cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


Ölen Türk Hacı adayı 28 oldu

Yazar admin | 10.12.2007 | Kategori Gündem

Suudi Arabistan’ın Mekke ve Medine kentlerinde ölen Türk hacı adaylarının sayısı 28’e yükseldi.

Mekke’deki Diyanet İşleri Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu’ndan alınan bilgiye göre, dün kutsal topraklara gelen 2 Türk hacı adayı daha yaşamını yitirdi.

Ölen hacı adayları, Kabe’de kılınan namazdan sonra Cennetül Mualla’da defnedildi.

Daha önce Mekke’de 17, Medine’de ise 9 olmak üzere toplam 26 hacı adayı vefat etmişti. Mekke’de dün ölen 2 hacı adayıyla birlikte ölü sayısı 28’e yükseldi.

Dün vefat eden hacı adaylarının isim ve memleketleri şöyle:
Sahriye Altın-1939 (Niğde), Faik Önlek-1944 (İstanbul)

AA

Bu yazı toplamda 1851, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Güzellik yarışmasında skandal

Yazar admin | 10.12.2007 | Kategori Kültür - Sanat

Birleşmiş Milletler UNESCO 2007’yi ‘Mevlânâ Yılı’ ilan ederken ‘sema ayini’ni de “İnsanlığın Somut Olmayan Baş Eserleri Listesi”ne aldı.

Bunun üzerine Türkiye, Mevlevilik hakkında bilgisi olmayan kişilerce yapılan ‘gösteri’lerin denetim altına alınacağını taahhüt etti. Ancak buna uyan yok. Otel, eğlence mekânları, açılışlar derken önceki akşam Star TV’de yayınlanan ‘Best Model of Turkey’ yarışmasında, büyük bir skandala imza atıldı. Semazenlere mankenlerle aynı sahnede sema yaptırıldı. Yarışma sorumlusu podyumda ‘sema’nın ‘2007 Mevlânâ Yılı’ dolayısıyla yapıldığını savunurken, uzmanlar ise tepki gösteriyor. Mevlânâ’nın 22. kuşaktan torunu Esin Çelebi, zikrin belirli örf ve âdetlere bağlı olarak uygun mekânlarda yapılması gerektiğini belirterek, “Durum çok vahim. Mevlânâ, bu olanlara ne derdi?” diye konuştu. Mevlânâ Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Yard. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, Kültür Bakanlığı’ndan ‘sema’nın her yerde yapılmaması için tedbir almasını istedi. Sakarya Üniversitesi’nden Yard. Doç. Sezai Küçük ise ‘Mevlânâyı suiistimalde son nokta’ olarak değerlendirirken yarışmayı düzenleyenlere seslendi: “Yapılan, Mevlânâ’nın ruhuna saygısızlık. Kendinize uğraşacak başka ritüeller bulun.”

UNESCO’nun 2007’yi ‘Mevlânâ Yılı’ ilan etmesiyle birlikte dünyanın değişik şehirlerinde yapılan sema gösterileri yabancıların büyük ilgisini çekti. Mevlânâ ve sema Türkiye’nin tanıtımı adına büyük bir avantaj olarak görüldü. Ancak, önceki akşam Star TV’de yayınlanan Best Model Of Turkey mankenlik yarışması sırasında semazenlerin mankenlerle birlikte podyuma çıkarılarak ‘sema’ yaptırılması tepkiyle karşılandı. “Sema, ortaya çıkış gayesinin dışında icra edilmemeli.” uyarısında bulunan Sakarya Üniversitesi Tasavvuf Anabilim Dalı Başkanı Yard. Doç. Sezai Küçük yaşananları, Mevlânâ’nın ruhuna saygısızlık olarak niteledi.

Mevlânâ’nın 22 kuşaktan torunu Esin Çelebi de “Kendi mirasımıza önce biz sahip çıkmazsak yabancılar bizi anlamaz.” diyerek mankenlerle birlikte yapılan ‘sema’ya tepki gösterdi. Çelebi, zikrin belirli örf ve âdetlere bağlı olarak uygun mekânlarda yapılması gerektiğini belirterek, “Durum çok vahim. Mevlânâ, bu olanlara ne derdi?” sorusuna cevap verilmesini istedi.

