cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


Rehn’den Ergenekon Yorumu

Yazar mehmet | 21.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Rehn'den Ergenekon Yorumu

AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Ergenekon’u Demokratikleşmenin Kilidi Olarak Gördüğünü Söyledi.

AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn, ”Türkiye’deki demokratikleşme çabalarının kilidinin Ergenekon davası olduğunu” söyledi.

Avrupa Parlamentosu (AP) genel kurulunun Türkiye’deki demokratikleşme konulu oturumunda konuşan Rehn, ”Geçen yıl Türkiye’de sivil-asker ilişkileri bağlamında önemli gelişmeler yaşandı. Devam eden Ergenekon davası, Türkiye’deki demokratikleşme çabalarının kilididir. Türk vatandaşları bu soruşturmanın sonunu görmeyi gerçekten hak ediyorlar ve bütün zanlıların adil yargılanması için gerekli tüm önlemlerin alınmasını haklı olarak bekliyorlar” dedi.

Türkiye’nin demokratikleşmesinde diğer önemli konular arasında vatandaşlık hakları ve temel özgürlükler alanındaki reformlarla kadınların adil temsilinin sağlanmasını sayan Rehn, ”Türkiye’de ifade özgürlüğünün AB standartlarına uygun olmadığını” savundu.Birçok gazetecinin görevlerini yaptıkları için hala yargılandığına ve bazılarının hüküm giydiğine dikkati çeken Rehn, ”Bu sorunun geleceğe değil geçmişe ait olduğunu göstermek için Türkiye’nin gerekli yasal reformları yapmasının vakti geldi ve geçiyor. Açık ve demokratik her toplum için temel önemde olan ifade özgürlüğü Türkiye’de Ermeni meselesi, Kürt sorunu ve Kıbrıs gibi hassas konuları daha fazla tartışabilmek açısından da önem taşıyor” diye konuştu.AB açısından stratejik önem taşıyan Türkiye’nin demokratikleştiği ölçüde içerisindeki ve çevresindeki istikrarı güçlendirdiğini anlatan Rehn, Kürt sorununun çözümünü hedefleyen demokratik açılımın tüm Türk vatandaşlarının hayat standartlarını yükseltme amacını taşıyan çok önemli bir adım olduğunu ifade etti.Rehn, demokratik açılım kapsamında teslim olmak için dönen terör örgütü üyelerinin karşılanışında yaşanan görüntülerin ”milliyetçi güçlerce hükümete saldırmak için fırsat olarak kullanıldığını” söyleyerek, hükümetin tüm bu olumsuzluklara rağmen demokratik açılımı sürdüreceğini açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.-İSPANYOL BAKAN GARRİDO-AB dönem başkanı İspanya’nın AB işlerinden sorumlu bakanı Diego Lopez Garrido ise dönem başkanlıkları döneminde yeni fasıllar açarak büyük stratejik önemdeki Türkiye ile müzakereleri ilerletmek istediklerini söyledi.Türkiye’de son dönemde önemli reformlar gerçekleştirilse de ”yargı reformu, temel özgürlükler, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, azınlık hakları, kadın hakları ve sendikal haklar” alanlarında yeni ciddi reformlara ihtiyaç duyulduğunu belirten Lopez Garrido, Türkiye’nin AB sürecinin ve müzakerelerin devamının her iki tarafın çıkarına olduğunu ifade etti.

Bu yazı toplamda 1679, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Bolu’da Yolcu Otobüsü Devrildi: 4 Ölü

Yazar mehmet | 21.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Bolu'da Yolcu Otobüsü Devrildi: 4 Ölü

Bolu‘da Yolcu Otobüsünün Devrilmesi Sonucu 4 Kişi Öldü, Çok Sayıda Kişi Yaralandı.Bolu‘nun Gerede İlçesi Yakınlarında, Ankara’nın Çamlıdere İlçesinin Cankurtaran Mevkisinde Devrilen Otobüste 4 Kişinin Öldüğü 19 Kişinin Yaralandığı Bildirildi.

Bolu‘nun Gerede ilçesi yakınlarında, Ankara’nın Çamlıdere ilçesinin Cankurtaran mevkisinde devrilen otobüste 4 kişinin öldüğü 19 kişinin yaralandığı bildirildi.

