cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


Kütle Nedir

Yazar Salih | 10.03.2009 | Kategori Eğitim

Kütle nedir?
Bir cismin kütlesi,hızındaki herhangi bir değişikliğe gösterdiği direncin bir ölçüsüdür.Bir diğer tanımı,bir maddenin sahip olduğu madde miktarıdır.Kütle her yerde aynı değere sahiptir.Bir maddenin kütlesi, sıcaklık ve içinde bulunduğu yere göre değişmez. Dünyanın ve uzayın her yerinde kütle sabittir. Kütle eşit kollu terazi ile ölçülür. Günlük hayatta eşit kollu terazilerin pek çok çeşidini görebiliriz. Kütle birimleri, g-kütle (g-m) ve kg-kütle (kg-m) ‘dir.
’m’ harfi ile gösterilir.Kaldırım boyunca giden bir oyuncak arabayı tuğlalarla yüklüyken durdurmak,boşken durdurmaktan daha zordur.Oyuncak araba ve yükünden oluşan sistem, tuğlalar arabanın üstündeyken daha fazla kütleye sahiptir.Kütle skaler bir niceliktir ve birbirine eklenir.Yani m1 ve m2 kütlelerindeki iki cismi birbirine bağlarsak,bileşik sitemin m1.2 kütlesi devamı »

Bu yazı toplamda 2400, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Ehliyette e-sınav dönemi geliyor

Yazar Berat | 07.03.2009 | Kategori Eğitim

Ehliyette e-sınav dönemi geliyor

Ehliyette e-sınav dönemi geliyorMilli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, motorlu taşıt sürücü adayları sınavlarının elektronik ortamda, ”e-sınav” yöntemiyle yapılabileceğini, projeyle ilgili altyapı hazırlıklarının son aşamaya geldiğini duyurdu.

MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un yazılı soru önergesini yanıtlayan Çelik, Motorlu Taşıt Sürücü Adayları Sınavı’nın, ortalama 2 ayda bir yapıldığını hatırlattı.

Çelik, bu sınavlara ortalama 400 bin kişinin katıldığını belirterek, sınavların Türkiye genelinde 136 merkezde yapıldığını bildirdi.
devamı »

Bu yazı toplamda 7405, bugün ise 3 kez görüntülenmiş

Share

Reşat Nuri Güntekin ve Acımak

Yazar Salih | 02.03.2009 | Kategori Eğitim

REŞAT NURİ GÜNTEKİN – Acımak
2.Eserin Kısa Özeti:
Merkezde öğretmenlik yapan Zehra ismindeki bir baş ögretmenin babasi hastadır. Zehra öğretmen merkezde bulunan öğretmenlerin içinde en iyisidir, çünkü görevi için canla, başla çalışan birisidir. Maarif Müdürü olan Tevfik Hayri Bey Zehra öğretmeni çok yakından tanıyan ve bilen birisidir. Fakat Maarif Müdürü Zehra’nın babasının hasta olduğunu öğrenir. Ve izin almak için Mebus Şerif Halil Bey ile konuşur. Zehra’nın iyi birisi olduğunu canla başla çalıştığını görevinin bilincinde olduğunu anlatır ve konuşurlar ama acıma ruhunun olmadığını belirtir. Öğrencilerden okula geç gelenleri, üstü başı yırtık olanları affetmediğini belirtir. Halil Bey şaşırmıştır, çünkü Zehra’nın babasız olduğunu sanmaktadır. devamı »

Bu yazı toplamda 2366, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Yaban

Yazar Salih | 02.03.2009 | Kategori Eğitim

1. ÖNSÖZ
Yaban, yazarin en ünlü romanidir. Romanda, Yaban diye adlandirilan Ahmet Celal’in Türk köyü ve köylüsü hakkindaki görüsleri yer almaktadir. Olayin geçtigi yer Porsuk Çayi dolaylarindaki bir Türk köyüdür.
Konu halk-aydin kopuklugunu ele aldigi ve Kurtulus savasi dönemindeki köyü yansittigi için çok önemlidir.
Bu tezi yazmamdaki amacim Karaosmanoglu’nun köylüye karsi tutumunun nedenini açiklamaya çalismak, hem de bu tutumu dile getirirken, romanin etkili olmasini nasil sagladigini, ne gibi yollara basvurdugunu arastirmak. devamı »