Mevlânâ Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Yard. Doç. Dr. Nuri Şimşekler de Mevlânâ’nın vefatından sonra ortaya çıkan Mevlevilik’te dergâhların içinde özel yerlerde gerçekleşen semanın, çıkar kaygılarıyla farklı yerlerde yapılmasının Mevlânâ’yı yıprattığını ifade etti. Semazenbaşı Abdurrahman Tevruz ise ‘her yerde sema olur mu?’ tartışmasına sufi olmayan folklor semazenlerinin sebep olduğunu dile getirdi.

Burak Kılıç-ZAMAN

Bu yazı toplamda 1793, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Zaim Hoca bugün toprağa veriliyor

Yazar admin | 10.12.2007 | Kategori Gündem

Hocaların hocası, Profesör Doktor Sabahattin Zaim (81) tedavi gördüğü Sema Hastanesi’nde 04:15’te yaşamını yitirdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de aralarında bulunduğu birçok ünlü ismin hocalığını yapan Zaim, bir süredir kanser tedavisi görüyordu.


İşte fotoğraflarla Zaim Hoca

Lenf Kanseri rahatsızlığı nedeni ile 15 gün önce ameliyat olan Zaim’in rahatsızlanması üzerine tekrar hastaneye kaldırıldığı, saat 04:15’te yaşamını yitirdiği öğrenildi. Zaim’in hastaneye kaldırılması sonrası Cumhurbaşkanı Gül’ün hastaneyi ve yakınlarını arayarak, Sebahattin Zaim’in sağlık durumu hakkında bilgi aldığı belirtildi.

Sema Hastanesi morgunda bulunan Zaim’in cenazesinin Pazartesi günü öğle namazını müteakiben Fatih Camii’nde kılınacak cenaze nemazının ardından Edirnekapı’daki aile mezarlığına defnedileceği ifade edildi.

SABAHATTİN ZAİM KİMDİR?

Hocaların hocası Prof. Dr. Sabahattin Zaim, 1926 yılında Makedonya’nın İştip kasabasında doğdu. Ailesi ile birlikte 1934’te İstanbul’a göç etti. Yüksek öğrenimini Ankara Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi İdari Şube kısmında (1947) tamamladı. 1953 tarihinde İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyal Siyaset Kürsüsü’nde asistan oldu ve tam 40 yıl aralıksız bir şekilde bu üniversitede doktor, doçent, profesör ve kürsü başkanı olarak görev yaptı.

Suudi Arabistan’daki Melik Abdülaziz Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi, Sakarya Üniversitesi”nde de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanı olan Zaim, 1998 yılında emekli olarak yarım asırlık akademik hayatını tamamladı.

Zaim, 1998-2000 yıllarında da YÖK üyeliği yaptı. Çalıştığı süre boyunca binlerce öğrenci ve bilim adamı yetiştiren ve bu nedenle hocaların hocası olarak anılan Prof. Zaim’in akademi ve fikir dünyasındaki ünü tüm dünyaya yayılmış bulunuyor.

Haber: CİHAN
Fotoğraflar: ZAMAN

Bu yazı toplamda 1781, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Beni izleme dedi ihaleyi kaybetti

Yazar admin | 10.12.2007 | Kategori Teknoloji

Türkiye’nin büyük önem verdiği Casus Uydu Projesi için teklif veren İsrail’in ihaleden neden elendiği ortaya çıktı.

İsrail, uydunun İsrail’in üzerine gelince 2 metreden aşağıyı tespit etmemesi şartını koyduğu öğrenildi.

Türkiye’nin terörle mücadelede büyük önem verdiği Casus Uydu Projesi’nde İsrail’in verdiği teklifteki bir maddenin elenmesine yol açtığı ortaya çıktı.
200 milyon Euro’luk uydu projeye teklif veren İsrail’in dünyanın etrafından dönerek 50 santimetre netlikten tespit ettiği ses ve görüntüleri aktaracak olan uydunun İsrail’in üzerine gelince 2 metreden aşağıyı tespit etmemesi şartını koyduğu ortaya çıktı.

