cnc, istanbul, torna, işleme merkezi


TÜBİTAK’ın olimpiyat şampiyonları

Yazar admin | 24.12.2007 | Kategori Eğitim

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu(TÜBİTAK) tarafından 15. düzenlenen Ulusal Bilim Olimpiyatları düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

Toplamda 55 madalyanın dağıtıldığı törene özel okullar damgasını vurdu. Ankara Özel Samanyolu Lisesi olimpiyat tarihinde bir rekora imza atarak 20 öğrencisi ile madalya aldı.

2002 ve 2003 yıllarında 17 öğrenciyle Yamanlar koleji ile birlikte aynı rekorun sahibi olan Samanyolu lisesi kendi rekorunu kırmış oldu. Bilim olimpiyatında en çok altın madalyayı ise 3’er madalya ile Fatih ve Yamanlar paylaştı.

Fizik, Kimya, Biyoloji, Matematik ve Bilgisayar alanlarında madalya verilirken 55 madalyanın 49’unu özel okullar kazandı. İstanbul Özel Fatih Koleji 12 madalya ile ikinci okul olurken 9 madalya alan Yamanlar Koleji üçüncü oldu.

Olimpiyatta fizik alanında Özel Yamanlar Kolejinden Aykut Argun, kimya branşında Samanyolu kolejinden Muammer Yusuf Yaman, Yamanlar Kolejinden Mahmut Tekin, Fatih Kolejinden Mehmet Vural, Biyoloji alanında Yamanlar’dan Emine Müleyke Yükselen, Bilgisayar’da Fatih Kolejinden Mehmet Ozan Saka ve Ahmet Bahardır Erkan, Matematik dalında ise İzmir Fen lisesinden Umut Varol Güneş altın madalya aldılar.

Milli Eğitim Bakanlığı Şuura salonunda gerçekleşen törende konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Tübitak’la birlikte bilim adamı yetiştirmek için gayret içerisinde olduklarını belirterek” Tübitak, lise gençliğimizden sonra ilköğretim ikinci kademeye de yönelik çalışmalarına başladı. Hiçbir başarı tesadüfi değildir. Başarı ter kokar. İnsanımızın bugün Dünya üzerinde konuşuluyor olmasıda bunun göstergesidir. Sizler gelecek için var olan ümidi gösteriyorsunuz. Hükümet olarak bilim çalışmalarının destekçisiyiz. Tübitak’ın bütçesindeki 4 katlık artışta bunun göstergesidir. ” dedi.

Geçtiğimiz ay açıklanan OECD ülkeleri PISA değerlendirmelerinde Türkiye’de eğitimin kötüye gittiği yönünde yanlış bir değerlendirme olduğuna dikkat çeken bakan Çelik” PISA yarışmasına 2004 yılında para vererek girmeyi biz istedik. Avrupanın müfredatı ile yarışmanın soru şekli aynı. Biz müfredatı değiştirdik. Bundan sonraki yarışmalarda Türk öğrencilerinin başarısına hep birlikte şahit olacağız. Bununkü sonuçlar kimseyi korkutmasın. Bu Fransızca öğretilen bir öğrenciye Almanca soru sormaya benziyordu. ” değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, dağıtlan madalyaların fırsat verilirse gençlerin neler yapacağının göstergesi olduğunu hatırlatarak;” ÖSS’de ilk yüze girenlere normal bursun 3 katı fazlasını veriyoruz. Tübitak üniversite 3. sınıfta bilim adamı olacak öğrencileri seçiyor ve araştırma görevlisinden fazla burslar vererek yetiştiriyor. Her yıl Avrupa ve Amerikaya doktora ve master programları için bin öğrenci gönderiyoruz. Bunların maliyeti 50 milyon YTL civarında hepsine helal olsun” dedi.

Tübitak Başkan Vekili Nükhet Yetiş ise öğrencilere hitaben, ” Bir ülke bilime ne kadar değer verirse o zaman güçlü olur. Bu coğrafyada her zaman insan ve bilim önem kazanmıştır. Mizyonumuz gereği politikayla değil insanların bilim yanı ile ilgileniyoruz. 2003’te bilim insanı Türkiye’de 24 binler civarında iken, 2005 yılı itibariyle bu sayı 49 bine ulaştı. Bizim 2010 hedefimiz 44 bindi. Ama bunu aşalı çok oldu.” dedi.

39. Uluslararası Kimya Olimpiyatlarında altın madalya alan Tuğba Boyacı ise öğrenciler adına yaptığı konuşmasında yetişen genç insanların Türkiye’nin umudu olduğunu söyledi.

Geniş katılımın olduğu toplantıda ayrıca 12. Ulusal Makematik olimpiyatı ödelleride dağıtıldı. Ulusal bilim olimpuyatlarınaın ilk aşamasına Türkiye geneli ve KKTC’Den 7633 öğrenci katıldı. Matematik dalında 44, fizik dalında 56 Kimya dalında 52 biyoloji dalında ise 50 öğrenci madalya için yarıştı. Altın madalya kazanan öğrencilere 2 bin YTL, Gümüş madalya kazananlara bin 500 YTL, bronz madalya alanlara ise bin YTL para ödülü verildi. 12. Ulusal İlkörğtim Matematik olimpiyatlarına ise 3582 öğrenci katıldı. olimpiyat sonucunda 11 öğrenci altın, 19 öğrenci gümüş ve 30 öğrenci bronz madalya kazandı.