Bu yazı toplamda 4710, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Yunus Emre’nin Yaşadığı Devirde Orta Asya ve Anadoludaki Genel Durum

Yazar Salih | 25.02.2009 | Kategori Eğitim

YUNUS EMRE’NİN YAŞADIĞI DEVİRDE
ORTA ASYA VE ANADOLUDAKİ GENEL DURUM

Anadolu Selçuklu devletinin zamanla zayıflaması, özellikle Kösedağ savaşında Moğollar’a yenilmesi Anadolu’daki Moğol felaketinin başlangıcı olmuştur. 1260 yılından sonra zayıflayan otorite kuramayan Anadolu Selçuklu Devleti’nin yerine Moğol egemenliği hüküm sürmeye başlamış, ancak Moğollar da her tarafta askeri üstünlük sağlayamamış, gönderilen Moğol güçleri merkezlerini tanımayarak isyan etmiş ve bağımsızlıklarını ilan etme gibi girişimlerde bulunmuşlardır. Bunun nedeni olarak o devir her iki yerde; gerek Anadolu gerekse Orta Asya’da karışıklar ve belirsizlikler hakim durumdaydı. Çünkü Yunus Emre’nin yaşadığı zaman olan (12.asrın sonları ve 13 asrın başları) Anadolu’da; Selçukluların dağılması ve beyliklerin otaya çıkmasıyla ortada tam bir kargaşalık vardı. Kısmen Anadolu’ya Moğollar hakimdi. Bu durum Karamanoğulları’nın bağımsızlık ilan etmesine sebep olmuştur. Ve Karamanoğulları Beyliği 1256 yılında bir Kolonizatör Türkmen dervişi olan Nure Sofi’nin oğlu olan Kerimüddin KARAMAN önderliğinde kurulmuştur. Diğer taraftan Orta Asya’da da yine Moğollar her tarafı yıkıp döküyorlardı. Özellikle bu devirlerde Anadolu’da bir iç isyanın çıkmamasında ve Moğolların onca istilalarına ve baskınlarına rağmen ayakta durmalarında başta Yunus Emre olmak üzere Anadolu’da bulunan birçok Türk dervişinin Alp-Erenlerinin ve Türkiye mutasavvıfların tesiri büyüktür. Bu bakımdan tekke ve dergahta bulunan dervişler ve onların erlerine büyük görevler düşüyordu. Çünkü Anadolu’da devlet otoritesi iyice zayıflamış ve Moğollar gibi dış güçlere karşı her zaman hazırlıklı ve moralli olmak gerekiyordu. Bunu da Yunus Emre gibi dervişler ve Erenler sağlıyordu. Orta Asya’da durum bundan farklı değildi. devamı »

Bu yazı toplamda 1542, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Reşat Nuri Güntekin – Çalıkuşu

Yazar Salih | 23.02.2009 | Kategori Eğitim

Reşat Nuri GÜNTEKİN – Çalıkuşu

KİTABIN ADI ÇALIKUŞU
KİTABIN YAZARI REŞAT NURİ GÜNTEKİN

YAYIN EVİ INKILAP

BASIM YILI 1993

SAYFA SAYISI 408

KİTABIN KONUSU:

Evleneceğinden önceki gün Feride nişanlısı Kâmran’ın daha önceden kendisini aldattığını öğrenir. Bunun üzerine Feride kaldığı teyzesinin evini terk eder ve Fransız Lisesi’nde aldığı eğitime güvenerek Anadolu’da öğretmenlik yapmaya karar verir. Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde öğretmenlik yapar. Bu görevi sırasında Feride Anadolu insanının sorunlarıyla karşı karşıya gelir. Genç ve güzel bir kadın olan Feride gittiği yerlerde rahata eremeyecek sürekli yapılan dedikodular nedeniyle günleri üzüntü içinde geçecektir. devamı »

Bu yazı toplamda 1428, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Türk Destanları

