cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


Kubbealtı

Yazar jawscod2 | 14.03.2008 | Kategori Eğitim

Topkapı Sarayında başta sadrâzam olmak üzere Osmanlı devlet adamlarının toplanıp, devlet işlerini görüşerek karara bağladıkları yer. Buraya Dîvân yeri de denilirdi.
Topkapı Sarayının her tarafından görülen dört köşeli büyük kulesinin üstünde olan kubbealtına orta kapıdan girilir. Bina, beyaz mermer ve yeşil parafinden gâyet güzel sütunlar üzerine saçak konularak inşâ edilmiştir. Saçak, önündeki taşlığın üzerini de örtmektedir. İlk kubbealtı, Fâtih Sultan Mehmed Han devrinde yapılmıştı. Şimdiki kubbealtı binâsı Üçüncü Selim ile İkinci Mahmûd Han zamânında tâmir edildiklerine dâir iki kitâbe taşımaktadır.
devamı »

Bu yazı toplamda 2966, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Folklorun anlamı ve tarihsel süreci

Yazar jawscod2 | 14.03.2008 | Kategori Eğitim

özellikle bazı kişiler tarafından halk oyunları ile karıştırılan folklorun gerçek anlamı üzerinde duran aşağıdaki yazıyı sizlerle payaşmak istedim. son olarak belirtelim ki halk oyunlkarı folklorun bir parçasıdır ama folklor halk oyunlarının bir parçası değildir kilim motiflerimizden halk oyunlarına ya da yöresel gelenek göreneklerimize kadar her şey folklordur.
ilgilenenler açısında güzel bir kaynak olacağı inancındayım
devamı »

Bu yazı toplamda 1378, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Osmanlı Padişahlarının Ölüm Sebepleri

Yazar jawscod2 | 14.03.2008 | Kategori Eğitim

Osman Gazi: Felç
Orhan Gazi: Depresyon
I. Murat: Şehit edildi (Savaş meydanında şehit olan tek Osmanlı Padişahı).
Yıldırım Bayezid: İntihar
Çelebi Mehmet: Dizanteri / Zehir / Felç (?)
II. Murat: Felç
Fatih Sultan Mehmet: Nikris – Şeker –Zehir (?)
II. Bayezid: İntihar
Yavuz Sultan Selim: Kanser
Kanuni Sultan Süleyman: Felç
II. Selim: Alkol – Düşme (Topkapı Sarayı’nda hamamda yıkanırken ayağı kaydı düştü).
III. Murat: Felç
III. Mehmet: Depresyon – Felç
I. Ahmet: Tifüs devamı »

Bu yazı toplamda 1084, bugün ise 3 kez görüntülenmiş

Share

Hitler’in ‘Avrupa Birliği’ Projesi

Yazar jawscod2 | 14.03.2008 | Kategori Eğitim

Almanların 1918 yenilgisinden 25 yıl sonra 1943’te, Nazi rejiminin, Almanya’yı nasıl bir doruğa eriştirmiş olduğunu anlatmak isteyen Hitler’in propaganda broşürü, nasıl bir ‘Avrupa Birliği’nden söz ediyor?..
Mart ayında Türkiye’de de gösterime giren ‘Çöküş’ filminde, Hitler’in ve yakın çevresinin son günlerinin, onun özel sekreterinin anılarından yararlanılarak, ‘insanî yönleriyle’ dile getirilmesi, dünya basınında olduğu kadar, Türkiye’de de epey tartışıldı.
Aynı günlerde, Hitler’in ‘Kavgam’ kitabının Türkiye’de de ‘en çok satan 10 kitap’ arasında yer alması, basında bir ‘Hitler dalgası’nın esmesine de yol açtı. Haftalık aktüalite dergileri Hitler’in portresini kapaklarına oturtup, üstüne ‘Führermania!’ diye yazdılar.
Hafta sonu eklerinde, ‘Hitler yine korkutuyor’ diye başlıkların altında, “Ya popüler kültür faşizmi koltuğunun altına aldı ya da faşizm popüler kültürün kalabalıklara hâkimiyetinden yararlanıyor” diye çok oturaklı tahliller yapıldı!.. devamı »

Bu yazı toplamda 2343, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

II. Dünya Savaşı Tartışma Masasında

Yazar jawscod2 | 14.03.2008 | Kategori Eğitim

Nazilerin 1945 yenilgisinin 60. yıldönümü Mayıs 2005’te Moskova’da 50’den fazla ülkenin lideri tarafından ‘Zafer Günü’ olarak kutlanırken, neden Avrupa, II. Dünya Savaşı’nın karanlıkta kalmış noktalarını tartışmak istiyor?..