Törende ayrıca 2007 yılında dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılan bilim olimpiyatlarında Türkiyeyi başarı ile temsil eden takımlarda yer alan öğrencilere para ve plaket takdim edildi. Altın madalya alan öğrencilere 10 bin YTL, Gümüş madalya kazanan öğrencilere 8 bin bronz madalya alanlara 6 bin YTL, mansiyon kazanan öğrencilere ise 4 bin YTL ödül dağıtıldı.

İşte olimpiyat şampiyonları ve okulları

Samanyolu Koleji 2 Altın, 8 gümüş, 10 bronz

Fatih Koleji 3 Altın 3 gümüş 6 bronz

Yamanlar Koleji 3 altın 2 gümüş 4 bronz

İzmir Fen Lisesi 1 altın 3 bronz

Robert Koleji 1 gümüş 1 bronz

Ankara fen lisesi 1 bronz

Manisa Şehzade Mehmet Lisesi 2 bronz

Ankara Özel Çağlayan Fen 1 gümüş

Özel Bahçeşehir 1 bronz

Özel Kasımoğlu Coşkun Koleji 1 bronz

Malatya Rahime Batu Koleji 1 bronz

Galatasaray lisesi 1 bronz

Dizüstü bilgisayarı çalınan öğrenci Bilgisayar dalında altın madalya kazandı

TÜBİTAK Bilim Olimpiyatı Bilgisayar dalında Özel Fatih Koleji’nden Ahmet Bahadır Erkan ve Mehmet Ozan Saka altın madalya kazandılar. Bilgisayar dalında büyük bir başarıya imza atan Ahmet Bahadır Erkan’ın 4 ay önce tatil için gittiği memleketinde dizüstü bilgisayarı çalınmış. 5 yaşından itibaren bilgisayara merak duyduğunu belirten Erkan, “Çok mutluyum, hedefim bilim adamı olmak” dedi. Yaz tatilinde bilgisayarının çalındığını ve hazırladığı projelerle birlikte çok sayıda dosyasının çalınan bilgisayarda kaybolduğunu anlatan Erkan, olimpiyatlara hazırlık için çok çalıştığını söyledi.

Çobanlıktan olimpiyat şampiyonluğuna

TÜBİTAK Bilim Olimpiyatlarında Özel Fatih Koleji öğrencisi Orhan Erboğa ise Kimya alanında bronz madalya kazandı. 2004 yılında yapılan Özel Okullar Sınavı’nda Türkiye 2’incisi olan Erboğa, derecesinin dağda keçi otlatırken öğrenmişti. Şanlıurfa’nın Siverek İlçesine bağlı Ballıca köyü Boztepe mezrasında çobanlık yaparken gösterdiği başarıyla dikkatleri çeken Erboğa Fatih Koleji’nde burslu okuyor. Lise 1’den itibaren bilim olimpiyatlarına hazırlanan Erboğa, tıp okumayı düşündüğünü ifade etti.

Bu yazı toplamda 4280, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Erdoğan, Bush ile PKK’yı görüştü

Yazar BeRKaN | 24.12.2007 | Kategori Politika

Erdoğan, Bush ile PKK'yı görüştü
Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Bush ile bir telefon görüşmesi yaptı. İki ülke arasındaki stihbarat paylaşımına vurgu yapılan görüşmede işbirliğinin devamına karar verildi.Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Bush ile bir telefon görüşmesi yaptı. Bugünkü görüşmede istihbarat paylaşımına vurgu yapıldı. Erdoğan- Bush görüşmesinde işbirliğinin devamına karar verildi. Bush, “PKK sadece Türkiye ve ABD’nin değil Irak’ın da düşmanıdır.” derken, Erdoğan, ABD ve Irak’la PKK’ya karşı ortak mücadelenin süreceğini söyledi.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı George W. Bush bir telefon görüşmesi yaparak, terör örgütü PKK ile mücadele konusundaki işbirliğinde kaydedilen mesafeyi ele aldı. İki liderin bu konudaki işbirliğinden duydukları memnuniyeti dile getirdikleri görüşmede, istihbarat paylaşımının devamı yönünde arzu ve kararlılık teyit edildi.Alınan bilgiye göre, Başbakan Erdoğan, Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında ABD Başkanı Bush’u telefonla arayarak bir süre görüştü. Telefon görüşmesinde Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Bush, 5 Kasım tarihinde Washington’da gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından terör örgütü PKK ile mücadelede alınan mesafeyi değerlendirdiler.Başbakan Erdoğan ve Başkan Bush’un terörle mücadeledeki işbirliğinden duydukları memnuniyeti ifade ettikleri görüşmede, istihbarat paylaşımı konusuna vurgu yapılarak işbirliğinin devamı yönünde arzu ve kararlılık teyit edildi. PKK için ”ortak düşman” nitelemesinin tekrar edildiği görüşmede, ABD Başkanı Bush, terör örgütü PKK’nın sadece Türkiye’nin değil, ABD’nin ve Irak’ın da düşmanı olduğunu vurguladı. Görüşmede, ”işbirliği” ve ”ortak düşman PKK” ifadeleri tekrar ”güçlü bir şekilde” dile getirildi.Başbakan Erdoğan da, terör örgütüyle mücadeleye ABD ve Irak hükümeti ile işbirliği halinde devam edeceklerini vurguladı. Erdoğan, Irak’ın birliği, bütünlüğü ve istikrarının devamı konusunda desteklerinin sürdüğünü de dile getirdi. Başbakan Erdoğan, sınır ötesi operasyonda hedefin sadece terör örgütü PKK olduğunu bir kez daha vurgulayarak, daha önce kamuoyuna açıkladığı gibi Irak’ın kuzeyindeki kardeş ve dost Irak halkına karşı olumsuz bir tutumun söz konusu olmayacağını kaydetti.