Yazar Salih | 18.02.2009 | Kategori Eğitim

TÜRK DESTANLARI
Bütün dünya edebiyatlarında olduğu gibi Türk Edebiyatının da ilk örnekleri destanlardır. Türk edebiyat geleneği içinde “destan” terimi birden fazla nazım
şekli ve türü için kullanılmış ve kullanılmaktadır. Eski Türk Edebiyatı nazım şekillerinden mesnevilerin bir bölümü ve manzum hikâyeler, Anonim edebiyatta
ve Âşık edebiyatında koşma veya mâni dörtlükleri ile yazılan veya söylenen ferdî, sosyal,tarihi, acıklı veya gülünç olayları tahkiye tekniği ile çeşitli uslûplarla
aktaran nazım türüne ve bu yazıda ele alınan kâinatın, insanlığın, milletlerin yaradılışını , gelişimini, hayatta kalma mücadelelerini ve çeşitli olay ve
nesnelerle ilgili sebeb açıklayan ve Batı Edebiyatında “epope” terimiyle anılan eserlerin tamamı da Türk edebiyatı geleneği içinde “destan” adı ile
anılmaktadır. Bütün dünya edebiyatlarının başlangıç eserleri olan destanlar, çeşitli konularda yaradılış hikâyeleri yanında, milletlerin hayatında büyük
yankılar uyandırmış bir kahramanın veya tarih olayının millet muhayyilesinde ortak sembol ve ifadelerle zenginleştirilmiş uzun manzum hikayeleridir. Destanlar bütün bir milletin ortak mücadelesini ortak değerler, kurallar, anlamlar bütünlüğü içinde yorumladığı ve yaşatıldığı toplumun geçmişini ve
geleceğini temsil ettiği için dünya edebiyatının en ülkücü eserleri olarak kabul edilirler. Destanlar her zaman tarihî gerçekleri doğru biçimde nakletmezler. devamı »

Bu yazı toplamda 7629, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Floresan Lambalar Nasıl çalışır

Yazar Salih | 18.02.2009 | Kategori Eğitim

Floresan lambaların içindeki gaz sayesinİçinde bulunan civa gazının flamanlarca ısıtılarak buharlaştırılması sonucu oluşan gözle görülmez ışımanın camın iç yüzeyine kaplanmış olan floresan adı verilen madde sayesinde parlak, gözle görülebilir bir ışık üretiyor.
Floresan lambalar 1939 yılında “New York Dünya Fuarı”nda General Electric tarafından sergilendi. Ampüle rakip olarak çıkan floresan lambalar avantajlarıyla dikkat çekiyordu. Aynı evin içinde banyoda, tuvalette, salonda floresan ışık kullanılırken, yatak odasında ampül kullanılıyordu.

Floresanın en büyük avantajı daha az enerji harcayıp, daha çok enerji vermesiydi. Yani 18 Watt’lık bir floresan lamba, 75 Watt’lık bir ampul kadar ışık verebilir. Böylece %75 oranında tasarruf sağlayan floresanlar, okullarda, işyerlerinde kullanılmaya başlandı. Floresanların bir diğer önemli özelliği ise sık sık açma-kapama düğmesine bastığınızda çok elektirik harcarlar. devamı »

Bu yazı toplamda 27089, bugün ise 4 kez görüntülenmiş

Share

Dirençlerin kullanım amaçları nelerdir

Yazar Salih | 18.02.2009 | Kategori Eğitim

Dirençlerin kullanım alanı oldukça geniştir. Bir kaç örneği burada vereyim..

Aydınlatma araçları: Ampüller içinde yer alan filamanlar birer dirençtirler. Bu dirençler sayesinde ampül ışık verir.
Isıtma araçları: Kullandığımız elektrikli ısıtıcılarda gördüğümüz sıcaklık yayan çubukların etrafını çevreleyen teller direnç telleridir. Bu dirençler üstünden akım geçtikçe ısınır ve etrafa ısı yayarlar.
Tüm elektronik cihazlar: Kullandığımız tüm elektronik cihazlarda elektrik akımının şiddetini ayarlamak amacıyla dirençlerden faydalanılır. devamı »

Bu yazı toplamda 31066, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

ÖSS heyecanı başladı, soru sayıları değişti

Yazar Salih | 18.02.2009 | Kategori Eğitim, Gündem

Bu yıl tek aşamalı olarak son kez 14 Haziran 2009’da gerçekleştirilecek Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS)’nın sadece soru sayıları değiştirildi. Aday sayısında azalma olacağını tahmin ettiklerini belirten ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, 27 Mart’ta sona erecek başvurular için adayların son günü beklememelerini istedi.
Sınava gireceklere verilen şifrenin paylaşılmaması, kaybedilmemesi ve unutulmaması uyarısında bulundu. devamı »

Bu yazı toplamda 3122, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share