TEM otoyolundan İstanbul‘dan Ankara istikametine giden ve sürücüsünün ismi henüz belirlenemeyen 34 SK 930 plakalı yolcu otobüsü, Cankurtaran mevkisinde yoldan çıkarak devrildi. Kazada, 4 kişi öldü, 19 kişi de yaralandı. Yaşamını yitirenlerden birinin otobüs yolcusu Ramazan Kalkan olduğu diğer 3 kişinin kimliğinin belirlenmesi için çalışmaların sürdüğü ifade edildi.

Kazada yaralanan 19 kişinin çevredeki hastanelerde tedavi altına alındığı öğrenildi.

Bolu‘da İkinci Otobüs Kazası

Tem Otoyolunda Kar ve Buzlanma Nedeniyle Meydana Gelen Otobüs Kazasında 1 Kişi Öldü Yaklaşık 50 Kişi Yaralandı.

TEM otoyolunda kar ve buzlanma nedeniyle meydana gelen otobüs kazasında 1 kişi öldü yaklaşık 50 kişi yaralandı.

Ankara’dan İstanbul yönüne giden Mustafa Sarı idaresindeki 66 NA 005 plakalı yolcu otobüsü, Çaydut gişelerini 2 kilometre geçe kar ve buzlanma nedeniyle bariyerlere çarparak yan yattı. Kazada 1 kişi olay yerinde öldü, yaklaşık 50 kişi yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla Köroğlu Devlet Hastanesi ve İzzet Baysal Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Ölen ve yaralananların kimliklerini belirleme çalışmaları devam ediyor.

Kar yağışı ve buzlanmanın etkili olduğu şehirde bu gece Gerede ilçesinde de bir yolcu otobüsü devrilmiş, kazada, 3 kişi ölmüş, 10’dan fazla kişi yaralanmıştı

Bu yazı toplamda 1328, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

“Kozmik” Arama Sona Erdi

Yazar mehmet | 21.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: 'Kozmik' Arama Sona Erdi

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi Hakim Kadir Kayan Tarafından Gerçekleştirilen Arama ve İnceleme Sona Erdi.Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi hakim Kadir Kayan tarafından gerçekleştirilen arama ve inceleme sona erdi.

Hakim Kayan, 25 Aralıkta başlayan ve bugüne kadar aralıklarla devam eden arama ve incelemeyi sonlandırdı.

Aramaya ilişkin son tutanağın bugün akşam saatlerinde tutulduğu öğrenildi.

16 ADRESE BASKIN

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç‘a suikast soruşturmasında, Seferberlik Bölge Başkanlığı‘ndaki kozmik odada arama yapan Cumhuriyet Savcısı ile hakime, mermi ile tehdit içerikli mektup ve mesaj gönderilmesi üzerine soruşturma başlatıldı.

Soruşturma kapsamında polis, milli istibarat ve jandarma birimlerinde görevli kişilerden özel bir ekip kuruldu. Mektuplarda ve paketlerde tespit edilen 16 ayrı adrese baskın düzenlendi. Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili’nin cep telefonuna gönderilen mesajlarda, “Seferberlikten uzak dur, adamlarımızı içeride tutamayacaksın, sonun Doğan Öz gibi olur”, “Seferberlik dosyasını kapat, kapatmazsan tabutun içine kapatılırsın”, “Askerlerin hesabı sorulacak”, ve “8 askere bedel 8 kurşun sana yeter” ifadelerinin yer aldığı öğrenildi. Savcının cep telefonuna tehdit mesajları gönderilmesinin sürdüğü de bildirildi. Savcı ve hakime gönderilen Kaleşnikof mermilerinin balistik incelemeleri devam ediyor. Soruşturma çerçevesinde, tehditleri gerçekleştiren kişi veya kişilerin birbirleriyle irtibatlı olup olmadığı da araştırılıyor.