BeRKaN

Bu yazı toplamda 1554, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Elektiriğe konutlarda yüzde 15, sanayide yüzde 10 zam

Yazar Swan | 24.12.2007 | Kategori Gündem

 Hükümet’ten elektriğe zam açıklaması
Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, elektriğe zam yapıldığını açıkladı.

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, elektrik zammıyla ilgili kararnamenin Bakanlar Kurulunda imzaya açıldığını belirterek, ”Konutlarda yüzde 15, sanayi sektöründe yüzde 10’luk bir zam söz konusu olabilecektir” dedi.

Bakan Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ”elektrik zammının Bakanlar Kurulu toplantısında gündeme gelip gelmediğine” ilişkin soruya, şu yanıtı verdi: ”Bu konuyla ilgili kararname imzaya açıldı. Konutlarda yüzde 15, sanayi sektöründe yüzde 10’luk bir zam söz konusu olabilecektir. Aslında uzun süredir bu artışlar yapılamadı. Yani elektriğin girdilerindeki bütün fiyat artışlarına… Hatta belli bir süre de indirildi. Dolayısıyla mecburi, 4 seneyi aşan bir süreden beri ilk kez böyle bir ilave getirilmektedir. Mecburiyetten kaynaklanıyor ama bugün kararname imzaya açıldı.”

Hükümet Sözcüsü Çiçek, Türkiye’nin AB üyelik sürecini, bir devlet ve çağdaşlaşma projesi olarak gördüklerini belirterek, ”Hükümet olarak da tam üyelik perspektifi açısından konuyu kararlılıkla sürdürmeye çalışıyoruz. En azından biz kendi üzerimizine düşen yükümlülükleri ve taahhütleri yerine getirme çabası ve gayreti içindeyiz” dedi.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda, Türkiye’nin AB üyelik sürecine ilişkin konuların ele alındığını söyledi.

Bu konuda Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’ın kurul üyelerine bilgi verdiğini kaydeden Bakan Çiçek, Aralık ayının AB toplantılarıyla geçtiğini ve bu toplantılara ilişkin bilgi sunulduğunu söyledi.

Türkiye-AB ilişkileri açısından bu ayın her zaman önemli olduğunu kaydeden Çiçek, son açılan 2 fasılla birlikte toplam 6 faslın açıldığını anımsattı.

Bundan sonra yapılacak çalışmalarda bu konulara daha fazla ağırlık vereceklerini belirten Çiçek, şöyle konuştu:”Esasen bizim için AB meselesi önemlidir, öncelikli konularımız arasındadır. Ancak Türkiye’nin gündeminde başka önemli olaylar gündeme geldiğinde AB konusu bizim gündemimizde devamlı olmakla birlikte, Türkiye’nin gündeminde, en azından sizlerin gündeminde 1. gündem maddesi olmuyor ama hükümetin her zaman gündeminde olan bir konudur. Çünkü bunu biz, bir devlet projesi olarak, bir çağdaşlaşma projesi olarak görüyoruz. Hükümet olarak da tam üyelik perspektifi açısından konuyu kararlılıkla sürdürmeye çalışıyoruz. En azından biz kendi üzerimizine düşen yükümlülükleri ve taahhütleri yerine getirme çabası ve gayreti içindeyiz. 2008 yılının bu manada önemli bir yıl olacağını ifade etmek istiyoruz.”

Bu açılan fasıllara ilaveten yeni bazı fasılların bulunduğunu, bunlarla ilgili de yasal bazı düzenlemelere ihtiyaç bulunduğunu belirten Çiçek, buna Şirketler Hukuku’na ilişkin yapılması planlanan düzenlemeyi örnek verdi.

Kararlılıklarının devam ettiğini anlatan Çiçek, çıkarılması gereken yasalardan birinin de Türk Ticaret Yasası olduğunu belirterek, ancak bununla bağlantılı olan Türk Borçlar Kanunu’nun da çıkarılması gerektiğini anlattı.

Geçen yasama döneminde hem Borçlar Kanunu’nu hem de Ticaret Kanunu’nun Başbakanlığa geldiğini, hatta Türk Ticaret Kanunu’nun TBMM Genel Kuruluna kadar indiğini ifade eden Çiçek, bununla eş zamanlı olarak Borçlar Kanunu’nun da çıkarılması gerektiğini belirtti.

Bir kısım bilim çevreleri ve meslek kuruluşlarından, Borçlar Kanunu ile ilgili itirazlar geldiğini belirten Bakan Çiçek, bunun Bakanlar Kurulunda değerlendirildiğini, bugün Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’nın Bakanlar Kurulunda imzaya açıldığını bildirdi.

-ÖZEL KREŞLER, GÜNDÜZ BAKIM EVLERİ VE ÇOCUK KULÜPLERİ-

Çiçek, topqlantıda, Özel Eğitim Kurumları Kanunu ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’nda değişiklik yapılmasıyla ilgili bir kanun tasarısının da ele alındığını belirterek, şunları söyledi:”Son yıllarda özel kreşler, gündüz bakım evleri ve çocuk kulüplerinin hizmetlerinin denetiminin bir kısmı Milli Eğitim Bakanlığı, bir kısmı da Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yapılıyordu. Bunların tek elden sürdürülmesi gerekmektedir.

