) adı verilen virüs insanlarda ve özellikle de kadınlarda genital bölgede siğil oluşumuna neden olabilmekte ve rahimağzında (bazen de vulva ve vajina’da) kanser öncüsü lezyonlara ve ileri aşamalarda da rahimağzı ve (bazen vulva ve vajina) kanserine yakalanma riskini artırabilmektedir.

    HPV özellikle gelişmiş ülkelerde son derece yaygın bir virüstür. Ülkemizde yaygınlığı daha az olsa da HPV geçiren kadınlarımızın sayısı her geçen gün artmaktadır.

    Geçen yıl geliştirilen bir aşı, doğada yüzden fazla alt türü bulunan HPV virüsünün dört tipine karşı vücutta aşılama yoluyla bağışıklık oluşturabilmekte ve bu virüsün yol açtığı olumsuzluklardan korunmasına yardımcı olabilmektedir.

    GARDASİL adı verilen bu aşı HPV’nin en sık genital siğil yapan 6 ve 11 no’lu türüne ve en sık rahimağzı kanseri öncüsü lezyon ve rahimağzı kanseriyle ilşkili olduğu düşünülen 16 ve 18 türlerine karşı geliştirilmiş bir aşıdır. Bu nedenle %100 koruyuculuğu olmasa da bu dört tür HPV’nin en sık görülen türleri olduğundan son derece etkili bir koruma sağlamaktadır.

    İzlenmesi gereken yol

    Doktora başvurarak jinekolojik muayeneden geçmeli ve eğer cinsel yaşamınız varsa Papsmear testine tabi tutulmalısınız. Cinsel yaşamı olmayan kızlarda her ne kadar daha önce HPV geçirilmiş olma olasılığı son derece düşük olsa bile doktorun dış genital bölgedeki muhtemel HPV lezyonlarına karşı genital bölgeyi gözden geçirmesi önemlidir.

    Muayenenizde bir sorun yoksa ve smear testiniz de normalse, yani gözle görülür veya mikroskopla görülür HPV sorunlarına sahip değilseniz toplam üç kez aşılanmalısınız.

    İlk aşı muayeneden hemen sonraki günlerde, ikinci aşı ilk dozdan iki ay, son aşı ise ilk dozdan altı ay sonra yapılmalıdır. İlk dozdan son doza kadar geçen süre içerisinde HPV düşündürecek bir sorunla karşılaşmadığınız sürece her aşıdan önce muayene olmanıza gerek yoktur.

    Diğer önemli Bilgiler

    * 9-26 yaş arası kızlar veya kadınlar aşı için uygundurlar.
    * Aşı HPV’ye bağlı oluşmuş bir
    hastalığı tedavi etmez, sadece koruyucudur.
    * Daha önceden HPV’ye bağlı sorun yaşamış olanların aşıdan faydalanma ihtimali azalmakla beraber aşı olmak yine de mantıksız değildir, zira yaşadığınız sorun HPV’nin sadece bir türüyle ilgiliyse (çoğu durumda böyledir) aşılanmanız geriye kalan üç türe karşı korunmanıza yardımcı olacaktır.
    * Aşının gebelik döneminde uygulanması veya aşıya devam edilmesi önerilmemektedir.
    * Aşı emzirme döneminde uygulanabilir.
    * yan etkileri son derece az bir aşıdır.
    * Uygulama kas içi (kol veya kalça) şeklindedir.

    Bu yazı toplamda 1443, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

    Share

    İstanbul’a yeni ünvan

    Yazar admin | 10.12.2007 | Kategori Yaşam

    New York Times, okurlarına yemek için dünyadaki en iyi adresin İstanbul olduğunu söyledi

    ABD’nin saygın gazetelerinden New York Times, okurlarına, 2008 yılında İstanbul’a mutlaka gitmelerini ve leziz Türk yemeklerini tatmalarını önerdi.
    Gazetenin hafta sonu yayımlanan gezi ekinde, 2008 yılında mutlaka gidilmesi gerekli yerler sıralamasında, İstanbul özellikle midesine düşkün Amerikalıların dünyada gitmesi gereken ilk şehir olarak gösterildi.

    Ekin, İstanbul’a ayrılan ve “Kültürler Yemek Masasında Buluşuyor” başlığıyla yayımlanan yazısında, İstanbul’daki modern ve geleneksel restoranların sunduğu zengin yemek kültürünün nasıl hem uluslararası, hem yerel, hem ileri görüşlü, hem de son derece köklü olduğundan söz ediliyor. İstanbul’da uluslararası restoranların da şube açtıkları belirtilen yazıda, İstanbulluların artık daha fazla organik yiyeceklere yöneldikleri de vurgulanıyor. Gezi ekinde, 2008 yılında mutlaka gidilmesi gereken yer arasında Laos, Lizbon ve Tunus ilk üç sırayı paylaşırken, 10. sırada Libya, 17. sırada İran ve son sırada New York yer aldı. Gazete, ayrı bir sıralama da yaparak, okurlarını 2008 yılında “yemek yemeye” İstanbul’a, “macera yaşamaya” Grönland’e, “hesaplı tatile” Arjantin’e, “aile olarak dünyayı tanımaya” Afrika’ya, “lüks tatile” Moskova’ya, “parti yapmaya” Dubai’ye, “kültür tatiline” Berlin’e davet ederken, yazıda Kazakistan’ın ise gidilmesi gereken yerler arasına yeni katılan bir ülke olduğu ifade edildi.

    AA

    Bu yazı toplamda 8209, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

    Share