Bu yazı toplamda 1364, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Referandum Süresi 60 Gün Oldu

Yazar mehmet | 20.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Referandum Süresi 60 Gün OlduHaber: Referandum Süresi 60 Gün OlduReferandum Süresini 120 Günden 60 Güne İndiren Kanun Teklifi, TBMM Anayasa Komisyonu’nda Kabul Edildi.Referandum süresini 120 günden 60 güne indiren kanun teklifi, TBMM Anayasa Komisyonu’nda kasul edildi. Teklif, 120 günlük referandum süresini 45 gün olarak öngörüyordu. Ancak, YSK’nın teknik gerekçeleri neden göstererek, bu sürenin 60 güne çekilmesine ilişkin teklifi komisyon tarafından kabul edildi.

Anayasa değişikliklerinin halkoylamasına sunulma süresini 60 güne indiren düzenleme, TBMM Anayasa Komisyonunda kabul edildi.

AK Parti Grup Başkanvekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ‘ın, Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa Teklifi, TBMM Anayasa Komisyonunda görüşüldü. Referandum süresinin 120 günden 45 güne, yabancı ülkelerdeki vatandaşların halk oylamasından 40 gün önce başlayan oy verme süresinin ise 15 güne indirilmesini öngören teklifin görüşmelerinde, Anayasa değişikliği konusu tartışıldı.

Teklifin tümü üzerindeki görüşmelere geçilmeden önce, Yüksek Seçim Kurulu’nun; ”referandum süresinin 60 güne, yurtdışındaki vatandaşların oy kullanma süresinin ise 20 güne indirilmesi”ni içeren yazısı, Komisyonun bilgisine sunuldu.

Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün‘ün verdiği önergenin kabul edilmesiyle, teklifte değişiklik yapıldı. Buna göre, Anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulma süresi 60, yurtdışındaki vatandaşların halkoylamasından 20 gün önce başlaması benimsendi.

Bu yazı toplamda 1131, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

İstanbul Beyaza Büründü

Yazar mehmet | 20.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: İstanbul Beyaza BüründüUzun Bir Aradan Sonra İstanbul‘da Kar Yağışı Etkili Oldu.Uzun bir aradan sonra İstanbul‘da kar yağışı etkili oldu. İstanbul‘un yüksek kesimlerinde kar kalınlığı 10-15 santimetreye kadar çıktı. Beyaz perdeyi görüp, sokağa çıkan çocuklar doyasıya karın keyfini çıkardı. Poşetlerin üzerinde kayan çocuk ve gençler kar topu oynadı

Sabah saatlerinden itibaren İstanbul‘u etkisi altına alan yoğun kar yağışı gece de devam etti. Kar kalınlığı yer yer 10-15 santimetreyi buldu. Sokakların beyaza büründüğünü gören çocuklar, bu anı fırsat bilip dışarı çıktı. İstanbul‘un soğuna aldırmayan çocukların neşesi görülmeye değerdi.

Uzun süre beyaz örtüye hasret kalan İstanbullular kar topu oynamanın keyfini çıkardı. Sokaktan buldukları naylon torbaları kızak gibi kullanan çocuklar, tepe ve bayırlardan kayarak bol bol eğlendi. Karın güzelliğine kapılıp, sokağa çıkan vatandaşlar da aileleriyle birlikte kar altında romantik yürüyüşler yaptı. Bu anı ölümsüzleştirmek isteyen vatandaşlar, yoğun kar yağışı altında fotoğraf çektirdi.

Uzun süredir yoğun kar yağışı görmediklerini ifade eden çocuklar, üşümediklerini ve kar oynamaya devam edeceklerini söyledi.

Bu yazı toplamda 1250, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Tatlıses ve Alişan’a Hapis Şoku

Yazar mehmet | 20.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Tatlıses ve Alişan'a Hapis Şoku

İbrahim Tatlıses ve Alişan 1 yıl 10 ay Hapis Cezası Aldı.Suç örgütü lideri Kürşat Yılmaz ile işadamı Korkmaz Yiğit, sanatçılar İbrahim Tatlıses, Alişan ve manken Tuğba Özay ile eski milletvekili Cemal Enginyurt‘un da yargılandığı dava, karara bağlandı. ‘Toprak operasyonu’ kapsamında açılan davada Kürşat Yılmaz’a 66 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası verildi. Manken Tuğba Özay beraat ederken İbrahim Tatlıses ve Alişan ise 1 yıl 10 ay 15 gün hapisle cezalandırıldı. Tatlıses ve Alişan’ın cezaları ertelendi.