Eğitim ve öğretim faaliyeti Anayasa gereği, devletin gözetimi ve denetiminde sürdürülmektedir. Dolayısıyla bu ikiliği kaldırmak adına bu saydığım özel kreşler, gündüz bakım evleri ve çocuk kulüplerinin denetiminin Milli Eğitim Bakanlığınca yapılmasına imkan veren yasal düzenlemeyi konuşmuş olduk.”

-İSTİHDAM-

Bakan Çiçek, toplantıda ayrıca istihdam konusunun da ele alındığını ancak bu konunun yeni yılda yapılacak ilk Bakanlar Kurulu toplantısında daha geniş bir şekilde ele alınacağını kaydetti.

İstihdamın, Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olduğunu kaydeden Bakan Çiçek, işsizliğin azaltılması bakımından birçok düzenlemenin yapılması gerektiğini söyledi. Hükümet olarak bu konuya öncelik verdiklerini kaydeden Bakan Çiçek, istihdam üzerindeki yüklerin azaltılması ve yatırım yapan insanların teşviki bakımdan ilgili bakanlığın geniş çaplı bir çalışma yaptığını belirtti.

AA

Bu yazı toplamda 1615, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Troid Hamileliği Engeller mi ?

Yazar Swan | 24.12.2007 | Kategori Sağlık

Kadınlarda tiroid bezlerine ilişkin hastalıklar hamileliği engeller mi ?Tiroid bezinin fonksiyonel hastalıkları hipertiroidi (tiroid bezinin aşırı çalışması) ve hipotiroidi (tiroid bezinin yavaş çalışması) olarak ikiye ayrılıyor. Tiroid bezinin yapısal kusurları da var.

Eğer tiroid bezinin boyutları artmışsa bu duruma guatr deniliyor. Tiroid bezinin yapısı bozulmadan genel olarak hacmi atmış ise düffüz guatr, nodüller oluşturarak yapısı değişmiş ise nodüler guatr olarak isimlendiriliyor.

Tiroid bezinin az çalışması kadının hamile kalmasını zorlaştırırken, çok çalışması da erken doğum ve düşüklere neden oluyor. Acıbadem Sağlık Grubu, International Hospital Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ender Arıkan, bezin az çalışması durumunda ilk üç ayda sorunun giderilmesi gerektiğini söyledi.

Bebekte Zeka ve Gelişme Sorunları Ortaya Çıkıyor

Kadınlarda tiroid bezinin az çalışması, hamile kalamamanın dışında önemli sorunlara neden oluyor. Eğer kadın hamile kalmasına rağmen, tiroid bezinin az çalıştığını bilmiyorsa ve sorun ilk üç ayda giderilmemişse, bebekte zeka ve gelişme sorunları ortaya çıkıyor.

İlk üç ayda bebeğin tiroid bezleri gelişmediği için anne karnında büyümesini sağlayan ve annesinden alacağını tiroid hormonlarına ihtiyaç duyuyor. Buna rağmen bebeğe ihtiyacından daha az tiroid hormonu geçebiliyor.

Anne tiroid bezinin az çalışmadığını bilmeyince de bebekte sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle, bebek yapmayı planlayan kadınlara mutlaka tiroid bezinin durumunu gösteren testler yapılmasını öneren Doç. Dr. Ender Arıkan, “Durumun önceden bilinmesi önlem alınmasını sağlar. Üç aydan sonra bunu öğrendiğimizde bebek için geç kalmış olabiliriz” dedi.

Çok Çalışınca Erken Doğum ve Düşük Oluyor

Tiroid bezinin çok çalışması (Hipertiroidi) halinde kadının hamile kalmasında problem çıkmıyor. Ama erken doğum ve düşükler görülüyor. Burada sorun iyot eksikliğinden ve oto immün tiroid hastalıklarından (tiroid fonksiyonlarını bozmamış ama bozmaya aday hastalıklar) kaynaklanıyor.

Annelerde oto immün hastalıklardan biri olan Haşimoto’nun bulunması halinde hamileliğin mümkün olduğuna değinen Doç. Arıkan, şunları söyledi: “Haşimotoda hafif doz tiroid hormonu verilerek düşük yapması sağlanıyor ancak hamileliğin sürmesinde genel anlamda sakınca bulunmuyor.

Eğer hasta iyot eksikliği olan bir yerde yaşıyorsa, iyot eksikliğinde hem annenin tiroid bezi fonksiyonları bozuluyor, hem de bebeğin gelişiminde aksamalar oluyor. İleri derecede zeka geriliği oluyor. Günlük iyot ihtiyacı da normalde 150 mikrogram ise annede 200 mikrograma kadar yükseliyor, bu açıdan destek olunması gerekiyor. Annenin mutlaka iyot alması gerekiyor.”

Hamilelikte İlaç Dozunu Doktor Ayarlamalı

Tiroid bezinin az veya çok çalışmasının dışında bir de, nodüler guatr sorunu var. Bu nodüller hamilelikte kalabiliyor, hamile kalınmasında da bir sakınca yok.

Biraz büyüse de tedavi gerekmeyebiliyor. Ancak kişide tiroid kanseri varsa ve hamilelikte anlaşıldıysa, ameliyat hamilelik sonuna kadar bekletiliyor.