Nazi Almanya’sının yenilgiye uğratılmasının 60. yıldönümü nedeniyle, Mayıs başlarında, Moskova’da düzenlenen tören, dünya liderlerini bir araya getirdi. Kızıl Meydan’da dünya liderlerine seslenen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de, “Artık halklar arasında ne soğuk ne de sıcak savaşın yaşanacağı yeni bir kültürün yaratılması gerekiyor” dedi. Oysa bu tören öncesindeki Avrupa gezisi sırasında, Letonya’nın başkenti Riga’da ABD Başkanı Bush’un, demokrasi, Sovyetler Birliği, ve II. Dünya Savaşı konularında yaptığı açıklamalar, çok farklıydı: Savaş sonrası, SSCB’nin “Doğu Avrupa ülkelerini işgal etmesinin tarihte yapılan en büyük yanlışlardan birisi olduğunu” vurgulayan Bush’un sözlerini, Rusya’dan özür talep eden Estonya ve Litvanya’nın da desteklediği muhakkaktı… Bu arada, Putin de “dünyayı faşizmden Sovyetler Birliği kurtardı” diyerek, 8 Mayıs 1945’e kadar, savaş boyunca ölen 40 milyon insanın 27 milyonunun ‘Sovyet vatandaşı’ olduğunu vurguluyordu… devamı »

Bu yazı toplamda 2094, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Türklerin İlk Yurdu ve İlk Türk Devletleri

Yazar jawscod2 | 14.03.2008 | Kategori Eğitim

Türklerin ilk yurdu

Türklerin ilk ve anayurdu Orta Asya’dır.Orta Asya’nın sınırları şöyledir :

Doğuda Kingan ( Kadırgan ) Dağları ,
Güneyde Hindikuş , Karanlık dağları
Batıda Hazar Gölü ,
Kuzeyde Sibirya ovaları ile çevrili toprak parçasıdır.

Türklerin burada yaşayışları

Türklerin Orta Asya‘daki yaşayışlarının , bulundukları yerin iklimi, bitki örtüsü ve yeryüzü şekilleri belirlemişti . Bu nedenle Türkler , ana yurtta , tarım ticaret ve daha çok hayvancılıkla geçinirlerdi
devamı »

Bu yazı toplamda 1612, bugün ise 2 kez görüntülenmiş

Share

Ağri Ishak Paşa Sarayi

Yazar jawscod2 | 14.03.2008 | Kategori Eğitim

İshak Paşa Sarayı, saraydan öte bir külliyedir. İstanbul Topkapı Sarayı’ndan sonra son devirde yapılmış sarayların en ünlüsüdür.

Doğubeyazıt İlçesi’nin 5 km. doğusunda, bir dağın yamacındaki tepe üzerine kurulan Saray, Osmanlı İmparatorluğu’nun Lale Devrindeki son büyük anıt yapısıdır. 18. yy. Osmanlı mimarisinin en belirgin ve seçkin örneklerinden olduğu kadar, sanat tarihi yönünden de değeri büyüktür. Sarayın Harem Dairesi Takkapı kitabesine göre yapılış tarihi Hicri 1199, Miladî 1784’tür

Saray binasının bulunduğu zemin vadi yakası olduğundan, kayalık ve sert bir yerdir. Eski Beyazıt şehrinin merkezinde olmasına rağmen, bu yapının üç tarafı (kuzey, batı, güney) dik ve meyillidir. Sadece doğu tarafında müsait bir düzlük vardır. Sarayın giriş kapısı buradadır. Aynı zamanda en dar cephesidir.
devamı »

Bu yazı toplamda 1208, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Osmanlı son dönem Mimarisi