‘Toprak operasyonu’ kapsamında açılan dava Beşiktaş‘taki İstanbul Adliyesi’nde bugün görülen duruşmada karara bağlandı. 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bugünkü oturuma Kürşat Yılmaz, Erdal Çetin ve Ehat Akyol ile dava sanıklarının avukatları katıldı. Sanıklara ve avukatlarına son sözlerini soran mahkeme heyeti karar için duruşmaya ara verdi. 8 saatlik aranın ardından mahkeme kararları açıkladı.

Banker Kastelli lakaplı Abidin Cevher Özden hakkındaki dava, Özden öldüğü için düşürüldü. Mahkeme, Kürşat Yılmaz ve İbrahim Tatlıses‘in dansöz Asena lakaplı Onur Çakmak’ı ‘iş çalışma hürriyetini ihlal ettikleri’ iddiasıyla haklarında açılan davayı Asena’nın şikayetinden vazgeçmesi üzerine düşürdü. İşadamı Korkmaz Yiğit’in ‘yağmaya teşebbüs ve örgüte yardım etmek’ suçlarından beraatına karar verildi. Davada, manken Tuğba Özay, ‘örgüte üye olmak ve emniyet teşkilatını alenen aşağılamak’ suçlarından beraat etti.

İbrahim Tatlıses ve Alişan ise ‘örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek’ suçundan 1 yıl 10 ay 15’er gün hapisle cezalandırıldı. Ancak Tatlıses ve Alişan’ın suç işlemeyeceklerine yönelik mahkemede olumlu kanaat oluştuğunu belirtilerek ceza ertelendi.

Davada örgütün liderliğini yaptığı belirtilen Kürşat Yılmaz ise, ‘çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek, nitelikli yağma, tehdit, kasten adam yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak’ suçlarından toplam 66 yıl 3 ay 15 gün hapisle cezalandırıldı.

Bu yazı toplamda 5058, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

‘Tam Gün’de İlk Adım Tamam

Yazar mehmet | 20.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: 'Tam Gün'de İlk Adım Tamam

Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasını Öngören Yasa Tasarısının 1. Bölümü Kabul Edildi.Üniversite ve sağlık personelinin tam gün çalışmasını öngören yasa tasarısının 1-10. maddeleri kapsayan 1. bölümü, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Temel yasa olarak görüşülen, Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanun Tasarısının kabul edilen maddelerine göre, personelin katkısıyla elde edilen döner sermaye gelirlerinden personele bir ayda yapılacak ek ödemenin tutarı, ilgili personelin bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dahil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı ile yabancı dil tazminatı hariç) toplamının; klinik şefleri ve şef yardımcıları ile uzman tabip kadrosuna atanan profesör ve doçentlerde yüzde 800’ünü geçemeyecek.

Bu ödemeler; uzman tabip ve tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda bu mevzuat hükümlerine göre uzman olanlar ile uzman diş tabiplerinde yüzde 700, pratisyen tabip ve diş tabiplerinde yüzde 500, idari sağlık müdür yardımcısı, hastane müdürü ve eczacılarda yüzde 250, başhemşirelerde yüzde 200, diğer personelde ise yüzde 150 ile sınırlı olacak.

İşin ve hizmetin özelliği dikkate alınarak yoğun bakım, doğumhane, yeni doğan, süt çocuğu, yanık, diyaliz, ameliyathane, enfeksiyon, özel bakım gerektiren ruh sağlığı, organ ve doku nakli, acil servis ve benzeri hizmetlerde çalışan personel için yüzde 150 oranı, yüzde 200 olarak uygulanacak.

Nöbet hizmetleri hariç olmak üzere, mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan katkılarına karşılık olarak tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara bu oranların yüzde 30’unu, diğer personele yüzde 20’sini geçmeyecek şekilde ayrıca ek ödeme yapılacak.

-TIP FAKÜLTELERİNDE DE TAM GÜN ÇALIŞMA-

Tasarıya göre, öğretim elemanları, üniversitede devamlı statüde görev yapacak. Bu durumda, üniversitelerin tıp fakültelerinde görev yapan öğretim elemanları da tam gün çalışacak.