Doğumdan sonra anne ameliyat olabilir. Hamilelikte tiroid bezinin çok çalışması halinde üç üyda bir bulantı ve kusmalar meydana geliyor. Kandaki TSH değeri düşüyor, T3 ve T4 hormonlarının oranı yükseliyor. Bu durumda hastaya ilaç verilmesi gerekiyor. Eğer sorun hamileliğin ilk 3 ayında düzelmezse, ikinci 3 aylık dönemde ameliyat olabiliyorlar.

Doğumdan sonra sorunun artacağına değinen Doç. Arıkan, “Hamilelikte bağışıklık sistemi baskılanır. Doğumla birlikte bu baskı ortadan kalkınca, doğum olur olmaz bağışıklık sisteminin cevabı başlar. Hamilelik ve hamilelik sonrasındaki ilaç dozları bu nedenle önemli bir konu.

Bu dozları doktor gözetiminde ayarlamak gerekiyor” diyor. Doğum olunca ilaca ihtiyaç azalıyor, ama bu dozlarda devam edilirse gereksiz ilaç kullanımına bağlı olarak tiroid bezi çok çalışıyor. Bu nedenle dozların doktor tarafından gelişmelere göre ayarlanması hayati önem taşıyor.

Bu yazı toplamda 14016, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Gebelikte vücut bakımı

Yazar Swan | 24.12.2007 | Kategori Sağlık

Dökülen saçlar, kuruyan bir cilt, sürekli yorgun bakan gözler… Hamilelikte güzellik sorunları ve çözümleri…

Bu günlerde cildiniz sürekli parlıyor olabilir. Ancak bu mutluluktan mı, yoksa cildinizin yağ salgısından mı kaynaklanıyor? Genişleyen bedeninizin yanı sıra, muhtemelen cildinizin, saçınızın hatta tırnaklarınızın görünüşünde bile bir takım farklılıklar görmeye başlamışsınızdır. Hormonların harekete geçmesi ve hamilelikle gelen kilo alımı bu bölgelerde değişimlere neden olur ve bu değişimler şimdiye kadar uyguladığınız kendinize özel bakımları bir tarafa bırakıp yenilerini bulmanızı gerektirecektir.

Cildiniz her zamankinden daha yağlı ya da daha kuru, saçlarınız her zamankinden daha düz veya elektrikli, tırnaklarınız da daha çok kırılıyor olsa bile hamileliğin son aylarında güzel görünmeniz mümkün. Öncelikle bu değişikliklerin çoğunun geçici olduğunu söyleyelim. Bebek doğduktan sonra vücudunuz eski haline dönmeye başlayacaktır.

Ciltte meydana gelen değişimler bazı hamilelerde çok yoğun ve belirgin olur. Bazı hamilelerin cildinde kuruma ve çatlamalar oluşurken, bazılarında ergenlik sivilcelerine benzeyen sivilceler çıkar. Eğer sivilce problemi yaşıyorsanız doktorunuzun önereceği bir antibiyotik krem kullanabilirsiniz. Sorununuz devam ediyorsa ve ağızdan antibiyotik almanız gerekiyorsa, bunu bebeğinizin doğumundan ve emzirilmesinin sona ermesinden sonra yapmalısınız.

Bir çok kadın hamileliği sırasında cildinin kuruluğundan şikayet eder. Yüzü sürekli nemli tutmak iyi bir çözüm olabilir. Boyun aşağısı için ise vitaminli vücut losyonlarını sık sık kullanabilirsiniz.

Bazı hamile hanımlar melesma çıkarabilirler, (buna hamilelik maskesi de denir). Melesma, genelde yanaklarda, dudak kenarlarında ve alın bölgesinde farklı renklerde lekelerin oluşmasıdır ve uzmanlar bu lekelere östrojen hormonu ile ultraviole ışınlarının neden olduğu konusunda hemfikirdirler. Bu sorunu önlemek için hamileliğiniz boyunca hava şartları ne olursa olsun dışarı çıkarken SPF 30 korumalı güneş kremleri kullanmalısınız. Uzmanlar, hamilelik ve emzirme süresince özellikle kimyasal madde içermeyen koruma kremlerini önermektedirler. Eğer melesma olmuşsanız koruma faktörlü kremler çoğalmasını önleyecektir. Ancak endişelenmenize gerek yok, çünkü bu lekeler doğumdan hemen sonra kaybolacaktır. Bu yüzden bu dönemi fondöten veya kapatıcılarla lekelerinizi kamufle ederek de geçirebilirsiniz.

Çatlaklar birçok hamile kadının karşılaştığı ve önleyemediği bir sorundur. Uzmanlara göre, çatlaklar ırsidir ve derinin çok içerisinde oluştuklarından çatlak önleyici kremler istenilen sonuçları veremeyecektir. Doğum sonrasında çatlak eğer hala pembe ise doktorun vereceği bazı ilaçlar belki yararlı olabilir, ancak kahverengimsi ya da beyazımsı bir renk aldıklarında maalesef yok etmek imkansızlaşıyor. Lazer teknolojisi bu konuda çok ilerlemeler kaydetmiş olsa da çatlakların tamamen ortadan kaldırmak için henüz yeteri kadar iyi bir yöntem değil. Göbekten aşağı doğru inen kahverengi çizgi ise doğumdan sonra kendiliğinden kaybolacaktır.