İsrail’in bu tavrı, nükleer faaliyetler başta olmak üzere gizli faaliyetler yürütmesi nedeniyle böyle bir teklifte bulunduğu kuşkusuna yol açtı.

Türkiye’nin ısrarlı çabalarına karşın İsrail’in uydunun İsrail üzerindeki faaliyetlerinin 2 metreden aşağıyı görüntülememesi konusunda taviz vermediği ortaya çıktı. İsrail, Göktürk casus uydu projesine IAI firması ile katılıyordu. Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin 5 Aralık çarşamba günü yaptığı toplantıda terörle mücadelede büyük önem verilen Türk uydusu Göktürk’ün gerçekleştirilmesi kararı çıktı.

İSRAİL ELENDİ, 3 FİRMA KALDI

Savunma Sanayii İcra Komitesi’nden Türk uydusunun gerçekleştirilmesi kararı çıkarken, İtalya’nın Telespazio, Almanya’nın OHB, İngiltere’nin Eads Astrium firmaları ile görüşmelere devam edilmesi kararlaştırıldı. Uydu ihalesinin iddialı isimlerinden olan İsrail’in elenmesi ise sürpriz olarak nitelendirilmişti.

İSRAİL’İN 2 METRE ISRARI

Askeri uydu sistemleri konusunda iddialı ülkelerden olan İsrail, Türk casus uydusu projesiyle de yakından ilgileniyordu. Uydu ihalesine katılan İsrail’in IAI firmasının, Türk uydusunun İsrail’in üzerinden 2 metrenin altında görüntü almaması şartı koştuğu öğrenildi.İsrail firmasının verdiği teklifte Göktürk uydusunun sistemini optik okuyucu ve kaydedicilerin İsrail’in üzerine geldiği zaman 2 metrenin altında görüntü alamayacak şekilde tasarlandığı ortaya çıktı. Türkiye’nin uyarısına rağmen İsrail bu şartından vazgeçmeyince,İsrail firmasının elenmesine karar verildi.

YENİ ŞAFAK

Bu yazı toplamda 6225, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Baykal’dan itiraf gibi itiraz

Yazar admin | 10.12.2007 | Kategori Politika

CHP lideri Baykal, Hakimler ve Savcılar Yasası’na karşı çıkarken itiraf gibi itirazda bulundu.

Baykal, “Geçmişte yargıya müdahale edilmedi demiyorum, elbette edilmiştir ama bunun edilmemesinin güvencesini almamız lazım” dedi.

Hakimler ve Savcılar Yasası’na muhalefetini sürdüren CHP lideri Deniz Baykal’dan itiraf gibi itiraz geldi. Baykal, “Geçmişte yargıya müdahale edilmedi demiyorum, elbette edilmiştir ama bunun edilmemesinin güvencesini almamız lazım” dedi. Kanal 7’de Başkent Kulisi programında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Baykal, terörle mücadele kapsamında Kuzey Irak’a müdahalenin bütün dünyada meşruiyet zemini kazandığını vurgulayarak, Türkiye’nin henüz terör örgütünü Kuzey Irak’tan tasfiye etmeye yönelik etkin bir girişimi olmadığını savundu.
İTİRAF GİBİ İTİRAZ

Savcılar Kanunu’na yönelik sert eleştirilerde bulunduğu ve temel itirazının mülakat konusunda, yargının işin özü olduğunu ve bu alana müdahale edilmemesi gerektiğini belirten Baykal, “Geçmişte yargıya müdahale edilmedi demiyorum, elbette edilmiştir ama bunun edilmemesinin güvencesini almamız lazım. Şimdi getirilen sistem çok açıkça ceplerdeki birtakım listelere dayalı olarak, o listeler neye dayalı olacak onu da bilemiyorum, atamaların yapılmasına fırsat verecektir” dedi. Bazı hukuk fakültelerinin dekanlarının yasayı eleştiren bir açıklama yaptığını, seçimden önce de Yargıtay ve Danıştay’ın daire başkanlarının ‘Yapmayın, bu yanlıştır’ dediğini ifade eden Baykal, “Türkiye’de yargı bakımından geleceğe yönelik ciddi bir tereddüt yaratıyor. Türkiye’de bu iktidar, ‘Anayasaya değiştireceğiz, üniversite düzenini değiştireceğiz, YÖK’ü değiştireceğiz, yargıyı değiştireceğiz. Türkiye’de etnik temelde dil eğitimini devlet görev haline getireceğiz, üniter devletin alt yapısını ortadan kaldıracağız….’ Bunun sonu iyi değil” diye konuştu. devamı »