Öğretim elemanları, bu Kanun ile diğer kanunlarda belirlenen görevler ve telif hakları hariç olmak üzere, yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel başka herhangi bir iş göremeyecekler, ek görev alamayacaklar, serbest meslek icra edemeyecekler.

Öğretim üyesi, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim birimi ile sınırlı olmaksızın ve ihtiyaç bulunması halinde görevli olduğu üniversitede haftada asgari 10 saat ders vermekle yükümlü tutulacak. Öğretim görevlisi ve okutmanlar ise haftada asgari 12 saat ders verecekler.

-ÖĞRETİM ÜYELERİNE 1 YIL SÜRE-

Rektör, rektör yardımcısı ve genel sekreterlere, gelir getirici katkılarına bakılmaksızın, üniversite yönetim kurulunun uygun gördüğü birimin döner sermaye hesabından yönetici payı olarak ayrılan tutardan ek ödeme yapılacak. Yapılacak ek ödemenin tutarı ek ödeme matrahının, rektörler için yüzde 600’ünü, rektör yardımcıları için yüzde 300’ünü, genel sekreterler için yüzde 200’ünü geçemeyecek.

Bu tasarının kanunlaşarak Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte kısmi statüde görev yapan öğretim üyelerinden, yayım tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde talepte bulunanlar, devamlı statüye geçirilecek. Bu süre içerisinde talepte bulunmayanlar istifa etmiş sayılacak.

Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunda değişiklik öngören tasarı, tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, görevlerini yapabilecekleri sağlık kurumlarını da yeniden belirliyor. Buna göre, hekimler şu kuruluşlardan yalnızca birinde görev yapabilecek:

-Kamu kurum ve kuruluşları.

Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan özel sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan vakıf üniversiteleri.

Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan özel sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan vakıf üniversiteleri, serbest meslek icrası.

TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, tasarının 1. bölümünün kabul edilmesinin ardından, çalışma süresinin dolduğunu belirterek, birleşimi yarın saat 14.00’de toplanmak üzere kapattı.

Bu yazı toplamda 4137, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Amerikan Ordusunun Misyoner Silahları

Yazar mehmet | 20.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Amerikan Ordusunun Misyoner Silahları

ABD Ordusunun Kullandığı Silahlara Takılan Binlerce Dürbünün Üstünde, İncil’den Gizli Mesajlar Yazıldığı Ortaya Çıktı.

ABD ordusunun Afganistan ve Irak’ta kullandığı silahlara takılan binlerce dürbünün üstünde, İncil’den gizli mesajlar yazıldığı ortaya çıktı. Şirket “Eleştirenler Hıristiyanlık karşıtı” dedi, Ordu soruşturma açtı.

ABD Savunma Bakanlığı, Amerikan askerlerinin piyade tüfeklerine takılacak 800 bin dürbünün üretilmesi işini 660 milyon Dolar karşılığında Michigan merkezli Trijicon adlı şirkete vermişti. ABC News’un haberine göre, şirketin ürettiği dürbünlerin üzerinde bazı İncil ayetlerinin numaraları var.

ABD ordusu, Irak ve Afganistan’-daki personelinin herhangi bir dinin misyonerliğini yapmasını yasaklamıştı. Haberin ardından şirket ise “İncil şifrelerini” savunarak, “Uygulama yeni değil. Şikayet, Hıristiyanlık karşıtı bir gruptan geliyor. Bizce ortada bir sorun yok” açıklamasını yaptı.

Laikliğe aykırı

ABD’de din-devlet ayrımını savunan Askeri Dini Özgürlük Vakfı’ndan Michael Weinstein, “Bu uygulama yanlış. Anayasa ve bir dizi federal kanun çiğneniyor. Teröristler şimdi bir haçlı seferi yürütüldüğü konusunda daha ikna edici olacaklar” dedi. ABD ordusu ise haberin ardından soruşturma açtı. Ordu sözcülüğü “İncil şifrelerinden” daha önce haberdar olmadıklarını, atılabilecek adımları tartıştıklarını açıkladı.