Varis Damarları, kan akışındaki artış nedeniyle damarlara yapılan ek basınç ve şişmeler sonucunda oluşur, ve hemen her hamile kadının şikayetçi olduğu bir durumdur. Varis çorapları giymek bu damarların şişmesini engeller. Bu rahatsız edici şişmeleri azaltmak için fırsat buldukça ayakları yukarı kaldırmak ve bir süre bu pozisyonda asılı tutmak iyi gelecektir.

Hamilelikte tırnaklar genelde daha çabuk uzar ancak bazı hamile hanımlar tırnaklarının çabuk kırıldığından şikayet ederler. Tırnaklarınızın doğumdan sonra eski haline döneceğinden emin olabilirsiniz, tabii bu arada yoğun nemlendiriciler kullanmak da faydalı olacaktır.

Artan hormon dengelerine bağlı olarak pek çok hanım hamilelikte saçlarının daha sağlıklı olduğunu söyler. Ancak maalesef, bu dengeler doğumdan sonra düştüğünden genelde doğum sonrası hanımlar yoğun bir saç dökülmesi yaşarlar. Buna rağmen genelde dökülen saç oranı, hamilelikte çıkan saç oranıyla doğru orantılı olduğundan aslında bir kaybınız olmadığını düşünmek yanlış olmaz. Bu durum kalıcı olmasa da sinir bozucu olabilir. Belki bu dönem için saçlarınızı kestirmeyi düşünmelisiniz böylece işiniz kolaylaşacaktır.

Makyajla Güzelleşin. Eğer hamilelik sırasında yüzü ışıl ışıl parlayan, güzelleşen birkaç şanslı kadından biri değilseniz makyaj kesinlikle işinize yarayacaktır. Bunun için iyi bir nemlendirici başta olmak üzere cildi kurutan toz pudralar yerine nemlendircili fondöten, rimel ve dudak parlatıcısı işinizi görecektir.

Bebeğiniz dünyaya geldikten sonra kendinize ayıracağınız zamanın azalacağından endişe etmemelisiniz. Bu dönemde hafif renkli bir nemlendirici ve bir rimel yeterli olacaktır. Özellikle hafif bir fondöten hem yüzünüzdeki yorgunluğu kapatacak, hem de kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Daha sonra hafif bir rimel ve parlatıcı ruj ile çok iyi bir görünüme kavuşabilirsiniz.

Vaktinizi artık çok değerli olacağından makyaj işini bir kaç kısa adımda halledecek bir formül geliştirmelisiniz. Önce nemlendiricinizi, sonra da göz altı kapatıcısını ya da fondöteninizi sürün. Uykularınız düzensiz olabileceği için özellikle göz altı kapatıcısına çok ihtiyacınız olabilir. Sonra da yüzünüzde beğendiğiniz çizgileri maskara göz kalemi allık ve ruj ile belirginleştirin. Kullanacağınız makyaj malzemesini mümkün olduğunca azaltmak size zaman kazandıracaktır. Yine de arada bir yüz bakımı, manikür ve pediküre vakit ayırarak kendinizi şımartmayı da ihmal etmeyin. Ara sıra eşinizden size masaj yapmasını isteyin. Bu kadarını hakkediyorsunuz, ne de olsa. Çok yakında bebeğiniz hayatınızı ele geçirecek ve bütün bunlar için vakit ayırmanız daha da zor olacak.

Egzersiz şekilleri

Hamilelik sırasında yapacağınız hafif egzersizler hem kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak, hem de enerjinizi artıracaktır. Ancak herhangi bir spor aktivitesine başlamadan doktorunuza danışmayı unutmamalısınız.

Sakıncalı Spor Aktiviteleri: Vücudunuzdaki hormon artışı eklem yerlerinizin daha serbest hareket etmesine neden olur, ve bu da sakatlanma riskini arttırır. Bu yüzden tenis ve aerobik gibi zıplama gerektiren sporlardan kaçınmalısınız. Bunun yanısıra büyüyen göbeğiniz vücudunuzun ağırlık merkezini değiştireceği için dengenizi rahatlıkla kaybetmeniz de mümkündür. Kayak, rüzgar sörfü, bisiklet gibi kolay düşebileceğiniz sporlardan uzak durmalısınız.

Deneyebileceğiniz Spor Aktiviteleri: Yürüyüş hemen her hamile bayan için çok iyidir. Yüzme, hem fazla kilolarınızın ağırlığını size çok hissettirmeyeceği için, hem de suyun kaldırma kuvveti sizi rahatlatacağı için iyi bir seçenek olabilir.

Yoga ve bazı kolay gerinme hareketleri vücudunuzun esnek kalmasına yardımcı olur. 1 kg’a kadar olan el ağırlıkları ile yapacağınız kol egzersizleri de bedeninizin üst kısmını güçlendirecektir.

Vücudunuz su kaybedeceği için egzersizlerden önce, egzersizler sırasında ve sonrasında bol bol su içmelisiniz. Herhangi bir sancı, vajinal kanama, vajinal akıntı, baş dönmesi veya nefes darlığı çekiyorsanız derhal yaptığınız sporu kesin ve doktorunuzla görüşün.

Saç Bakımı

Östrojen ve diğer hormonların yaptığı etkinin dışında, hamilelik sırasında kullandığınız vitaminler ve özenli beslenme sonucu saçlarınız bu dönemde daha canlanır ve güçlenir. Ancak bebek doğduktan sonra, hormonlarınız eski seviyelerine indikçe hamilelik sırasında çıkan saçlar da dökülecektir. Tekrar incelmeye başlayan saçlar için saçlarınızı yukarıdan aşağıya doğru kurutmanızı öneriririz. Hamilelik sırasında vücudunuzda tüylenme farkedebilirsiniz. Bu durum doğumdan sonraki 6 ay içinde kaybolacaktır.