Bu yazı toplamda 2824, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

DTP’li Tuncel Kürt değil

Yazar admin | 10.12.2007 | Kategori Politika

Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu, Anadolu’daki aşiretlerle ilgili kapsamlı araştırmasının detaylarını BUGÜN’e anlattı:

Halaçoğlu, “DTP’li Sabahat Tuncel Balaban Aşireti’nden. Araştırdım. Balabanlar Oğuzlar’ın bir kolu. Yani Tuncel ‘Kürt’üm diyor’ ama bir Türk” dedi.

Osmanlı defterlerinden yola çıkarak 1500’lerden günümüze Anadolu’daki aşiretlerin dökümünü çıkarmak için araştırma yapan Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu, yine gündemi sarsacak.

42 BİN AŞİRET BULUNUYOR: Makamında görüştüğümüz Halaçoğlu, 1500-1600 yılları arasındaki yaklaşık 245 Osmanlı tahrir defterini incelediklerini belirtti. Halaçoğlu Anadolu’da yaklaşık 42 bin aşiret tespit ettiklerini, bunların 37 bin 706’sının Türkmen, 166’sının Moğol, 90’ının Arap ve 2 bin 287’sinin de Kürt aşireti olduğunun altını çizdi. İşte, aşiretleri “A” harfinden başlayarak alfabetik sıraya göre, en az 8 cilt halinde yayınlayacaklarını belirten Halacoğlu’nun söyledikleri:

DTP’Lİ TUNCEL: Gazetede çıkan bir haberde, Balaban Aşireti’nden olduğunu söylemişti. Merak ettim. Balaban Aşireti’ni taradım. Balabanlar, Oğuzlar’ın bir kolu. Yani Sabahat Tuncel, kendisini Kürt sanıyor, aslında Türk’tür. Zaten Tuncel kendisini Alevi-Kürt olarak nitelendiriyor. Oysa, Alevilerin yüzde 99’u Türk’tür. Çünkü, Alevilik bir ırk değil, inançtır. devamı »

Bu yazı toplamda 1951, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

İşte yeni YÖK Başkanı

Yazar admin | 10.12.2007 | Kategori Eğitim

YÖK Başkanlığına 4 yıl için Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan atandı.

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’in görev süresi 8 Aralık’ta dolmuştu.Teziç’in yerine kimin atanacağını merak eden kamuoyunun bu merakı bugün son buldu.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni YÖK başkanı olarak TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve ODTÜ’de sosyolog olan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ı atadı.

Yeni YÖK başkanı aynı zamanda Ankara merkezli düşünce araştırma kuruluşu olan U.S.A.K.’ın (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu) Bilim ve Danışma Kurulu Başkanı ve UHP’nin (Uluslararası Hukuk ve Politika dergisi)Yazı Kurulu üyesi.Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın çok sayıda kitap ve makalesi bulunmaktadır.

Bu yazı toplamda 3669, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Ferrari dehşet saçtı

Yazar admin | 10.12.2007 | Kategori Gündem

TEM’de bir başka araçla yarıştığı iddia edilen Ferrari sürücüsü, direksiyon hakimiyetini yitirince yolcu taşıyan taksiye hızla çarptı.

Çarpmanın etkisi ile yoldan çıkan taksi taklalar atarak yol kenarına uçarken, içinde iki çocuğun da bulunduğu taksiden çıkarılan 4 yaralı hastaneye kaldırıldı.