Yazar jawscod2 | 14.03.2008 | Kategori Eğitim

Mimar Sinan’ın ölümü ile Osmanlı mimarisinde “Klasik Dönem” diye adlandırılan çağ kapanmış, ama bu büyük ustanın etkileri uzun süre devam etmiştir. Bu etki, özellikle cami planlarında çok güçlü ve kalıcı olmuştur. Mimar Sinan’ın şehzade Camii’nde geliştirdiği dört yarım kubbeli sistem, birçok yapıda yinelenmiştir. Bunlar arasında en önemli olanı Sultan Ahmet Camii’dir. I. Sultan Ahmed’in mimar Sedefkar Mehmed Ağa’ya yaptırdığı bu külliye, Sinan’ı izleyen, onun ekolünü sürdüren yapılar arasında en tanınmış örnektir denilebilir. Külliyenin merkezini oluşturan cami, dört yarım kubbeli plan şemasının başarılı uygulamalarından biridir. Yapının öteki camilerden ayrılan yönü ise avlunun dört köşesinde ve caminin iki yanında birer olmak üzere altı minareye sahip oluşudur. Caminin avlusu da ortasındaki şadırvanı ve çepeçevre revaklarıyla klasik dönemdekilere benzer. Ancak ayrıntılarda bazı farklar vardır. 17. yüzyılın ilk yıllarına ait olan bu yapıda dikey hatların ön plana geçmeye başladıkları görülür. Süslemede klasik motifler ele alınmış, ancak kompozisyon anlayışında bazı küçük farklar belirmiştir. Caminin iç mekanı aydınlık ve ferahtır. Kubbenin çok iri payelere oturtulmuş olması mekan bütünlüğünü az da olsa zedelemektedir. Ama bu durum, aynı tipteki yapıların ortak bir özelliğidir.
devamı »

Bu yazı toplamda 1140, bugün ise 2 kez görüntülenmiş

Share

Abut Efendi Yalısı

Yazar jawscod2 | 14.03.2008 | Kategori Eğitim

Kandilli – Göksu Caddesi No: 19-21 ( Ada 932 / parsel 8 )
Üslubu: Neo-klâsik
İnşa Tarihi: XIX yüzyıl ortası. (1984-89 yılları arasında esaslı bir şekilde tamir görmüş ve mülkiyet değiştirmiştir.)
Mimarı: Karabet Amıra Balyan (1800-1866)
Yüzölçümü: Yalı:270 m2 Bahçesi: 1130 m2

Altunizade’lerden (Üsküdar’ın Kısıklı’sına giderken, Koşuyolu Caddesi başında cami, hamam, dükkanlar ve konak yaptırmış olan, Abdülmecid devri ticaret ve devlet adamlarından İsmail Fasa ailesinin lâkabı ) Necip Bey (Necip Bey, İsmail Fasa’nın oğlu ve Tuna Baltacıoğlu’nun da babasıdır.) kendisi için, Dolmabahçe Sarayının planından esinlenerek, mimar Karabet Amira Balyan’a bu yalıyı inşa ettirmiştir.

devamı »

Bu yazı toplamda 2104, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Amerika Tarihi

Yazar jawscod2 | 14.03.2008 | Kategori Eğitim

Amerika Bağımsızlık Savaşı
Bu savaş aslında bir bağımsızlık savaşı olarak ortaya çıkmamıştır. Tam tersine 13 İngiliz Kolonisi’nin İngiltere’ye karşı ayaklanmasında vergi meselesi temel sebep olmuştur. Zira 1756-1763 Yedi Yıl Savaşları sonucunda İngiltere, Fransa’dan Hindistan sömürgesini kapmış olsa da bu savaş esnasında oldukça çok para harcamış ve bu açığı gidermek için Amerika’daki kolonilerine ağır vergiler dayatmıştır.

1765’te vergi meselesinden çıkan sürtüşme, 1775’lerde iyice dallanıp budaklandı. 1776’ya gelindiğinde Thomas Jefferson’ın kaleminden çıkan Bağımsızlık Beyannamesi’nin ilanı ile 13 Koloni ve İngiltere arasında çıkan çatışma “Bağımsızlık Savaşı” haline gelmiştir.
devamı »

Bu yazı toplamda 2866, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share