Anne Adayları için Hareket Önerileri

İşte formda kalmak için haftada birkaç kez uygulayabileceğiniz bir kaç ufak egzersiz: Bunları uygulamaya başlamadan önce doktorunuza danışmayı unutmayın.

1. Egzersizlere başlamadan önce uzanarak esneme hareketleri yapın. Resimde görüldüğü gibi, dizlerinizi, eklem yerlerinizi ve sırtınızı gerin. Her uzanma hareketinde 10’a kadar sayın.

2. Yarım saatlik normal bir yürüyüş yapın. Eğer dışarıda yürüyorsanız korunma kremi sürmeyi ve rahat bir spor ayakkabısı giymeyi unutmayın. Susuzluğa karşı yanınıza bir şişe su almanız iyi olacaktır.

3. Kaslarınızı güçlendirici, çok ağır olmayan bir-iki hareket deneyebilirsiniz. Yanda gördüğünüz hareket kol kaslarınızı çalıştırmak için birebirdir.

Hareketin aşamaları:

Bir bank kenarına oturun, dizlerinizi bükün ve ayaklarınız yere tam bassın. Elleriniz, kalçalarınızın yanında, oturduğunuz bankı kavrasın. 40 cm. kadar öne doğru adım atın ve kalçalarınızı havada tutun.

Sırtınızı bankın kenarına yakın tutarak, dirseklerinizin yardımı ile kalçalarınızı 15 cm. kadar aşağı hareket ettirin.

Ellerinize dayanarak vücudunuzu hafifçe yukarı kaldırın, bu hareketi oturmadan 8 kere tekrar edin. Dinlenip ikinci ve son kez tekrar deneyin.

4. Bir-iki dakika gerinme hareketleri yaparak sporunuzu tamamlayın. Bu balerin hareketi sırt ve bacaklarınıza iyi gelecektir. Bu egzersizlerin faydasını kısa sürede belirgin biçimde hissedeceksiniz.

Bu yazı toplamda 2018, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Süper ligin ilk yarı lideri SİVASSPOR

Yazar aSh | 24.12.2007 | Kategori Spor

 
Turkcell Süper Lig’de 2007-2008 sezonunda 17. hafta maçları bugün oynanan 5 maçla tamamlandı. İlk yarının lideri Gençlerbirliği’ni 2-0 yenen Sivasspor oldu.

Lider Galatasaray, konuk olduğu Gençlerbirliği Oftaş ile 0 – 0 berabere kalarak liderliği kaybetti. Lig ikincisi Sivasspor ise Gençlerbirliği’ni 2 – 0 yenerek liderliğe yükseldi. Dün oynanan maçta Trabzonspor’u Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda 3 – 2 yenen Fenerbahçe ise aynı puan ve averajla ilk yarıyı 2. sırada tamamladı.

20 golün atıldığı Süper Lig’in 17. haftasında 4 maçı ev sahibi ekip kazanırken, 2 karşılaşmada ise deplasman takımı sahadan 3 puanla ayrılan taraf oldu. 3 karşılaşma ise berabere sonuçlandı.

Gol krallığı yarışında ise Trabzonsporlu Gökdeniz Karadeniz ve Fenerbahçe’den Semih 10 golle ilk sırada yer alırken, Sivassporlu Muhammed Ali, Beşiktaşlı Bobo, Gaziantepsporlu De Nigris ve Vestel Manisasporlu Holosko 8 golle bu oyuncuları takip ettiler. 7 golle Sivasspor’dan Mehmet Yıldız, Denizlisporlu Yusuf, Konyasporlu Murat Hacıoğlu ve Kayserispor’dan Gökhan Ünal, 6’şar golle Galatasaray’dan Ümit Karan ve Nonda, Fenerbahçe’den Alex ile Kasımpaşa’dan Tehoue bu oyuncuları takip etti. 5 golle Trabzonspor’dan Ceyhun, Gençlerbirliği Oftaş’tan Serkan sıralamada yer aldılar. 4 golle bu oyuncuları takip eden isimler ise şöyle; Hakan Şükür (Galatasaray), Kratochvil (Denizlispor), Umut Bulut (Trabzonspor), Nascimento (İstanbul Büyükşehir Belediye), Mehmet Çakır (Gençlerbirliği) ve Krita (Ankaragücü).


CİHAN

Bu yazı toplamda 1725, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Bayramda hava nasıl? – Haritalı

Yazar aSh | 19.12.2007 | Kategori Gündem

 
Kurban Bayramı süresince yurdun Karadeniz üzerinden gelen yüksek basınç sistemi ile soğuk havanın etkisinde kalacağı bildirildi.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, bugün, Karadeniz kıyılarının yağmurlu, Orta ve Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinin, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunun kar yağışlı, öteki yerlerin ise parçalı bulutlu geçmesi bekleniyor. Yurdun iç ve batı kesimlerinde sabah saatlerinde yoğun olmak üzere sis ve buzlanma görüleceği tahmin ediliyor.

İSTANBUL’DA DURUM

İstanbul’da Kurban Bayramı süresince soğuk ve yağışsız bir hava bekleniyor. İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürü Mustafa Yıldırım, İstanbul’da bugün ve yarın mevsim normalleri altında, oldukça soğuk bir gün yaşanacağını belirterek, bayramın 2, 3 ve 4. günlerinde hava sıcaklığının mevsim normallerinde seyredeceğini, ancak yer yer yoğun sis görüleceğini bildirdi.