Edinilen bilgiye göre kaza saat 15.00 sıralarında TEM İstanbul istikameti Sultanbeyli Mecidiye Mahallesi mevkiinde meydana geldi. İddiaya göre kaza şöyle gelişti:

Otoyolda araçların arasından geçerek bir araçla yarışan Sevan Şirikçiyan’ın kullandığı 34 SEV 16 plakalı Ferrari marka araç, sürücünün direksiyon hakimiyetini yetirmesi ile kontrolden çıktı. Kontrolden çıkan araç yolun sağında ilerlemekte olan içinde yolcuların bulunduğu Yakup Emre Ekinci idaresindeki 34 TCZ 72 plakalı taksiye çarptı. Çarpmanın etkisi ile taksi yoldan çıkıp taklalar atarak yol kenarına yuvarlandı.

Ters dönen takside bulunan ikisi çocuk, bir kadın ve sürücüyü kazayı gören vatandaşlar araçtan güçlükle çıkardı. Yaralılar olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinden sonra ambulanslarla Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gönderilirken kazadan burnu bile kanamadan kurtulan Ferrari sürücüsü Sevan Şirikçiyan ve arkadaşı gözaltına alındı. Olay sonrası yüzünü gizleyen Sevan Şirikçiyan konuşmazken yanında bulunana arkadaşı uzun süre şok yaşadı. Vatandaşlar otobanda hız yaptığı iddia ettikleri Ferrari sürücüsü Sevan Şirikçiyan’a tepki gösterirken, öfkeli vatandaşları polis ekipleri yatıştırdı. Kaza sonrası lüks araçtan çıkan alkol şişeleri vatandaşlarca polise gösterilirken sürücünün alkollü olduğu ileri sürüldü.

DHA

Bu yazı toplamda 10473, bugün ise 3 kez görüntülenmiş

Share

ABD, dünyayı gözetleme uydusunu fırlattı

Yazar admin | 09.12.2007 | Kategori Dünya

ABD’nin California’daki hava kuvvetleri üssünden, dünya görüntüleme uydusunu taşıyan roketin başarıyla fırlatıldığı bildirildi.

Üsten yapılan açıklamaya göre, Thales Alenia-Space COSMO-SkyMed 2 uydusu, Delta II roketiyle başarıyla fırlatıldı.

ABD Hava Kuvvetleri Sözcüsü Binbaşı Tina M. Barber-Matthew, uzaya gönderilen uydunun, bir yeryüzü gözetleme sistemi oluşturmak üzere ileride gönderilecek benzeri uydularla iletişim kuracağını belirtti. Vandenberg hava kuvvetleri üssünden benzer bir uydunun daha önce bu yıl içinde uzaya gönderildiği, kalan 2’sinin de gelecek yıl gönderileceği kaydedildi.

En son gönderilen uyduyu taşıyan roketin fırlatılması, ilk olarak 5 Aralıkta planlanmış ancak kötü hava koşulları ve diğer teknik sorunlar nedeniyle üç kez ertelenmişti.

Bu yazı toplamda 2027, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Rusya, Topol füzesi denedi

Yazar admin | 09.12.2007 | Kategori Dünya

Rusya, Hiroşimayı’yı yok eden bombadan 52,5 kat daha güçlü atom bombası taşıyabilen kıtalararası ”Topol” füzelerinden birini daha bugün denedi.

RİA haber ajansının, Rusya Füze Kuvvetleri Komutanlığı Sözcüsü Aleksandr Vovk’un açıklamasına dayanarak verdiği habere göre, 20,5 metre boyunda, 550 kiloton’luk (550 bin ton TNT patlayıcısına eşit) atom bombası taşıyabilen ”RS-12M Topol” tipi füze, ülkenin güneyinde Kapustin Yar Üssü’nden fırlatıldı.

NATO, bu tür Rus roket tiplerine ”SS-25 Orak Füzesi” diyor.

ABD’nin ”İran ve Kuzey Kore gibi tehditlere karşı” görüşünden hareket ederek, Polonya ve Çek Cumhuriyeti olmak üzere orta Avrupa’ya yerleştirmeye çalıştığı ”füze kalkanını” delebilecek füzelerin denenmesine Rusya, yakın zamanda ağırlık verdi.

AA

Bu yazı toplamda 2095, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share