Işıklı şifreler

Dürbünlerin üzerindeki seri numarasına benzer kabartmalar, aslında İncil’den ayetlere işaret ediyor. “Hz. İsa’nın ışığından” bahseden en az beş farklı ayete gönderme var. İşte iki örnek:

* JN8:12 (Yuhanna İncili, 8. Bölüm, 12. Ayet): İsa yine halka seslenip şöyle dedi: “Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur.”

* 2COR4:6 (İkinci Korintliler, 4. Bölüm, 6. Ayet): Çünkü, ‘Karanlıktan ışık parlayacak’ diyen Tanrı, İsa Mesih’in yüzünde parlayan kendi yüceliğini tanımamızdan doğan ışığı bize vermek için

yüreklerimizi aydınlattı.

Bu yazı toplamda 1234, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Bir Ambulans Macerası

Yazar mehmet | 20.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Bir Ambulans Macerası

Kopan Parmağı Hastaneye Yetiştirmeye Çalışan Ambulansın Başına Gelmeyen Kalmadı.Bahçelievler‘de merdivenlerden düşen bir kişinin parmağı koptu. Kopan parmağı bulunamayan yaralı şahıs, özel bir otomobille hastaneye kaldırıldı. Soradan bulunan parmağı hastaneye yetiştirmeye çalışan ambulansın ise başına gelmeyen kalmadı.

Bahçelievler Yenibosna Merkez Manallesi Metinbey Sokak 22 numaralı binada oturan Murat Yılmaz (38), saat 01.30 sıralarında merdivenlerde dengesini kaybederek düştü. Sağ eli merdivenlere takılan Yılmaz’ın küçük parmağı koptu. Olayı gören komşuları hemen 112’yi arayarak sağlık ekiplerine haber vermek istedi. İddialara göre, yaklaşık 25 dakika boyunca 112’ye ulaşamayan vatandaşlar 155’i arayarak polis ekiplerinden yardım istedi. Bu arada Yılmaz’ın kopan parmağı aramalara rağmen bulunamadı. Ambulansın gelmesini beklemeyen vatandaşlar, kopan parmağı bulunamayan Murat Yılmaz’ı özel bir otomobille yakındaki özel bir hastaneye götürdü.

Olay yerine gelen ambulans, uzun aramalar sonunda bulunan kopan parmağı alarak Yılmaz’ın olduğu hastaneye doğru yola çıktı. Hastaneye gelen 112 ekiplerine, Yılmaz’ın buradan başka bir hastaneye gönlerildiği söylendi. Murat Yılmaz’ın hangi hastaneye gittiğini bir türlü öğrenemeyen ve kopan parmağı taşıyan 112 ekipleri, yaklaşık 20 dakika Yenibosna Yıldırım Beyazıt Caddesi E-5 kenarında bekledi.

Yılmaz’ın kaldırıldığı hastaneyi telsizle öğrenen 112 ekipleri, bu hastaneye doğru yola çıktı. Parmağı zamanında yetiştirmeye çalışan ambulansın yolda lastiği patladı. Ambulans, patlak lastikle hastaneye gitmeye devam etti. Bu defa da hastanenin yolunu bulamayan 112 ekiplerinin yardımına basın mensupları yetişti. Ambulansın önüne geçen basın mensupları, 112 ekiplerine hastaneye kadar rehberlik etti.

Kopan parmak, maceralı bir yolculuktan sonra hastaneye ulaştırıldı. Fakat dokularda aşırı derecede parçalanma olduğu için Murat Yılmaz’ın kopan parmağı dikilemedi.

Olayı anlatan Murat Yılmaz’ın komşusu, yaklaşık 25 dakika boyunca 112’ye ulaşamadıklarını ve polisin yardımıyla ambulansın geciklemeli olarak olay yerine geldiğini iddia etti. Kopan parmağı taşıyan ambulanstaki 112 ekiplerine teşekkür eden Yılmaz’ın kapı komşusu, lastiği patlamasına rağmen 112 ekiplerinin parmağı yetiştirmek için büyük çaba harcadıklarını kaydetti.