Özellikle yoğun sisin bayramın son iki gününde hava, kara ve deniz ulaşımında aksamalara neden olabileceğini ifade eden Yıldırım, bayramda yola çıkacak vatandaşları sis konusunda dikkatli olmaları konusunda uyardı. Mustafa Yıldırım, açık alanlar, köprü ve viyadüklerde buzlanma görülebileceğini de belirterek, sürücülerin bayramda sis ve buzlanmaya dikkat etmelerini istedi.

5 GÜNLÜK HAVA TAHMİNİ






 

samanyoluhaber

Bu yazı toplamda 1513, bugün ise 1 kez görüntülenmiş

Share

Türkiye, dünya 16.’sı

Yazar aSh | 18.12.2007 | Kategori Spor

 Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), Aralık ayı dünya sıralamasını açıkladı.

A Milli Takım’ın, Avrupa Şampiyonası finallerine gitmeye hak kazanmasıyla 12 sıra birden yükselip, Kasım ayında 16. sıraya yerleşen Türkiye, listedeki ilk 20 ülke gibi bu ay yerini korudu.

Liderliğini bu ay da sürdüren Arjantin, 2007 yılını zirvede bitirmiş oldu. Güney Amerikalı takım, bu yıl oynadığı 16 maçın sadece 3’ünü kaybetmişti. Arjantin’i, bu ay da Brezilya ve İtalya takip etti.

FIFA yetkilileri, bu yıl 901 uluslararası maç oynandığını ve daha 24 maç oynanacağını kaydettiler.

Türkiye’nin 2008 Avrupa Şampiyonası finallerinde A grubundaki rakiplerinden Çek Cumhuriyeti 6, Portekiz 8, İsviçre ise 44. sırada bulunuyor.


SAMANYOLUHABER.COM

Bu yazı toplamda 1708, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

2007’nin en iyi futbolcusu ‘KAKA’

Yazar aSh | 18.12.2007 | Kategori Spor

 
İtalya’nın AC Milan takımının Brezilyalı yıldızı Kaka (Ricardo Izecson dos Santos Leite), 2007 yılının dünyadaki en iyi futbolcusu seçildi.

”FIFA Dünyada Yılın Futbolcusu” yarışmasında, milli takım teknik direktörleri ve kaptanlarının verdiği oylarla Manchester United’dan Portekizli Cristiano Ronaldo ve Barcelona’dan Arjantinli Lionel Messi ile birlikte ilk 3’e giren Kaka, büyük ödülü kazanan isim oldu.

1047 oyla ilk sırayı alarak, 504 oy alan Messi ve 426 oy alan Ronaldo’yu geride bırakan Brezilyalı yıldız, ödülünü, İsviçre’nin Zürih kentinde düzenlenen gala gecesinde aldı.

Bu yıl, France Football dergisi tarafından verilen ”Avrupa’da Yılın Oyuncusu” ödülünü kazanan, İngiliz World Soccer dergisi tarafından ”Dünyada Yılın Oyuncusu” seçilen yıldız oyuncu, ”FIFA Dünyada Yılın Futbolcusu” ödülünün de sahibi oldu.

Gala gecesinde ödülünü alan Brezilyalı yıldız, yaptığı konuşmada, ”Bu gece benim için gerçekten çok özel” dedi.

Kaka, FIFA tarafından ”Dünyada Yılın Futbolcusu” seçilen 5. Brezilyalı oyuncu oldu. Daha önce Romario, Ronaldo, Rivaldo ve Ronaldinho da bu ödüle layık görülmüştü.

Bayanlarda ise 2007 yılının en iyi futbolcusu, yine Brezilya’dan Marta oldu. Brezilyalı oyuncu, 2006 yılında da dünyanın en iyi bayan futbolcusu seçilmişti.

AA

Bu yazı toplamda 7504, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share

Gebze’de akıl almaz kaza

Yazar aSh | 18.12.2007 | Kategori Gündem

 Gebze’de yaşanan akıl almaz kazada yerinden çıkan bariyer, sürücü ve arkadaşının ayaklarını koparttı.

Eskihisar Feribot İskelesi yönüne giden Hasan Tekin’in (30) kullandığı cip aşırı hız ve yağmurun etkisiyle kontrolden çıktı. Karşı yola geçen araç, son sürat bariyerlere çarptı. İşte o anda cipten çığlıklar yükseldi. Yerinden çıkan bariyer araçtan içeri girerek, sürücü Tekin’in 2 ayağını ve yanındaki arkadaşı Erdoğan Altun’un (30) bir ayağını kopartmıştı. Sağlık ekipleri ve itfaiyenin demir kesme araçları kısa sürede olay yerine ulaştı. Ekipler manzara karşısında şoka girdi.Yaralı Altun kopan ayağının dikilmesi için acilen Kartal Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hasan Tekin’e ise ayaklarının dikilmesi güç olduğu için cipte müdahale edildi. Bacakları sarılan Tekin, kanamasının durmasının ardından aynı hastaneye kaldırıldı. Hasan Tekin ve Erdoğan Altun ameliyata alındı.
Resimler Kazazede Ailesinin isteği üzerine kaldırılmıştır.

Fotoğraflar: CİHAN

Bu yazı toplamda 4915, bugün ise 0 kez görüntülenmiş

Share