Bu yazı toplamda 1162, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Tekel İşçileri Açlık Grevine Başladı

Yazar mehmet | 20.01.2010 | Kategori Gündem

Haber: Tekel İşçileri Açlık Grevine Başladı

Tekel İşçileri Ankara’daki Eylemlerinin 36’ıncı Gününde 3 Günlük Açlık Grevine Başladı.Tekel işçileri Başkent Ankara’daki eylemlerinin 36’ıncı gününde 3 günlük açlık grevine başladı. Beyaz elbise giyen 136 işçinin Türk İş binası içinde açlık grevine başladıkları, sadece şekerli su ve tuz ile beslendikleri bildirildi. İşçilerin açlık grevinde 2. güne girdiği gece saatlerinde açlık grevi yapan işçilerden görüntü alınmasına izin verilmiyor. Diğer işçilerin de Türk İş binası önü ve çevresindeki bekleyişleri devam ediyor. İşçiler, geceyi sokakta geçirdi

Tek Gıda İş Sendikası’na bağlı işçiler Ankara’daki eylemlerinin 36’ıncı gününde 3 günlük açlık grevi kararı aldı. Gönüllü 136 işçi dün öğleden sonra açlık grevine başladı. Doktor kontrolünde eylemlerine başlayan işçilerin herhangi bir rahatsızlığına karşı, dışarıda 2 ambulans hazır bekletiliyor. 136 işçi içeride açlık grevi yaparken diğer işçi ve yakınlarının ise dışarıdaki bekleyişleri devam ediyor. Soğuk ve yağışlı havaya aldırmayan işçiler, Türk İş genel merkez binası yanındaki bekleyişini sürdürüyor. Sokakta ateş yakarak ısınmaya çalışan işçiler, betona serdikleri karton üzerinde yanlarında getirdikleri battaniyeye sarılarak uyumaya çalışıyor.

Polis ekipleri de işçilerin bulunduğu bölgede güvenlik önlemi aldı. Çevredeki işyerlerinin de işçilere destek amacıyla fiyatlarında indirime gitmesi dikkat çekti.

Tek Gıda İş Sendikası Genel Sekreteri Mecit Amaç, Tekel işçilerinin sonuç alıncaya kadar eylemlerine devam edeceğini söyledi. Oturma eyleminin ardından yaptıkları referandumla açlık grevine başladıklarını belirten Amaç, insani olarak görmedikleri ölüm orucuna ise sıcak bakmadıklarını ifade ediyor.

136 işçinin Türk İş binası içerisindeki konferans salonunda açlık grevinde olduğunu belirten Amaç, “3 bin kadar işçimiz açlık grevi için gönüllü oldu. Ancak tabipler böyle bir açlık grevinin sağlık sorunları açısından sıkıntılar doğuracağını belirtmesinin ardından gönüllüler arasından seçme yaptık. Şu anda arkadaşlarımız açlık grevlerinin 2. gününe girdi. İlerleyen saatlerde sağlık sorunlarının ortaya çıkmasından endişe ediyoruz” dedi

“ÖLÜM ORUCU DÜŞÜNMÜYORUZ”

Eylemlerine sonuç alıncaya kadar devam edeceklerini belirten Macit Amaç, “Bize 15 gün sonra giderler diyenler yanılıyor” açıklamasında bulundu.

3 günlük açlık grevinin ardından ölüm orucu yapmayı düşünmediklerini belirten Amaç, “Biz işçilerimizin hayatını her şeyin üstünde tutuyoruz. Açlık grevinde bile ne gibi sağlık sorunlarının çıkacağını tahmin edemiyoruz. Ölüm orucunu insani bulmuyoruz. Bu yüzden ölüm orucu gündemimizde yok. Ancak bazı işçilerimiz, ‘Bize önerilen 700 TL. Öldüğümüzde ailemize bin 500 TL aylık bağlanacak. Biz sağlığımızda eşimize çocuklarımıza verilen parayla bakamayacağız. En azından öldüğümüzde çoluğumuz çocuğumuz rahat eder diyor” diye konuştu.

4-C uygulamasını kesinlikle kabul etmediklerini belirten Tek Gıda İş Sendikası Genel Sekreteri Macit Amaç, Tekel işçilerinin başka bir kamu kurumuna nakilleri yapılana kadar eylemlerine devam edeceklerini sözlerini ekledi.

Bu yazı toplamda 1249, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share